ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street’in ülkemizin savunma sanayini öven açıklamaları bu haftanın gündemi arasında ikinci planda kalsa da benim açımdan önemli bir gelişme. Şu noktayla önemli. Türkiye 2000’li yılların başında savunma sanayinin 30’unu üretirken şu anda 70’e ulaşmış. Türkiye dünyada silah üretiminde 12. Sırada yer alıyor. Bu rakamlar ülkemizin ulusal bağımszılığını olumlu yönde etkiliyor. Ülkemize bu yönde kapı açan kişi Selçuk Bayraktar. Siyasetten bağımsız düşünmek gerekirse Bayraktar ülkemiz için iyi işler yaptı ve yapmaya devam edecek.Tüm bunlar Türkiye’yi dünyada etkili bir güç haline getiriyor. Tüm bunlara rağmen yapılan işleri hafif görmeye çalışmak- siyasi sebeplerle- en basiti emeğe saygısızlık. Azerbeycan ve Ermenistan krizinde kardeş ülke Azerbeycana yapılan yardımlar, Rusya- Ukrayna savaşında alınan tutum iç siyaset konusu yapılmamalı. Muhalif olsan da sevmesen de yapılanları Milli çıkarlar açısından değerlendirmek doğru bir olacaktır. Diğer türlüsü vizyonsuzluktur. Ülke genelinde yapılanlar haricinde Beyşehir’de Üzümlü ve Huğlu’da açılan Savunma sanayi liseleri Bayraktar ile açılan yolun ülke genelinde devam ettirileceğinin göstergesi. Nitekim bu hususta Seydişehir İHL , İHA ve SİHA denemeleri yapması savunma sanayindeki bu açılımın Milli Eğitimin farklı kurumlarınca da sürdüreleceğini gösteriyor.   TAHIL KORİDORU Son günlerin en önemli gelişmeleri nden biri tahıl koridoru meselesi. Türkiyenin coğrafi konumu ve Montrö anlaşmasının verdiği yetkiler ülkemizi dünyanın kaderini etkileyen anlaşmanın mimarı yaptı. Gıda krizinin yaşandığı günümüzde savaş nedeniyle kriz daha da şiddetli hissedilmiştir. Türkiye’nin iki ülke arasındaki dengeli tutumu dünyanın rahat bir nefes almasını sağlayacaktır. İnşallah ekmek fiyatları da buna bağlı olarak düşer. Seydişehir- Bozkır efsanelerindeki misal ekmeğin altından daha kıymetli olduğu günleri yaşamaktayız. Tüm bunlara ve dünyanın takdirine rağmen bu başarının görmezden gelinmesi yanlış olur düşüncesindeyim. Ama bu olayın bize ekonomik olarak fayda sağlaması da şart. Son bir nokta daha. Konya’ya yeni atanan İl Milli Eğitim Müdürümüz Murat Yiğit’in görevinin ilk günlerinde tarım meslek liselerine gitmesi ve okulumuzda yapılan buğday hasadını sosyal medyada paylaşması da çok güzel bir gelişme. Savunma sanayii kadar önemli olan zirai üretimin desteklenmesi de şart. Yoksa işin bir tarafı eksik kalır. Hem de çok eksik. Selam ve dua ile...