Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Fatih BABAOĞLU
Köşe Yazarı
Fatih BABAOĞLU
 

BAYRAM

“Ya bayramlar bayram olsun kurtulsun Ya takvimler cayır cayır yırtılsın…” Sana hikaye anlatmayacağım bugün. Merhum Abdurrahim Karakoç hocamın diliyle bir ayna tutacağım yüreğine. Şiir şuursa –ki öyle– yüreğini acıtacağım… Yüreğin varsa şayet… Korkma… Öyle konforuna dokunmayacağım… Malının kırkta birini falanda sormayacağım… Depremden geriye kalanları da deyip moralini bozmayacağım… Bayramda gideceğin tatil yerinden bana ne? Azıcık yüreğini acıtacağım o kadar. Şayet yüreğin yetiyorsa… Ana, bu bayram mı? Aman çok ayıp Çocukken gördüğüm bayramlar hani? Mübarek elleri öpüp, koklayıp Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani? Çocukken daha… Her şeyi bütün hakikatiyle yaşarken ve görürken. Bütün kavramlar yerli yerinde ve kelimelerin manalarının içleri boşaltılmamışken. Bilmezken gramajın ne olduğunu ve bir ekmeğin kaç liraya satıldığını. Vicdanına lüks bir apartmanın temelleri daha atılmamışken… Araba modellerini yalnızca satılan çikletlerden çıkan resimden bilirken. Her eli mübarek bilip ve o elden koparacağın harçlığı düşlediğin zamandaki bayramları düşün… Hani ya o özlem, hani ya o tad? Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat Haftalar öncesi her gün, her saat Babamdan sorduğum bayramlar hani? Çocukken daha… Sevmenin en saf halini yaşarken. Bir plastik topa ya da ne bileyim oyuncağa duyduğun iştiyak… Toplayacağın harçlıklarla bir çiklet, çikolata ya da plastik top hayallerini kurduğun bayramları düşün…   Nur yağan geceler, gündüzler nerde? Neşe paylaştığım öksüzler nerde? Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde? Huzura erdiğim bayramlar hani? Çocukken daha… İyiliğin masumiyetinde koşarken... Öksüzlüğüne ve yetimliğine bakmadan mahalle arkadaşlarının saatlerce oyunlar oynadığın. Kapı kapı dolanıp şeker topladığın bayramları düşün… Düşünmek insanın yüreğini cancağızım ama acısın bu kez. Nasıl olsa 11 ay dünyalık telaşta unutacaksın yüreğini… Bir kez acısın yüreğin varsa ve şayet yetiyorsa… Cahile kelam nafile kelam deyip özüme yine son sözü merhum Karakoç ustaya bırakalım… Bayram demek takvimdeki yazı mı? Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı? Açıp yüreğimi, yumup gözümü Özüne girdiğim bayramlar hani?
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2023 - Salı

BAYRAM

“Ya bayramlar bayram olsun kurtulsun

Ya takvimler cayır cayır yırtılsın…”

Sana hikaye anlatmayacağım bugün.

Merhum Abdurrahim Karakoç hocamın diliyle bir ayna tutacağım yüreğine. Şiir şuursa –ki öyle– yüreğini acıtacağım…

Yüreğin varsa şayet…

Korkma… Öyle konforuna dokunmayacağım… Malının kırkta birini falanda sormayacağım… Depremden geriye kalanları da deyip moralini bozmayacağım… Bayramda gideceğin tatil yerinden bana ne?

Azıcık yüreğini acıtacağım o kadar.

Şayet yüreğin yetiyorsa…

Ana, bu bayram mı? Aman çok ayıp

Çocukken gördüğüm bayramlar hani?

Mübarek elleri öpüp, koklayıp

Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?

Çocukken daha… Her şeyi bütün hakikatiyle yaşarken ve görürken. Bütün kavramlar yerli yerinde ve kelimelerin manalarının içleri boşaltılmamışken. Bilmezken gramajın ne olduğunu ve bir ekmeğin kaç liraya satıldığını. Vicdanına lüks bir apartmanın temelleri daha atılmamışken… Araba modellerini yalnızca satılan çikletlerden çıkan resimden bilirken. Her eli mübarek bilip ve o elden koparacağın harçlığı düşlediğin zamandaki bayramları düşün…

Hani ya o özlem, hani ya o tad?

Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat

Haftalar öncesi her gün, her saat

Babamdan sorduğum bayramlar hani?

Çocukken daha… Sevmenin en saf halini yaşarken. Bir plastik topa ya da ne bileyim oyuncağa duyduğun iştiyak… Toplayacağın harçlıklarla bir çiklet, çikolata ya da plastik top hayallerini kurduğun bayramları düşün…

 

Nur yağan geceler, gündüzler nerde?

Neşe paylaştığım öksüzler nerde?

Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?

Huzura erdiğim bayramlar hani?

Çocukken daha… İyiliğin masumiyetinde koşarken... Öksüzlüğüne ve yetimliğine bakmadan mahalle arkadaşlarının saatlerce oyunlar oynadığın. Kapı kapı dolanıp şeker topladığın bayramları düşün…

Düşünmek insanın yüreğini cancağızım ama acısın bu kez. Nasıl olsa 11 ay dünyalık telaşta unutacaksın yüreğini… Bir kez acısın yüreğin varsa ve şayet yetiyorsa…

Cahile kelam nafile kelam deyip özüme yine son sözü merhum Karakoç ustaya bırakalım…

Bayram demek takvimdeki yazı mı?

Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?

Açıp yüreğimi, yumup gözümü

Özüne girdiğim bayramlar hani?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

17
Eylül
30
Mayıs
23
Mayıs
02
Mayıs
25
Nisan
18
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.