Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

HİÇ !

Gönül Aşk ile Hasbihal ederken Gece’de, Gündüz, Gün’ün ilk ışıklarıyla birlikte, Teslim edilir HİÇ’liğe… Gecenin içinde, Gah inilir en Derinlere, Dipsiz kuyulara, Gah çıkılır Enginlere, en Yücelere… Günün içinde ise, Gönüllü olarak hizmete, Hakk İçin Çalışmak üzere, Her An yeni bir Şen’de karışılır yeni Gün’e… … Ve HİÇ OLmak; Hakk İçin Çalışmak, Hizmet İçin Çağrılmak, Ve en önemlisi de, daha çağrılmadan, derinden Aşk’ı hissederek Gönüllü olmaktır. HİÇ bir beklentiye, ödüle, övgüye ihtiyaç duymaksızın, menfaatlerinden arınmış, sadece temiz bir niyetle ve samimiyetle çağrıyı duymaktır yüreğinin taaa içinde… Çünkü BİR çağıran, BİR de çağrıya gönüllü olan vardır, sistemin içinde… Bu çağrıyı işitenler ve Gönüllü olanlar; Tüm makamlardan, mevkilerden, rütbelerden geçerek, hesapsız lütuflar yaşarlar, hesap kitap yapmaksızın, samimiyetle ve tertemiz bir Gönül eşliğinde, nefeslenmeleri sebebiyle, HİÇ’liğin HEP’liğinde… … Hakk İçin Çalışanlar, Hizmet İçin Çağrılanlar, DAİMA Aşk İle An’ın içinde yapan eden olurlar… Ertelemek yoktur, üşenmek yoktur, bahaneler gerekçeler türetmek yoktur! Bencillik, kibir, öfke ve kıskançlık İle ziyan olmak yoktur! “Benim” demek, çok bilmek, yargılamak, kınamak, Gönül yıkmak yoktur! Sahiplenmek olmaz ki, HİÇ olan yerde! Sadece Ait olmak vardır, Aşk ile HEP’liğe, O Sonsuz Bir’liğe… Gündüz HİÇ olmak, Gece de GAH’a dahil olmak kafidir Gönül’e Aşk ile Hasbihal içinde… Çünkü verilen nefesler sayılıdır, insanın ömür sermayesinde… Sayılı gün çabuk geçer misali, Sayılı nefeslerde her an azalmaktadır, üstelik gelmez yerine yenisi de! … O HAL’de dur ve kendine sor şimdi! Ömür sermayeni, nefeslerini neye harcadın? O nefesler ki, kıymetli inciler misali, öyle derinlerden gelirken, harcamak olur mu HİÇ boş yere? Hani israf haramdı, unuttun mu? Nasıl tükettin O kıymetli nefesleri beyhude telaşelerle? Oysa, eskiyen ve eskiten zamanın içinde, Gönlün için ve Gönüller için kullanmak gerekir zamanı, Daima Aşk ile… O öyle bir zaman olur ki; Doyulur mu HİÇ Gönül’den Gönül’e edilen Canlı ve Diri Muhabbete? Gönül Mutmainlik içinde daima Aşk ile Aç olur Hasbihal’e … Başka hiç bir yerde bulamaz O tadı, Hiç bir şey doyurmaz böylesine… Çünkü Gönül hazine sandığı gibidir, İçinde olan Sonsuz Aşk ise Hazine! … Velhasıl, Hazinenin aşikar olmasını diliyorsan, Gönül’e Gönül vermek gerekir! Gönüller’e dokunan, Hakk için çalışan, Hizmet için çağrılanlar hep sorarlar kendine; GÖNLÜM için ne kadar VARIM! diye… Ve Ser’den geçip, Yar’dan geçmeyenler, HİÇ olurlar, HEP’liğin içinde…
Ekleme Tarihi: 13 Haziran 2024 - Perşembe

HİÇ !

Gönül Aşk ile Hasbihal ederken Gece’de,
Gündüz, Gün’ün ilk ışıklarıyla birlikte, Teslim edilir HİÇ’liğe…
Gecenin içinde, Gah inilir en Derinlere, Dipsiz kuyulara, Gah çıkılır Enginlere, en Yücelere…
Günün içinde ise, Gönüllü olarak hizmete,
Hakk İçin Çalışmak üzere,
Her An yeni bir Şen’de karışılır yeni Gün’e…
Ve HİÇ OLmak;
Hakk
İçin
Çalışmak,
Hizmet
İçin
Çağrılmak,
Ve en önemlisi de, daha çağrılmadan, derinden Aşk’ı hissederek Gönüllü olmaktır.
HİÇ bir beklentiye, ödüle, övgüye ihtiyaç duymaksızın, menfaatlerinden arınmış, sadece temiz bir niyetle ve samimiyetle çağrıyı duymaktır yüreğinin taaa içinde…
Çünkü BİR çağıran, BİR de çağrıya gönüllü olan vardır, sistemin içinde…
Bu çağrıyı işitenler ve Gönüllü olanlar;
Tüm makamlardan, mevkilerden, rütbelerden geçerek, hesapsız lütuflar yaşarlar, hesap kitap yapmaksızın, samimiyetle ve tertemiz bir Gönül eşliğinde, nefeslenmeleri sebebiyle,
HİÇ’liğin HEP’liğinde…
Hakk İçin Çalışanlar, Hizmet İçin Çağrılanlar, DAİMA Aşk İle An’ın içinde yapan eden olurlar…
Ertelemek yoktur, üşenmek yoktur, bahaneler gerekçeler türetmek yoktur!
Bencillik, kibir, öfke ve kıskançlık İle ziyan olmak yoktur!
“Benim” demek, çok bilmek, yargılamak, kınamak, Gönül yıkmak yoktur!
Sahiplenmek olmaz ki, HİÇ olan yerde!
Sadece Ait olmak vardır,
Aşk ile HEP’liğe, O Sonsuz Bir’liğe…
Gündüz HİÇ olmak, Gece de GAH’a dahil olmak kafidir Gönül’e Aşk ile Hasbihal içinde…
Çünkü verilen nefesler sayılıdır, insanın ömür sermayesinde…
Sayılı gün çabuk geçer misali,
Sayılı nefeslerde her an azalmaktadır, üstelik gelmez yerine yenisi de!
O HAL’de dur ve kendine sor şimdi!
Ömür sermayeni, nefeslerini neye harcadın?
O nefesler ki, kıymetli inciler misali, öyle derinlerden gelirken, harcamak olur mu HİÇ boş yere?
Hani israf haramdı, unuttun mu?
Nasıl tükettin O kıymetli nefesleri beyhude telaşelerle?
Oysa, eskiyen ve eskiten zamanın içinde,
Gönlün için ve Gönüller için kullanmak gerekir zamanı, Daima Aşk ile…
O öyle bir zaman olur ki;
Doyulur mu HİÇ Gönül’den Gönül’e edilen Canlı ve Diri Muhabbete?
Gönül Mutmainlik içinde daima Aşk ile Aç olur Hasbihal’e …
Başka hiç bir yerde bulamaz O tadı,
Hiç bir şey doyurmaz böylesine…
Çünkü Gönül hazine sandığı gibidir,
İçinde olan Sonsuz Aşk ise Hazine!
Velhasıl, Hazinenin aşikar olmasını diliyorsan, Gönül’e Gönül vermek gerekir!
Gönüller’e dokunan, Hakk için çalışan, Hizmet için çağrılanlar hep sorarlar kendine;
GÖNLÜM için ne kadar VARIM! diye…
Ve Ser’den geçip, Yar’dan geçmeyenler,
HİÇ olurlar, HEP’liğin içinde…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.