Merve NAVRUZ
Köşe Yazarı
Merve NAVRUZ
 

ISRAR ETMEK

Ellerim boş halde geldiğim dünya âlemine, sebebi ziyaretimi bilmeden yaşayıp nefes tüketen bir canlı olmak değilken niyetim, niyetimi unutup koşmakta ısrar edenim ben. Gözlerim, benim için hazırlanmış muhteşem haldeki her bir sanat ile müşerref olduğunda, göz açıp kapayıncaya kadar olan süre içerisindeki tefekkürü bile şükür sayan Yaratıcımı göremediğim için boynu büküğüm ben. Elleri ve gözleri bu kadar mahzun iken, nasıl dünyacı olabilirim ki ben? Sâhi, senin de aklına geliyor mu? Neden, hiç birşey yok değil de, her şey var? Bu nasıl bir projedir, bu nasıl bir düşünce, nasıl bir plandır? Senden önce de sen varken de olmuş olanlar, nasıl bu kadar ısrarla olmaya devam etmekte? Israr denen şeyi, yaratılmış etiketi olan her şey, neden bu kadar sevmekte? Sadece yaratılmış olanlar değil, Yaratıcımız da ısrar etmekte, öyleyse bu ısrar nurundan bize üfleyen Rabbimizin bir zerresi mi? Hangi ısrar, Esma niteliğinde, hangi ısrar bir sirayet Rabbimizden bize? Her gün batımında, bir sonraki gün doğumunu vaad etmekte, her verdiğin nefesi bir sonraki taze nefesle sana söz vermekte. Bu kadar ısrarlı ama aynı zamanda bu kadar coşkulu bir Yaratıcının, bu kadar konservatif, tutucu, bu kadar muhafazakâr, bu kadar tektipçi, bu kadar alışkanlıklara tutunmuş bir kulu olmak hoş değil. Hoş olmamaktan ziyade, ayıp... İnandığımız Allah'la ilişkimiz önemli. Bizim işimiz, O'nunla kurduğumuz bağı ve ilişkiyi fark edebilmek, bilmek ve tadına varabilmek. Aşk da bu değil midir zaten? Her yeni gün, yeni doğduğumuz gün gibi, dünyaya yeni göz açmış gibi farz edip, ısrarla onun aşkını yaşamın içinde arayıp bulmak, dokunduğumuz yaprağı bile severek okşamak, "Sen yarattın Rabbim" diye tebessümle ilgi göstermek, aşk değil midir? Ve aşkı Rabbi olanın, kalbi kırılır mı hiç? İnsan, neyi ısrar ettiğini bilmeli... İnsan, ısrarla neyi istediğini bilmeli... İnsan, ısrarla istediğinin onu nereye götüreceğini bilmeli... Ve bilmediğinde de asla ısrar etmemeli. Biricik olan her an'ımızın esrarına ısrar eklendiği zaman yolun bizi götürdüğü yer cennettir. Cennet için ısrar edilen her amel, Rabbi ile aşk hâlinde olana, ötelenmiş müjdeler gösterir. Yaşadığı müjdeler için şükürde ısrar edenlere, plan ve hayal dairesinin çok çok ötesinde beklenilmeyen mutluluklar nasip eder Yaradan. Öyleyse her daim boş ellerle ve dolu bir yürekle dua et, ısrar et ve gerisini huzurla seyret.. Vesselam...
Ekleme Tarihi: 27 Ağustos 2024 - Salı

ISRAR ETMEK

Ellerim boş halde geldiğim dünya âlemine, sebebi ziyaretimi bilmeden yaşayıp nefes tüketen bir canlı olmak değilken niyetim, niyetimi unutup koşmakta ısrar edenim ben.

Gözlerim, benim için hazırlanmış muhteşem haldeki her bir sanat ile müşerref olduğunda, göz açıp kapayıncaya kadar olan süre içerisindeki tefekkürü bile şükür sayan Yaratıcımı göremediğim için boynu büküğüm ben. Elleri ve gözleri bu kadar mahzun iken, nasıl dünyacı olabilirim ki ben?

Sâhi, senin de aklına geliyor mu? Neden, hiç birşey yok değil de, her şey var? Bu nasıl bir projedir, bu nasıl bir düşünce, nasıl bir plandır? Senden önce de sen varken de olmuş olanlar, nasıl bu kadar ısrarla olmaya devam etmekte? Israr denen şeyi, yaratılmış etiketi olan her şey, neden bu kadar sevmekte? Sadece yaratılmış olanlar değil, Yaratıcımız da ısrar etmekte, öyleyse bu ısrar nurundan bize üfleyen Rabbimizin bir zerresi mi? Hangi ısrar, Esma niteliğinde, hangi ısrar bir sirayet Rabbimizden bize? Her gün batımında, bir sonraki gün doğumunu vaad etmekte, her verdiğin nefesi bir sonraki taze nefesle sana söz vermekte. Bu kadar ısrarlı ama aynı zamanda bu kadar coşkulu bir Yaratıcının, bu kadar konservatif, tutucu, bu kadar muhafazakâr, bu kadar tektipçi, bu kadar alışkanlıklara tutunmuş bir kulu olmak hoş değil. Hoş olmamaktan ziyade, ayıp...

İnandığımız Allah'la ilişkimiz önemli. Bizim işimiz, O'nunla kurduğumuz bağı ve ilişkiyi fark edebilmek, bilmek ve tadına varabilmek. Aşk da bu değil midir zaten? Her yeni gün, yeni doğduğumuz gün gibi, dünyaya yeni göz açmış gibi farz edip, ısrarla onun aşkını yaşamın içinde arayıp bulmak, dokunduğumuz yaprağı bile severek okşamak, "Sen yarattın Rabbim" diye tebessümle ilgi göstermek, aşk değil midir? Ve aşkı Rabbi olanın, kalbi kırılır mı hiç? İnsan, neyi ısrar ettiğini bilmeli... İnsan, ısrarla neyi istediğini bilmeli... İnsan, ısrarla istediğinin onu nereye götüreceğini bilmeli... Ve bilmediğinde de asla ısrar etmemeli.

Biricik olan her an'ımızın esrarına ısrar eklendiği zaman yolun bizi götürdüğü yer cennettir. Cennet için ısrar edilen her amel, Rabbi ile aşk hâlinde olana, ötelenmiş müjdeler gösterir. Yaşadığı müjdeler için şükürde ısrar edenlere, plan ve hayal dairesinin çok çok ötesinde beklenilmeyen mutluluklar nasip eder Yaradan.

Öyleyse her daim boş ellerle ve dolu bir yürekle dua et, ısrar et ve gerisini huzurla seyret..

Vesselam...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

17
Eylül
10
Eylül
27
Ağustos
20
Ağustos
13
Ağustos
06
Ağustos
23
Temmuz
16
Temmuz
02
Temmuz
13
Haziran
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.