İnsanın yaşamında en önemli değerlerden, olmazsa olmazlardan biridir hiç kuşkusuz, samimiyet!
Hele ki günümüzde, her geçen gün daha da “Nadide” hale gelirken, önemi kıymeti daha bir derinden hissedilendir, çoğunluk “-mış” gibi yaşamlar içinde savrulurken…
Samimiyet…
Pek çok insanın aradığını sandığı, ancak ne var ki bir türlü bulamadığı bir kayıp hazine…
Ve Nitekim aramakla da bulunmayandır,
Şekil ve gösteriş peşinde, içtenlikten uzak kendine yabancı hallerde,
Ve neticede;
İnsanı Gönlünden uzak eyleyen beyhude nefesler ile tükenen ömürlerde…
…
Tıpkı bugün olduğu gibi sadece şeklen, derinliği hissedilmeden, yüzeysel hatta çoğu zaman menfaatler için Öz’de değil, “sözde” kutlanan günler ve geceler…
Kimileri boncuk toplamanın derdinde, sözleriyle eylemleriyle samimiyetten uzak hallerde,
Kimileri “şekil yapmanın” peşinde,
görünmek istediği gibi görünmek için giriyor şekilden şekile…
Ve her biri Hakikatte olduğundan ziyade,
“-mış” gibi yaşamlar içinde, akımların modaların, “-İzm’lerin” ve çoğunluğun izinde sürüklenmekte…
…
Oysa Öz’ün cinsiyeti yoktur!
Ne pozitif ne negatif hiç bir ayrımcılığa da gerek yoktur!
Mesele insan olmak ve insanca yaşamaktır Bir’likte!
Senede bir gün tatlı sözlerle, çiçeklerle, avutmak değildir masallarla ninnilerle…
Hele tüketmek hiç değildir, Üretmek varken birlikte el ele!
…
Ne beyler’siz bi dünyanın tadı olurdu,
Ne de hanımlar’sız bi nefesin manası…
Hissetmek BirBir’ini en derinden,
Ve Değer vermek BirBir’ine canı gönülden,
Kafi değil mi ki yaşarken yaşatmak,
Ve Saygı ile Aşk ile huzur bulmak?
Bi çocuk saflığında, En Dip’ten hissederek yaşamak!
Muhabbete dalmak mesela, bulutlarla, martılarla, ağaçlarla…
Ve ışıklar saçarken etrafına,
Şarkılar söylemek Gönül’den,
Dans etmek Bir’likte,
İçerde duyulan ezgilerle…
…
Ve bu vesile ile,
Birliğin Mim’Ar’ları olan Gönüllere,
Erkeğiyle, dişisiyle,
Bir’likte Emek verenlere,
KUT’lu olsun SAMİMİYETLE!
Hissedenlere her bir Nefeste…