Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

GÖNÜL,İNSAN’IN BEYTİ’DİR!

Her sözcüğün, hem madde aleminde hem de mana aleminde olmak üzere birden çok anlamı vardır. Beyt kelimesi de, somut anlamda ev manasına gelmekte olup, aynı zamanda mecazen “Allah'ın evi" manasında Kâbe için de kullanılmaktadır. Beyt kelimesinin mana alemindeki karşılığı ise Gönül olup, Hakk'ın tecelli ettiği insan-ı Kamil’in kalbi manasındadır. Ve mimaride bahsedilen iç dış birliğinde olduğu üzere, iç alemimizde yani mana alemimizde olan her şeyin, bir de dış dünyada yani madde dünyasında bir iz düşümü vardır. Ve insanın Ev’ini(Beyt’ini) inşa etme süreçleri ile Gönlün’ü inşa etme süreçleri arasında bağlantı vardır. Her ikisi içinde, öncelikle sağlam bir temel gerekir. Yapı çürük bir temel üzerine inşaa edilirse, ilk depremde fırtınada yerle bir olur. Depremlerde binaların hafif olması büyük önem taşır, tıpkı Gönül’e dahil olmak üzere, insanın gereksiz yüklerinden arınması hafiflemesi gerektiği gibi… Ve depremlerde, fırtınalarda malzemeler ne kadar esnek olursa, o oranda çatlamadan kırılmadan, sağlam kalırlar. Tıpkı kalplerin kırılırken, Gönüllerin sapasağlam ayakta dimdik durması ve böyle bir lüksünün de olmadığı gibi… İşte bu bağlamda zemin etüdü çok önemlidir. Tıpkı kalbin Gönül olma süreçlerinde, insanın nefsini tanıması, kendini bilmesi, zayıf yönlerini boşluklarını çok iyi etüt etmesi gerektiği gibi... Ve elbette tasarım, proje aşaması da oldukça önemlidir. İnsanın evinde huzurlu bir şekilde yaşaması için, nasıl bir evde oturmak istediğinden emin olması ve isteklerini en derinden hissederek hayal etmesi gerekir. Çünkü kişinin hayali doğrultusunda projesi çizilir. Tıpkı insanın sözleri duaları doğrultunda, yaşanacaklarının yazdırılması gibi… Ve elbette proje ne kadar iyi olursa olsun evin iyi olması için yapım süreçlerininde aynı kalitede olması gerekir. Proje çok iyi de olsa, inşaat kalitesi düşük ise iyi bir ev ortaya çıkmaz. Tıpkı insanın sözleri duaları ne kadar iyi olursa olsun, hal etmek noktasında zayıf kalırsa, yani An’da yapan eden olmazsa, bahaneler gerekçeler içinde acizlik ve tembellik noktasında kalırsa, Gönlün’ün aşikar olmayacağı gibi… Ve nasıl ki Allah’a yaklaşmak üzere, bir mabed olarak Kabe’yi temiz tut denmiş ise, mana aleminde de insanın Öz’üne yakin olması için, kalbini temiz tutması söylenmiştir. Çünkü o gün geldiğinde, kaplumbağa misali herkes evini yanında götürecektir. Bu sebeple mühim olan, temiz bir kalp ile gelenler başka halini yaşayan olmak üzere, tüm kirlerinden arınmış bir halde, Gönül teslimatını yapabilmektir. Ve elbette Beyt’i inşaa ederken, Kabe’yi ilk inşaa eden İsmail ve ibrahim misali teslimiyet içinde olmak gerekir. Mana aleminde, İbrahim, sadakatli bağlılığı, şaşmaz eminlik içinde teslim olmayı ifade ederken, İsmail ise teslim olmuş sadakate feda olmayı anlatır. Ve kalbin İmar edilmiş hali olan Gönül’e dahil olmak için, tam bir teslimiyet içinde, şaşmaz eminlikte, fedakarlık ile, sabır ile, sadakat ile kalbi inşaa etmek gerekir.  
Ekleme Tarihi: 24 Eylül 2024 - Salı

GÖNÜL,İNSAN’IN BEYTİ’DİR!

Her sözcüğün, hem madde aleminde hem de mana aleminde olmak üzere birden çok anlamı vardır.
Beyt kelimesi de, somut anlamda ev manasına gelmekte olup, aynı zamanda mecazen “Allah'ın evi" manasında Kâbe için de kullanılmaktadır. Beyt kelimesinin mana alemindeki karşılığı ise Gönül olup, Hakk'ın tecelli ettiği insan-ı Kamil’in kalbi manasındadır.
Ve mimaride bahsedilen iç dış birliğinde olduğu üzere, iç alemimizde yani mana alemimizde olan her şeyin, bir de dış dünyada yani madde dünyasında bir iz düşümü vardır. Ve insanın Ev’ini(Beyt’ini) inşa etme süreçleri ile Gönlün’ü inşa etme süreçleri arasında bağlantı vardır.
Her ikisi içinde, öncelikle sağlam bir temel gerekir. Yapı çürük bir temel üzerine inşaa edilirse, ilk depremde fırtınada yerle bir olur. Depremlerde binaların hafif olması büyük önem taşır, tıpkı Gönül’e dahil olmak üzere, insanın gereksiz yüklerinden arınması hafiflemesi gerektiği gibi…
Ve depremlerde, fırtınalarda malzemeler ne kadar esnek olursa, o oranda çatlamadan kırılmadan, sağlam kalırlar. Tıpkı kalplerin kırılırken, Gönüllerin sapasağlam ayakta dimdik durması ve böyle bir lüksünün de olmadığı gibi…
İşte bu bağlamda zemin etüdü çok önemlidir. Tıpkı kalbin Gönül olma süreçlerinde, insanın nefsini tanıması, kendini bilmesi, zayıf yönlerini boşluklarını çok iyi etüt etmesi gerektiği gibi...
Ve elbette tasarım, proje aşaması da oldukça önemlidir. İnsanın evinde huzurlu bir şekilde yaşaması için, nasıl bir evde oturmak istediğinden emin olması ve isteklerini en derinden hissederek hayal etmesi gerekir. Çünkü kişinin hayali doğrultusunda projesi çizilir. Tıpkı insanın sözleri duaları doğrultunda, yaşanacaklarının yazdırılması gibi…
Ve elbette proje ne kadar iyi olursa olsun evin iyi olması için yapım süreçlerininde aynı kalitede olması gerekir. Proje çok iyi de olsa, inşaat kalitesi düşük ise iyi bir ev ortaya çıkmaz. Tıpkı insanın sözleri duaları ne kadar iyi olursa olsun, hal etmek noktasında zayıf kalırsa, yani An’da yapan eden olmazsa, bahaneler gerekçeler içinde acizlik ve tembellik noktasında kalırsa, Gönlün’ün aşikar olmayacağı gibi…
Ve nasıl ki Allah’a yaklaşmak üzere, bir mabed olarak Kabe’yi temiz tut denmiş ise, mana aleminde de insanın Öz’üne yakin olması için, kalbini temiz tutması söylenmiştir. Çünkü o gün geldiğinde, kaplumbağa misali herkes evini yanında götürecektir. Bu sebeple mühim olan, temiz bir kalp ile gelenler başka halini yaşayan olmak üzere, tüm kirlerinden arınmış bir halde, Gönül teslimatını yapabilmektir.
Ve elbette Beyt’i inşaa ederken, Kabe’yi ilk inşaa eden İsmail ve ibrahim misali teslimiyet içinde olmak gerekir. Mana aleminde, İbrahim, sadakatli bağlılığı, şaşmaz eminlik içinde teslim olmayı ifade ederken, İsmail ise teslim olmuş sadakate feda olmayı anlatır. Ve kalbin İmar edilmiş hali olan Gönül’e dahil olmak için, tam bir teslimiyet içinde, şaşmaz eminlikte, fedakarlık ile, sabır ile, sadakat ile kalbi inşaa etmek gerekir.
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.