(Merhum Abdürrahim Karakoç’a nazire)
Aradan uzunca bir zaman geçmiş
KARAKOÇ yazmadı mektubu Hasan
Yazdığı mektuplar yirmiyi geçmiş
Hepi topu beş şey yazmışsın Hasan
Haber etmiş sana köyden köylüden
Hırsızdan arsızdan türlü türlüden
Kaypak yine taraf oldu güçlüden
Vazgeçmiyor huylu huyundan Hasan
Eskiden nasılsa öyle değil köy
Nüfuslar azaldı türemiyor soy
Göç etti tüm gençler nesil bitti say
Sanki köye kıran girdi be Hasan
Eşeklerin bile soyu tükendi
Köpekler aç kaldı şehire indi
Göremezsin köyde tavuk ve hindi
Yumurtayı bakkal satıyor Hasan
Evvele sürüyü ağıla kattık
Yem döktük önüne içeri yattık
Bir baktık ki yemden samandan battık
Keçiyi, davarı sattık biz Hasan
Kesildi suyumuz rahmet yağmıyor
Süt değersiz kimse inek sağmıyor
Ne bereket ne de zahmet değmiyor
Artık uçlar uca gelmiyor Hasan
Dağ taş hep boş kaldı yörüklük bitti
Yurt yerimiz bile kaybolup yitti
Hepimiz moderin yaşadık gitti
Köylülük neyidi unuttuk Hasan
Dağlar belki aynı biz değiliz
Sağlar belki aynı biz değiliz
Çağlar belki aynı biz değiliz
Biz bize benzemez olmuşuz Hasan
Dedim ya KARAKOÇ yazmadı diye
Ne olur ısrar edip sorma: Niye?
Ben ağıt yakayım sen de mersiye
Mektuplar sahipsiz kaldı be Hasan