Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

HAKİKAT SORGULAMAKLA YIKILMAYANDIR!

İnsanın gerçek dini; diliyle söylediği değil, haliyle yaşadığıdır. Ve “Din” gidilen yol demektir. O halde bir insanın Dini, sözle söylediğinde değil, gittiği yolda, yani eyleminde görülür. İnsan kendi zannınca, hangi dine mensup olursa olsun, yalan söyleyerek, dedikodu yaparak, iftira atarak, başkalarının hakkını gasp ederek, doğaya, hayvanlara insanlara zarar vererek, erdemli bir insan olmaktan uzak hallerde ise, yani bile isteye kötülüğe dahil oluyorsa, istediği kadar dindar olduğunu söylesin, hakikat nazarında geçerli olur mu? Ki, Kuran’da Ankebût Suresi 2. Ayette özellikle bu konuya dikkat çekilir! İnsanlar, sadece "İnandık" demeleriyle, (inanmış sayılacaklarını), hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sanıyorlar?” İnsanlar çoğunlukla, doğduğu coğrafyaya veya yetiştiği aileye göre sorgulamadan öylece inandık derler. Oysa üzerine tefekkür etmeden, inandıklarını sandıkları dinin adı ne olursa olsun, farklı ambalajlarda, içeriği aynı olan paketler gibidir. İnsanı uyutan bir nevi masallar gibidir. Oysa hakikat, insanı uykusundan uyandırandır. Bu yüzden hakikati kavramak üzere sormaktan çekinmeyin! Öyleki, Kuran’da bir çok ayette hiç düşünmüyorlar mı, tefekkür etmiyorlar mı der. Çünkü hakikat sorgulamakla, okuyup araştırmakla yıkılmayandır. Bu yüzden de Kuran’ın ilk sözü “OKU”dur. … Mesela, eğer bir Altın gerçekse, ateşe de atılsa, buzun içinde de kalsa, ne bozulur ne de altın olmaktan çıkar. Ancak karışım ya da kaplama olanlar, altın suyuna batırılmış sahte altınlar, ne ateşe atılmaya gelir ne de en ufak bir zorlamaya… Tıpkı bu misal, hakikat ne sorgulamakla, ne de en cüretkar soruları sormakla çürütülemeyendir. Mevlana “Saf altın ateşin kalbinde bile mutludur” der… Bu yüzden sorgulama diyen, körü körüne inanmanızı isteyen tüm dinler ( yollar) sahte altınlar gibidir unutmayın ve bir an evvel oralardan uzaklaşın… … Çünkü İnsanları ninnilerle masallarla uyutanlar, hakikati anlamamalarını isterler. Dillerini eğip bükerek, ne söyledikleri anlaşılmasın isterler ki, kitleleri kendi nefslerinin arzularına göre yönetebilsinler… Kuran’da Âl-i İmrân Suresi 78. Ayette bu konuda uyarıcıdır; “Onlardan öyle bir güruh daha vardır ki, söyledikleri Allah'ın kitabından olmadığı halde ondan olduğunu sanasınız diye, dilleriyle kitabı çarpıtırlar. Ve Allah'tan olmadığı halde bu Allah'tandır derler. Hâlbuki söyledikleri Allah katından değildir. Bilerek Allah’a karşı yalan söylerler.” Bu sebeple peşlerinden sizi sürükleyen insanların ne söylediklerinden ziyade, nasıl yaşadıklarına, nefsine çıkarlarına dokunan bir durumda, başkalarına nasıl muamele ettiklerine bir bakın… Çünkü “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” denir. Ve İnsan sözleriyle tüm doğruları biliyor olsa da, bunu yaşamına geçirmediği sürece bir anlamı yoktur. Yani asıl mesele hal ehli olmaktır.
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2023 - Perşembe

HAKİKAT SORGULAMAKLA YIKILMAYANDIR!

İnsanın gerçek dini; diliyle söylediği değil, haliyle yaşadığıdır. Ve “Din” gidilen yol demektir. O halde bir insanın Dini, sözle söylediğinde değil, gittiği yolda, yani eyleminde görülür.
İnsan kendi zannınca, hangi dine mensup olursa olsun, yalan söyleyerek, dedikodu yaparak, iftira atarak, başkalarının hakkını gasp ederek, doğaya, hayvanlara insanlara zarar vererek, erdemli bir insan olmaktan uzak hallerde ise, yani bile isteye kötülüğe dahil oluyorsa, istediği kadar dindar olduğunu söylesin, hakikat nazarında geçerli olur mu?
Ki, Kuran’da Ankebût Suresi 2. Ayette özellikle bu konuya dikkat çekilir!
İnsanlar, sadece "İnandık" demeleriyle, (inanmış sayılacaklarını), hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sanıyorlar?”
İnsanlar çoğunlukla, doğduğu coğrafyaya veya yetiştiği aileye göre sorgulamadan öylece inandık derler. Oysa üzerine tefekkür etmeden, inandıklarını sandıkları dinin adı ne olursa olsun, farklı ambalajlarda, içeriği aynı olan paketler gibidir. İnsanı uyutan bir nevi masallar gibidir.
Oysa hakikat, insanı uykusundan uyandırandır. Bu yüzden hakikati kavramak üzere sormaktan çekinmeyin! Öyleki, Kuran’da bir çok ayette hiç düşünmüyorlar mı, tefekkür etmiyorlar mı der. Çünkü hakikat sorgulamakla, okuyup araştırmakla yıkılmayandır. Bu yüzden de Kuran’ın ilk sözü “OKU”dur.
Mesela, eğer bir Altın gerçekse, ateşe de atılsa, buzun içinde de kalsa, ne bozulur ne de altın olmaktan çıkar. Ancak karışım ya da kaplama olanlar, altın suyuna batırılmış sahte altınlar, ne ateşe atılmaya gelir ne de en ufak bir zorlamaya…
Tıpkı bu misal, hakikat ne sorgulamakla, ne de en cüretkar soruları sormakla çürütülemeyendir. Mevlana “Saf altın ateşin kalbinde bile mutludur” der…
Bu yüzden sorgulama diyen, körü körüne inanmanızı isteyen tüm dinler ( yollar) sahte altınlar gibidir unutmayın ve bir an evvel oralardan uzaklaşın…
Çünkü İnsanları ninnilerle masallarla uyutanlar, hakikati anlamamalarını isterler. Dillerini eğip bükerek, ne söyledikleri anlaşılmasın isterler ki, kitleleri kendi nefslerinin arzularına göre yönetebilsinler…
Kuran’da Âl-i İmrân Suresi 78. Ayette bu konuda uyarıcıdır;
“Onlardan öyle bir güruh daha vardır ki, söyledikleri Allah'ın kitabından olmadığı halde ondan olduğunu sanasınız diye, dilleriyle kitabı çarpıtırlar. Ve Allah'tan olmadığı halde bu Allah'tandır derler. Hâlbuki söyledikleri Allah katından değildir. Bilerek Allah’a karşı yalan söylerler.”
Bu sebeple peşlerinden sizi sürükleyen insanların ne söylediklerinden ziyade, nasıl yaşadıklarına, nefsine çıkarlarına dokunan bir durumda, başkalarına nasıl muamele ettiklerine bir bakın…
Çünkü “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” denir. Ve İnsan sözleriyle tüm doğruları biliyor olsa da, bunu yaşamına geçirmediği sürece bir anlamı yoktur. Yani asıl mesele hal ehli olmaktır.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.