Furkan UÇKUN
Köşe Yazarı
Furkan UÇKUN
 

HATALAR… HATALAR…

Uzunca bir aradan sonra kaldığımız yerden devam edelim efendim. Kıymetli gönül dostları hepinize en derin selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Nasılsınız umarım iyisinizdir. En son hataları konuşacağız dedik kaldı, şimdi devam edelim.    İnsan denen varlık özünde nankördür. Sahip olduğu değerlerin kıymetini gününde bilemediği vakit kaybetmekle karşı karşıya kalır. Bu bir arkadaş olabilir, bir aile üyesi olabilir ya da sosyal ortamda denk gelebileceğiniz herhangi bir kimse. Geçmiş yazımda şöyle bir ifade kullanmıştım.    “Doğru kişi doğru olduğunu, size değer vererek, canı pahasına sizin iyiliğinizi düşünerek, mutluluğunuzu düşünerek, sizi başkası ile kıyaslamayarak, kim ne derse desin sizin dediğinize inanarak belli eder kendini. Sıkılmaz, kendini kaybetme düşüncesinin ortaya çıkmasına bile müsaade etmez. Susmaz, görmezden gelmez, sizden önemli başka bir şey görmez, tek sizi ve hep sizi düşünür. Alelade iki günlük insanları size savunmaz. Seven insan kalp kırmaz dostlar, yok kişiliği öyleymiş, yalan!”    Her türlü ilişkiyi sağlam yapan 5 temel esas vardır. Bu esaslar sayesinde arkadaşlıklarımız ve ailemiz oluşur. Sevgi, saygı, sadakat, anlayış, inanç bu esaslardan en az biri dahi olmazsa o ilişkide sorunlar ve problemler ortaya çıkar. Ne dedik? İnsan özünde nankördür. Gün sonunda kişi “Olabilir o da bir insan.” diyebilmeli. Eğer bunu diyemiyorsa o kişiden merhamet de beklenemez affetmek de ama dönüp kendisine baktığımızda yapılan her hatanın affedilebileceğini düşünür. Bu düşünce de çok yanlıştır. Doğru olan ne peki? Doğru olan şu; herkes hata yapabilir. Önemli olan yapılan bu hatanın geri dönüşü olup olmamasıdır. Eğer yapılan hataya hata ile karşılık veren biriyse karşındaki hemen kaç. Olan sana olacak çünkü. Hatayı yapan kişi özrünü dilemeyi biliyorsa, telafi etmeyi biliyorsa affedilebilir. Ne demiş Mevlana; “Gönül almayı bilmeyene, ömür emanet edilmez.” Bu sebepledir ki gönül dostları, çevremizde anlayışlı insanlara bir bakalım. Merhametli kişilere bir bakalım. Baktıktan sonra da kendimize soralım “Ben merhametli miyim?” diye. Ailemiz ve arkadaşlarımız ile aramızdaki ilişkilere bakalım. Gönül almayı biliyor muyuz?    Sonraki yazıda buluşmak üzere dostlar. O zamana kadar sevgiyle kalın, esen kalın…
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2024 - Pazartesi

HATALAR… HATALAR…

Uzunca bir aradan sonra kaldığımız yerden devam edelim efendim. Kıymetli gönül dostları hepinize en derin selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Nasılsınız umarım iyisinizdir. En son hataları konuşacağız dedik kaldı, şimdi devam edelim. 

 

İnsan denen varlık özünde nankördür. Sahip olduğu değerlerin kıymetini gününde bilemediği vakit kaybetmekle karşı karşıya kalır. Bu bir arkadaş olabilir, bir aile üyesi olabilir ya da sosyal ortamda denk gelebileceğiniz herhangi bir kimse. Geçmiş yazımda şöyle bir ifade kullanmıştım. 
 

“Doğru kişi doğru olduğunu, size değer vererek, canı pahasına sizin iyiliğinizi düşünerek, mutluluğunuzu düşünerek, sizi başkası ile kıyaslamayarak, kim ne derse desin sizin dediğinize inanarak belli eder kendini. Sıkılmaz, kendini kaybetme düşüncesinin ortaya çıkmasına bile müsaade etmez. Susmaz, görmezden gelmez, sizden önemli başka bir şey görmez, tek sizi ve hep sizi düşünür. Alelade iki günlük insanları size savunmaz. Seven insan kalp kırmaz dostlar, yok kişiliği öyleymiş, yalan!” 
 

Her türlü ilişkiyi sağlam yapan 5 temel esas vardır. Bu esaslar sayesinde arkadaşlıklarımız ve ailemiz oluşur. Sevgi, saygı, sadakat, anlayış, inanç bu esaslardan en az biri dahi olmazsa o ilişkide sorunlar ve problemler ortaya çıkar. Ne dedik? İnsan özünde nankördür. Gün sonunda kişi “Olabilir o da bir insan.” diyebilmeli. Eğer bunu diyemiyorsa o kişiden merhamet de beklenemez affetmek de ama dönüp kendisine baktığımızda yapılan her hatanın affedilebileceğini düşünür. Bu düşünce de çok yanlıştır.

Doğru olan ne peki? Doğru olan şu; herkes hata yapabilir. Önemli olan yapılan bu hatanın geri dönüşü olup olmamasıdır. Eğer yapılan hataya hata ile karşılık veren biriyse karşındaki hemen kaç. Olan sana olacak çünkü. Hatayı yapan kişi özrünü dilemeyi biliyorsa, telafi etmeyi biliyorsa affedilebilir.

Ne demiş Mevlana; “Gönül almayı bilmeyene, ömür emanet edilmez.” Bu sebepledir ki gönül dostları, çevremizde anlayışlı insanlara bir bakalım. Merhametli kişilere bir bakalım. Baktıktan sonra da kendimize soralım “Ben merhametli miyim?” diye. Ailemiz ve arkadaşlarımız ile aramızdaki ilişkilere bakalım. Gönül almayı biliyor muyuz? 
 

Sonraki yazıda buluşmak üzere dostlar. O zamana kadar sevgiyle kalın, esen kalın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
benan
(10.09.2024 00:06 - #342)
insan ilişkilerinin temelinin en anlaşılır şekilde anlatıldığı bir yazı olmuş dil çok güzel kullanılmış ana fikir okuyucuya çok rahat verilmiş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.