Ne kadar da kolaydır, yaşamadan eleştirmek, yargılamak, bol keseden atmak…
Oysa hiç kimse bir başkasının neler yaşadığını bilemez. Çocukluğunu, gençliğini, hayatta nelere maruz kaldığını, ne şartlar altında neler yaşadığını ve ne yangınlardan, ne imtihanlardan geçtiğini bilemez. Ama buna rağmen çok kolayca yargılar, kınar, kötüler…Kendi kusurlarını görmeye körken, bir başkasının kusurunu ortaya çıkarmak için gözü açık olur…
Hatta üstüne bir de büyük, büyük cümleler kurar. “Ben onun yerinde olsam ASLA öyle yapmazdım” diyerek koca bir meydan okuma yapar hayata, hiç farkında olmasa da…
…
Bu yüzden insan kınadığını yaşamadan ölmez denir. Çünkü “ben asla öyle yapmam” demek, “gönder imtihanımıda nasıl yapılır göstereyim” demektir. Yani O sınavı bile isteye seçmektir. Çünkü insan yaptıklarından, düşündüklerinden, söylediklerinden ve kalbinden geçirdiklerinden sorumludur.
Bir başkasında kınadığı, ayıpladığı, çekiştirip durduğu her ne varsa, vakit saat gelince, O konulardan mutlaka sınava alınır. İster hayatın mizah anlayışı böyle deyin, ister ilahi adalet deyin, netice de sistem böyle işliyor…
Ve Kuran’da hümeze suresinin ilk ayeti bu konuda oldukça açıktır. “İnsanları arkalarından çekiştirip ayıplayanların, aşağılayanların, gizli açık dillerine dolayanların, kaş-göz hareketleriyle alay edenlerin vay haline!”
…
Ve “Hiç kimse sınanmadığı bir günahın masumu değildir.” der Mevlana…
Tıpkı Ankebut süresi 2. Ayette bildirildiği üzere, “İnsanlar, (sadece) “İnandık!” demeleriyle bırakılacaklarını (inanmış sayılacaklarını) ve imtihan edilmeyeceklerini mi sanıyorlar?“
Yani Mühim olan lafta değil, tam da O anda, O sınav anında, O şartlar altında neler yaptığıdır insanın. Tıpkı ankebut suresi ikinci ayetİn ışığında bakarsak konuya, İnsanlar “ben ASLA öyle yapmam” demekle bırakılacaklarını, sınanmadan O günahtan masum sayılacaklarını mı zannediyorlar?
Yani Sınava girmeden, imtihanlarını geçmeden, kişinin, O kınadığı günahtan masum olduğu garanti midir?
Öyle ki, Kınayanın, tüm ezberleri bozulur, doğru bildikleri bir bir unutturulur…
Netice de İnsanoğludur, Olmaz dedikleri olur, Asla dediklerini yaşarken bulur…