Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

TASARIM SÜREÇLERİ SANCILIDIR, GÖNÜL İNŞAA ETMEK DE!

Tasarım kelimesi, tasavvur etmek ile bağlantılı olsa da, tasarımların ilk oluşumları hissiyatlar iledir. Tasarımcı eserini evvela içsel olarak hisseder ve hissettiklerini tam olarak, projeye aktarana kadar da tasarım sancısı çeker. Ve tasarımlar, içsel olarak hissedilenlerin, dışarıya aktarılmak üzere tasavvur edilmesi ile ortaya çıkarlar. Dolayısıyla, tasarımlar sadece kitaplardan okuyarak yahut dışarıdan edinilen bilgiler ile ortaya çıkan bir şey değildir. Tasarımlar, sezgilerin, deneyimler ve disiplinler ile harmanlanması neticesinde oluşurlar ve özgün tasarımlar, sadece Gönül eşliğinde olunduğunda ortaya çıkarlar. … Kitap yahut bir yazı yazmak, bir resim ya da bir şarkı ortaya çıkarmak gibi, elbette bir çok tasarım süreci sancılıdır. Mimari tasarım süreçleri de bu sancıların en yoğun olarak hissedilenlerindendir. Mimar, eserinin tasarım aşamalarında, içsel olarak hissettiklerini, tam manasıyla çizime yani projeye aktarıncaya kadar sancı çeker. Ve tıpkı bir bebeğin doğumunda çekilen sancılar misali, bir projenin doğum aşamalarında da nice sancılar çekilir. Ve bu süreçlerin sağlıklı bir halde ilerlemesi için, evvela projenin inşaa edileceği arsaya tam manasıyla vakıf olunması gerekir. Çünkü projenin, tam da o arsaya göre tasarlanmış olması büyük önem taşır. Bu sebeple, projenin inşaa edileceği arsanın vaziyet planı verilerine ve topoğrafyasına hakim olmak gerekir. Bu nedenledir ki mimarlar, arazinin iklim koşullarını, coğrafi yönlerini, zayıf ve güçlü yanlarını, hakim rüzgar yönünü, eğimlerini, yaya ve araç trafiği gibi pek çok unsurunu birlikte değerlendirerek, o arsaya en uygun tasarımı ortaya çıkarırlar. … Ve bir mimarın bir ev inşaa etmesiyle, bir insanın Gönlünü inşaat etme süreçleri paralellik gösterir. Bu bağlamda, Gönül inşaa etmeye niyet edenlerin, öncelikle kalbin içindekilere tam manasıyla vakıf olması gerekir. Çünkü Gönül, Kalb’in imar edilmiş halidir ve bir insanın Beyt’inin, yani Gönlünün inşaa edileceği yer olan arsası ise kalbidir. Bu nedenle, Gönül inşaa etmeye niyet edenlerin, öncelikle, kalbin içinden geçenleri, zayıf ve güçlü yanlarını, kalbine tesir eden hakim rüzgarları, kalbin eğilimlerini ve yönelimlerini çok iyi okuması gerekir. Ve bu aşamalarda mühim olan, şikayet etmeden, acizlik tembellik göstermeden, artısı ve eksisi ile, her olana olduğu haliyle, razılık içinde, aklını ve nefsini ıslah ederek Gönül vermektir. Çünkü korkular, kaygılar, şüpheler, endişeler, vesveseler ve tüm negatif haller, Gönül’ün inşaa edilmesini öteler ve erteler. … Ve elbetteki mimari tasarım süreçleri gibi, kalbin imar edilme süreçleri de oldukça sancılıdır. Neticede O kalpten bir Gönül doğacaktır. Ve doğum yaklaştıkça sancılarda artacaktır. Ancak, bu meşakkatli hallere, sakinlik ve sabır eşliğinde Gönül verenler, muradına ereler. Çünkü, kalbi imar ederek, Gönül inşaa etmeyi, sadece, pes etmeden, derinden inananlar, hissederler ve yaşarlar. Bu nedenle, Gönül inşaa etmek üzere yola çıkanlar, eminlik içinde, gözü dahi kaymadan, şaşmadan, kalbini tüm putlardan arındırarak, bahçesini yabani ve zararlı otlardan temizleyerek, Aşk hasadına ulaşmak üzere, bu meşakkatli süreçlere sabır eşliğinde Gönül vermelidir.
Ekleme Tarihi: 01 Ekim 2024 - Salı

TASARIM SÜREÇLERİ SANCILIDIR, GÖNÜL İNŞAA ETMEK DE!

Tasarım kelimesi, tasavvur etmek ile bağlantılı olsa da, tasarımların ilk oluşumları hissiyatlar iledir. Tasarımcı eserini evvela içsel olarak hisseder ve hissettiklerini tam olarak, projeye aktarana kadar da tasarım sancısı çeker. Ve tasarımlar, içsel olarak hissedilenlerin, dışarıya aktarılmak üzere tasavvur edilmesi ile ortaya çıkarlar.
Dolayısıyla, tasarımlar sadece kitaplardan okuyarak yahut dışarıdan edinilen bilgiler ile ortaya çıkan bir şey değildir. Tasarımlar, sezgilerin, deneyimler ve disiplinler ile harmanlanması neticesinde oluşurlar ve özgün tasarımlar, sadece Gönül eşliğinde olunduğunda ortaya çıkarlar.
Kitap yahut bir yazı yazmak, bir resim ya da bir şarkı ortaya çıkarmak gibi, elbette bir çok tasarım süreci sancılıdır. Mimari tasarım süreçleri de bu sancıların en yoğun olarak hissedilenlerindendir.
Mimar, eserinin tasarım aşamalarında, içsel olarak hissettiklerini, tam manasıyla çizime yani projeye aktarıncaya kadar sancı çeker. Ve tıpkı bir bebeğin doğumunda çekilen sancılar misali, bir projenin doğum aşamalarında da nice sancılar çekilir.
Ve bu süreçlerin sağlıklı bir halde ilerlemesi için, evvela projenin inşaa edileceği arsaya tam manasıyla vakıf olunması gerekir. Çünkü projenin, tam da o arsaya göre tasarlanmış olması büyük önem taşır. Bu sebeple, projenin inşaa edileceği arsanın vaziyet planı verilerine ve topoğrafyasına hakim olmak gerekir.
Bu nedenledir ki mimarlar, arazinin iklim koşullarını, coğrafi yönlerini, zayıf ve güçlü yanlarını, hakim rüzgar yönünü, eğimlerini, yaya ve araç trafiği gibi pek çok unsurunu birlikte değerlendirerek, o arsaya en uygun tasarımı ortaya çıkarırlar.
Ve bir mimarın bir ev inşaa etmesiyle, bir insanın Gönlünü inşaat etme süreçleri paralellik gösterir. Bu bağlamda, Gönül inşaa etmeye niyet edenlerin, öncelikle kalbin içindekilere tam manasıyla vakıf olması gerekir. Çünkü Gönül, Kalb’in imar edilmiş halidir ve bir insanın Beyt’inin, yani Gönlünün inşaa edileceği yer olan arsası ise kalbidir.
Bu nedenle, Gönül inşaa etmeye niyet edenlerin, öncelikle, kalbin içinden geçenleri, zayıf ve güçlü yanlarını, kalbine tesir eden hakim rüzgarları, kalbin eğilimlerini ve yönelimlerini çok iyi okuması gerekir.
Ve bu aşamalarda mühim olan, şikayet etmeden, acizlik tembellik göstermeden, artısı ve eksisi ile, her olana olduğu haliyle, razılık içinde, aklını ve nefsini ıslah ederek Gönül vermektir.
Çünkü korkular, kaygılar, şüpheler, endişeler, vesveseler ve tüm negatif haller, Gönül’ün inşaa edilmesini öteler ve erteler.
Ve elbetteki mimari tasarım süreçleri gibi, kalbin imar edilme süreçleri de oldukça sancılıdır. Neticede O kalpten bir Gönül doğacaktır. Ve doğum yaklaştıkça sancılarda artacaktır.
Ancak, bu meşakkatli hallere, sakinlik ve sabır eşliğinde Gönül verenler, muradına ereler. Çünkü, kalbi imar ederek, Gönül inşaa etmeyi, sadece, pes etmeden, derinden inananlar, hissederler ve yaşarlar.
Bu nedenle, Gönül inşaa etmek üzere yola çıkanlar, eminlik içinde, gözü dahi kaymadan, şaşmadan, kalbini tüm putlardan arındırarak, bahçesini yabani ve zararlı otlardan temizleyerek, Aşk hasadına ulaşmak üzere, bu meşakkatli süreçlere sabır eşliğinde Gönül vermelidir.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.