Sol liberalizm, SJW ve WOKE kavramları kulağımıza yabancı gelse de, günümüz dünyasının iletişim imkânları sayesinde, kamuoyunun yargılarını doğrudan etkileyen, devletlerin politikalarını, yerel ve uluslararası aktörlerin söylemlerini belirleyebilen unsurlar haline gelmişlerdir.
Bu kavramları sırası ile ele alıp, perde arkasında yarattıkları bağnazlığı, akıl dışılığı ve aptallaşmayı irdelemek gerekmektedir.
Sol liberalizm; liberal felsefenin ve serbest piyasa fikrinin daha vicdanlı ve adaletli bir sürümü iddiasındadır. Bireysel özgürlükler ve sosyal adalet arasında denge kurmayı amaçlayan politik bir ideolojidir. Sol liberalizm ekonomik olarak popülist yaklaşımları teşvik ve piyasayı tahrip etmektedir. Sosyal adaleti sağlama hususunda derinlemesine bir çözüm sunmadığı gibi, kökleri sosyalizme dayalı bir yurttaşlık mücadelesi vardır. Liberal felsefenin akılcı(rasyonel) ve insan davranışlarına dayanan ilkeleri yerine sosyalizmin akıl dışı(irrasyonel) ve dogmatik ilkelerine yakın, yüzeysel bir yaklaşım sergilemektedir.
SJW; Sosyal Adalet Savaşçısı (Social Justice Warrior) teriminin kısaltmasıdır. Çok kültürlülük, sivil haklar, feminizm, cinsiyet eşitliği gibi konularda sözde ilerici, hakikatte ise akıl dışı(irrasyonel) ve baskıcı fikirler savunan kişiler için kullanılan bir ifadedir. Zamanla, SJW baskısı ile ötekileştirilmiş, akılcı(rasyonel) kişilerce, bu kişileri aşağılamak için de kullanılır hale gelmiştir. Yarattıkları sahte kültürel üstünlük ve sol liberal çevreler ile işbirlikleri sayesinde, sanat, akademi ve siyaset çevrelerinde baskı oluşturabilmektedirler. Çoğunlukla saçma argümanlar ile yapay gündemler yaratmakta ve popüler kültüre malzeme üretmektedirler. Bu durum gerçekten mağdur ve dezavantajlı toplulukların aleyhine kötü temsil otaya çıkarmaktadır.
WOKE; İngilizce “uyanık kal(stay woke)” cümlesinden türetilmiş. Sosyal adalet ve ırksal eşitliğe vurgu yapan hareketler için kullanılan şemsiye bir terimdir. Woke olmak, toplumsal sorunlara karşı bilinçli olmak ve sosyal eşitsizlik gibi konularda farkındalık oluşturmayı ifade eder. Kâğıt üzerinde çok güzel ve insani bir şey gibi görünmektedir. Uygulamada ise insanlara politik doğruculuk dayatması yapmak, baskı ve linç ile yıldırmak ve yok etmek dışında işlevi olmamıştır. Sözde destekledikleri topluluklara da zarar vermektedirler. Kötü temsil ve kötü niyet dışında bir şey üretememişlerdir.
Dışarıdan bakıldığı zaman insani, vicdani ve çok iyi niyetli görülen fakat aynı hastalıklı ve akıldışı kaynaktan beslenen bu benzer yaklaşımlar, bilimselliğin ve akılcılığın karşısında, baskıcı, dogmatik ve yıkıcı hareketlerdir.
Siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların tüm yönleri ile konuşulmasına ve çok disiplinli çalışmalar yapılarak bilimsel çözümler sunulmasına da engel olmaktadırlar.
Esen kalın…