Furkan UÇKUN
Köşe Yazarı
Furkan UÇKUN
 

SAZ MI, CAZ MI?

Son bir hafta içinde sanırım cennet vatanımızda görebileceğimiz tüm pislikleri gördük. Hem Tekirdağ’da hem Diyarbakır’da… Olayların aslı astarı kim yapmış niye yapmışı değil olay; olay, muhafazakar kesimin çoğunlukta olduğu bir ülkede bu denli ahlaksızlıkların ve insanlık dışı davranışların olması… Din değil miydi toplum ahlakını düzenli tutan ve koruyan? Öyleyse neden oluyor bunlar? Bir ya da iki kez olan olaylar tolere edilebilir ama sürekli sürekli yaşanan bu durumların açıklamasını kim yapacak? Kıymetli gönül dostları hepinize en derin selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Umarım sağlıkta ve afiyettesinizdir. Beni soracak olursanız ben biraz gerginim. Onu da açıklayalım efendim… Girişte sorduğum soruları cevaplamak ve bu konulardaki düşüncelerimi aktararak başlayayım. “Din değil miydi toplum ahlakını düzenli tutan ve koruyan?” Evet. Din, toplumların ahlakını genel olarak belirleyen ve bunu koruyan bir olgudur. Elhamdülillah Müslümanız. Müslümanız da kaçımız lafta kaçımız gerçekte Müslüman. Bu yaşanan olayların hangisini yapabilir bir Müslüman? Evet tam üstüne bastınız; hiçbirini… Peki günden güne bu insanlar “Müslümanım!” diye geçinirken bu olayları yapmakta hiç çekinmiyorlar. Hadi senden benden utanmadı. Tamam onu anlarım. Rabbinden de utanmaz mı bir insan? Demek ki utanmazmış. İnsanlar zalimleşir, dünyalık şeyler uğruna insan katledecek, istismar edecek duruma gelirlermiş ama sonra hiçbir şey olmamış gibi Müslüman olduklarını da söylerlermiş. Hangi Müslümanlık bu? Nerenin dini bu yani… Gerçi Allah katından tek geçerli din İslamdır da bunların ki de dünyevi dünyevi oyalanmalar işte… Cem Yılmaz bir gösterisinde de anlatıyor. Hani marjinal bizdik? Seküler denilmişti bir ara Gencebay da diyor ya “Kulun kul olmadı.” ama lafta herkes müslüman. Konuşulacak çok şey var yazılacak çok şey var da işte sınırlar… Malum ahir zaman, bu tarz durumların olması normaldir. Zaten biliyorduk az çok bunları ve malumdu konu ama zaman zaman denk geldiğimde, “Yok artık.” dedirten olayların artması pek hayra alamet değil. Derler ya “Saz mı, Caz mı?” Bu tıkırtılar sona yaklaşmanın ayak sesleri mi yoksa büyük bir belanın habercisi mi? Onu bilse bilse ancak Rabbim bilir. Rabbim sonumuzu hayretsin. Kıyamet yaklaştıkça ne söylenecek söz ne yazılacak yazı kalıyor. Sonraki yazıda buluşmak üzere dostlar. O zamana kadar sevgiyle kalın, esen kalın…
Ekleme Tarihi: 19 Eylül 2024 - Perşembe

SAZ MI, CAZ MI?

Son bir hafta içinde sanırım cennet vatanımızda görebileceğimiz tüm pislikleri gördük. Hem Tekirdağ’da hem Diyarbakır’da… Olayların aslı astarı kim yapmış niye yapmışı değil olay; olay, muhafazakar kesimin çoğunlukta olduğu bir ülkede bu denli ahlaksızlıkların ve insanlık dışı davranışların olması… Din değil miydi toplum ahlakını düzenli tutan ve koruyan? Öyleyse neden oluyor bunlar? Bir ya da iki kez olan olaylar tolere edilebilir ama sürekli sürekli yaşanan bu durumların açıklamasını kim yapacak?

Kıymetli gönül dostları hepinize en derin selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Umarım sağlıkta ve afiyettesinizdir. Beni soracak olursanız ben biraz gerginim. Onu da açıklayalım efendim…

Girişte sorduğum soruları cevaplamak ve bu konulardaki düşüncelerimi aktararak başlayayım. “Din değil miydi toplum ahlakını düzenli tutan ve koruyan?” Evet. Din, toplumların ahlakını genel olarak belirleyen ve bunu koruyan bir olgudur. Elhamdülillah Müslümanız. Müslümanız da kaçımız lafta kaçımız gerçekte Müslüman. Bu yaşanan olayların hangisini yapabilir bir Müslüman? Evet tam üstüne bastınız; hiçbirini… Peki günden güne bu insanlar “Müslümanım!” diye geçinirken bu olayları yapmakta hiç çekinmiyorlar. Hadi senden benden utanmadı. Tamam onu anlarım. Rabbinden de utanmaz mı bir insan? Demek ki utanmazmış.

İnsanlar zalimleşir, dünyalık şeyler uğruna insan katledecek, istismar edecek duruma gelirlermiş ama sonra hiçbir şey olmamış gibi Müslüman olduklarını da söylerlermiş. Hangi Müslümanlık bu? Nerenin dini bu yani… Gerçi Allah katından tek geçerli din İslamdır da bunların ki de dünyevi dünyevi oyalanmalar işte… Cem Yılmaz bir gösterisinde de anlatıyor. Hani marjinal bizdik? Seküler denilmişti bir ara Gencebay da diyor ya “Kulun kul olmadı.” ama lafta herkes müslüman. Konuşulacak çok şey var yazılacak çok şey var da işte sınırlar…

Malum ahir zaman, bu tarz durumların olması normaldir. Zaten biliyorduk az çok bunları ve malumdu konu ama zaman zaman denk geldiğimde, “Yok artık.” dedirten olayların artması pek hayra alamet değil.

Derler ya “Saz mı, Caz mı?” Bu tıkırtılar sona yaklaşmanın ayak sesleri mi yoksa büyük bir belanın habercisi mi? Onu bilse bilse ancak Rabbim bilir. Rabbim sonumuzu hayretsin. Kıyamet yaklaştıkça ne söylenecek söz ne yazılacak yazı kalıyor.

Sonraki yazıda buluşmak üzere dostlar.

O zamana kadar sevgiyle kalın, esen kalın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.