Furkan UÇKUN
Köşe Yazarı
Furkan UÇKUN
 

SANAT VE TOPLUM

Sanata, bilime ve söylediğin türküye, ekmek kadar acıkıyorsan ne mutlu sana! Sanat, insanın grileşmiş ve monotonlaşmış dünyadan uzaklaşmasını ve hayal dünyalarına dalmasını sağlayan en büyük mucizelerden birisidir. Şöyle bir anektod paylaşmakta fayda var ki, zannımca sanat, ilahi bir olgudur. Peki, bu olguya nereden varıyorum ya da neye dayanarak böyle bir ifade kullanıyorum. İnceleyelim. Hazret-i Allah (c.c) Neml Suresi 88.Ayet-i Kerimesi’nde buyuruyor ki; “Dağları görür, onların durduğunu sanırsın; oysa bulutlar gibi hareket ederler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.” Bu Ayet-i Kerimede de ifade edildiği gibi dağlar, ovalar, nehirler ya da denizler gözünüzün alabildiği her doğal şey Allah’ın sanatıdır. Estetik ve güzellik algısı bir insan tarafından bulunmadığı gibi, direkt olarak ilahi bir durumdur. Önceki cümlemi açıklamam gerekirse; ilk insan Hazreti Adem babamız ve Hazreti Hacer validemiz dünyaya indiğinde de bir sanat ve estetik vardı. Resim sanatı Allah’ın yarattıklarını taşlara, derilere ve kağıtlara çizmek ile başladı. İslam’da sanatın yeri gibi bir konuyu anlatmıyorum. Bir hoca ya da din görevlisi değilim. Buna açıklık getirmeliyim. Sanatçı olduğum için bu konuda fikirlerimi ifade ediyorum. Ayrıca, insanlar zamanla çevrelerindeki nesneleri taşlara ve derilere işleme ile “Resim” sanatını buldular. İnsanları, hayvanları ya da diğer nesneleri taşlara şekillendirerek heykel sanatını buldular. Odunlar, taşlar ve yaprakların seslerini uyumlu kullanarak müziği buldular. Bu da demektir ki sanat ilahi bir olgudur. Başlığımızdan da yola çıkacağımız zaman konumuz “sanat ve toplum”, şu anki toplumumuzda sanata karşı özellikle Konya ve çevresi adına konuşmak gerekirse, genellikle olumsuz bir bakış açısı hakim. Çünkü, çoğu kesim sanata harcanan zamanı, boşa giden ya da öldürülen zamandan görüyor. Aksine bir durumdur ki bu psikolojik olarak da ispatlanmıştır. Sanat, insanın en çok deşarj olduğu, dinlendiği bir uğraştır. Nasıl ki işlerimizden ayrıldıktan sonra varsa bağımız ya da bahçemiz ile uğraşınca stresimizi atıyorsak. Sanat için de aynı durum geçerli. Ne yazık ki sanat değersiz görülüyor ve uğraşan kişilere de saygı neredeyse duyulmuyor desem yalan söylemiş olmam. Toplumun sanat farkındalığına sahip olması toplum bütünlüğü ve refahı için küçümsenemez bir öneme sahiptir. Bu alanlarda ilerleyen dönemlerde çalışmalar yapmayı planlıyorum. Sonraki köşe yazısında buluşuncaya dek, sevgiyle kalın, esen kalın…
Ekleme Tarihi: 01 Haziran 2023 - Perşembe

SANAT VE TOPLUM

Sanata, bilime ve söylediğin türküye, ekmek kadar acıkıyorsan ne mutlu sana! Sanat, insanın grileşmiş ve monotonlaşmış dünyadan uzaklaşmasını ve hayal dünyalarına dalmasını sağlayan en büyük mucizelerden birisidir.

Şöyle bir anektod paylaşmakta fayda var ki, zannımca sanat, ilahi bir olgudur. Peki, bu olguya nereden varıyorum ya da neye dayanarak böyle bir ifade kullanıyorum. İnceleyelim. Hazret-i Allah (c.c) Neml Suresi 88.Ayet-i Kerimesi’nde buyuruyor ki;

“Dağları görür, onların durduğunu sanırsın; oysa bulutlar gibi hareket ederler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.”

Bu Ayet-i Kerimede de ifade edildiği gibi dağlar, ovalar, nehirler ya da denizler gözünüzün alabildiği her doğal şey Allah’ın sanatıdır. Estetik ve güzellik algısı bir insan tarafından bulunmadığı gibi, direkt olarak ilahi bir durumdur. Önceki cümlemi açıklamam gerekirse; ilk insan Hazreti Adem babamız ve Hazreti Hacer validemiz dünyaya indiğinde de bir sanat ve estetik vardı. Resim sanatı Allah’ın yarattıklarını taşlara, derilere ve kağıtlara çizmek ile başladı. İslam’da sanatın yeri gibi bir konuyu anlatmıyorum. Bir hoca ya da din görevlisi değilim. Buna açıklık getirmeliyim. Sanatçı olduğum için bu konuda fikirlerimi ifade ediyorum. Ayrıca, insanlar zamanla çevrelerindeki nesneleri taşlara ve derilere işleme ile “Resim” sanatını buldular. İnsanları, hayvanları ya da diğer nesneleri taşlara şekillendirerek heykel sanatını buldular. Odunlar, taşlar ve yaprakların seslerini uyumlu kullanarak müziği buldular. Bu da demektir ki sanat ilahi bir olgudur.

Başlığımızdan da yola çıkacağımız zaman konumuz “sanat ve toplum”, şu anki toplumumuzda sanata karşı özellikle Konya ve çevresi adına konuşmak gerekirse, genellikle olumsuz bir bakış açısı hakim. Çünkü, çoğu kesim sanata harcanan zamanı, boşa giden ya da öldürülen zamandan görüyor. Aksine bir durumdur ki bu psikolojik olarak da ispatlanmıştır.

Sanat, insanın en çok deşarj olduğu, dinlendiği bir uğraştır. Nasıl ki işlerimizden ayrıldıktan sonra varsa bağımız ya da bahçemiz ile uğraşınca stresimizi atıyorsak. Sanat için de aynı durum geçerli. Ne yazık ki sanat değersiz görülüyor ve uğraşan kişilere de saygı neredeyse duyulmuyor desem yalan söylemiş olmam. Toplumun sanat farkındalığına sahip olması toplum bütünlüğü ve refahı için küçümsenemez bir öneme sahiptir. Bu alanlarda ilerleyen dönemlerde çalışmalar yapmayı planlıyorum.

Sonraki köşe yazısında buluşuncaya dek, sevgiyle kalın, esen kalın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.