Yüreğinize bir kuş gibi konan ne varsa, bırakın konduğu yerde kalsın. Yürek sıcaklığı cazip gelmiş ve sizi seçmişse, gelene hoşgeldin demeyi bilin.
Yüreğinize konmaktan ziyade, yüreğinizi ele geçirmek isteyen ne varsa da, müsaade etmeyin fazla yayılmasına. Dengenin tüm alemdeki esasından dolayı, sizi de fazlasıyla meşgul eden ve hükmetmek niyetinde olan her ne ise, çizin sınırlarınızı ve bundan öteye geçemezsin mesajını daha ilk andan itibaren verin karşıya.
Çünkü; yüreğe konmak başka, yüreği ele geçirmek bambaşka şeylerdir. Ve insan, şu âlemde hiçbir şeyin sahibi değildir. Benim, diye haddini aşan sizi mi aşamayacak Allah aşkına!..
Hadsizlik çoğu zaman kendini üstün görme, karşısındaki kişiyi küçümseme veya onun haklarını umursamama şeklinde ortaya çıkar. Kimi zaman iyi niyet maskesi altında gizlenir, kimi zaman ise açık bir saldırı olarak karşımıza çıkar.
Örneğin, birinin özel hayatına dair sorgulamalar yapmak, onun kararlarını yargılamak veya istemediği halde ona akıl vermek hadsizliktir. İnsanların duygu ve düşüncelerine saygı göstermeden, onların yerine karar almaya çalışmak da aynı şekilde sınır ihlalidir. Haddini bilmek, erdemli bir davranıştır. Çünkü bu, kişinin hem kendisine hem de çevresine duyduğu saygıyı gösterir. Hadsizlik ise aslında özgüven eksikliğinin veya başkalarını kontrol etme arzusunun bir yansıması olabilir.
Bazı insanlar, kendi değerlerini başkalarının sınırlarını aşarak ispat etmeye çalışır. Oysa gerçek değer, kişinin kendisini bilmesi ve başkalarının haklarını gözetmesiyle ölçülür. Toplumda hadsizliğin bu kadar yaygın olmasının sebeplerinden biri de bireylerin, sınırlarını koruma konusunda yeterince bilinçli olmamasıdır. Bazı insanlar, başkalarının hadsiz tavırlarına karşı nasıl tepki vereceğini bilemez, sessiz kalır veya bunu kabullenir. Oysa sınır koymak, sağlıklı bir birey olmanın en önemli gerekliliklerinden biridir. Bir insanın karşısındakine “Burası benim sınırım, lütfen saygı göster” diyebilmesi, hem kendine duyduğu özsaygının hem de başkalarına sağlıklı bir şekilde yaklaşabilmesinin bir göstergesidir.
Ve uzun lafın kısası kalbinizi, hadsizce dikenli tel ile sarılı bir şişeye sığdırmaya çalışan, kendine hakkı olmayan alanı açarken sizin hakkınız olan alanınızı yağmalayan insanlara dış kapıyı gösterin ve bir daha o kapıyı onlara asla açmayın…