Kadın
Anadır…
Yer Habeşistan.
Adil Kral Necaşi Ashame.
Necaşi’nin huzurunda baskılara ve eziyetlere dayanamayıp, Habeş diyarına hicret eden bir avuç Müslüman. Başlarında ise Peygamber Efendimizin (sav) amcasının oğlu Cafer.
Müşrikler ise Mekke’den hicret edip Habeşistan’a sığınanları geri getirsin diye Arapların meşhur dört dâhisinden biri kabul edilen, zeki, cesur, hitabeti çok yüksek, şair ve kabiliyetli olan Amr b. Âs’ı gönderirler. Aynı zamanda Amr, Kral Necaşi’nin yakın dostudur ki, Habeş Kralı; “Bu dünyada senin isteyip benim veremeyeceğim bir şey yok” diyecek kadar onu sever.
İslam tarihindeki yaşanmış olan bu meşhur hikâyeyi neredeyse bütün Müslümanlar (?) bilir. Hikâyeyi olduğu gibi tekrar anlatmayacağım elbet. Yalnızca orada geçen bir konuşmayı anlatacağım.
Konuşmaların en şiddetlendiği sırada Amr Necaşi’ye dönerek “Kadınlar için düşündüklerini sorsana?” der. Necaşi kadınlar hakkında İslamiyet’in ne dediğini sorunca Cafer başlar anlatmaya. Unutulmaması gerekir ki devir kızların diri diri toprağa gömüldüğü devirdir:
“Allah kadını erkeğe eş olsun diye yaratmıştır. Erkekten farklıdır ama eşittir.”
Cafer sözünü bitirir bitirmez Amr gülerek “Eşit mi?” diye sorar. Hatta bununla yetinmez ilave eder: “Kadınları satın alırız. Yedirip içirip kullanır başımızdan atarız. Hiç kadın erkekle eşit olabilir mi?”
Amr’ın bu sözü üzerine orada bulunan herkes kahkahalara boğulur. Yalnızca Müslümanlar ve Kral Necaşi hariç. Necaşi Cafer’in gözlerinin içine bakınca Cafer yeniden konuşmaya başlar: “Allah insanı bir kadın ve bir erkekten yarattı” sonra Amr bin As’a dönerek: “Ey Amr!” der “Seni karnında taşımış olan anana saygın bütün kadınlara yansımalıdır.”
Amr bu sözün karşısında bir şey diyemeyince bu sefer Necaşi gülmeye başlar: “Ey aziz dostum Amr!” der “Onun bir tek Allah’ından bu kadar güzel sözler çıkarken sizin üç yüz tanrınızın dilleri mi tutuldu?”
Kadın anadır bizde…
Öyle ki;
Bir coğrafyaya adını verir…
Kadın…
Anadır: insanoğlunun anası.
Ana ise yasadır, topraktır, yoldur, yöndür, kucaktır, kapıdır, fikirdir, dildir, haberdir, direktir, yürektir…
Ana, yurttur,
Ana, vatan…
Ana tek başına her yere adını verirken ey ana kuzusu insan, analar olmasaydı okunmazdı esamin…
Cafer’i Tayyar’ın (ra) dediği gibi: “Seni karnında taşımış olan anana saygın bütün kadınlara yansımalıdır.”