Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Fatih BABAOĞLU
Köşe Yazarı
Fatih BABAOĞLU
 

UNUTULMUŞ BİRER BİRER…

Unutmak aslında hatırlamaktır cancağızım. Unutmak insana verilmiş büyük bir nimet… Şükretmeyi unuttuğumuz önemli bir nimettir unutmak… Söz konusu unutmak ise bu köşe yetmez elbet, deftere, divana sığmaz söz gelir divanelerden de ciltler dolusu yazılar dökülür sayfalara. Lakin ben bu kadar yazayım sen o kadar anla. Geçen gündü… Şaban ve Hüseyin Hocalarla öğlen yemek yemeye gitmiştik. İşte bu yazının özü o masada düştü gönlümüze. Hafıza-i beşer nisyanla malül olsa da unutulan ne varsa düne dair ‘pat’ diye çıkıverir insanın karşısına. Öyle de oldu. Lezzetler, acı derken konu geldi Hatay mutfağına. Baharatlar ve özellikle acı Hatay mutfağının vazgeçilmezidir. Acı, Hatay derken deprem geldi oturdu masamıza. Yaşanılan asrın felaketinde Hatay’a gönüllü gitmişti Şaban’la Hüseyin. Tabiri caizse kelle koltukta, uykusuz tüneksiz günlerce çalışmışlar, nice insanımızı sağ salim kurtarmayı başarmışlardı. Boğazımıza lokmalar dizilip birbirimize çaktırmadan hâlâ yemeye devam ederken bir unutmak konusu takıldı dilimize. Şairlerden-ki Karakoç Hoca masamızda dördüncüydü- türkülere unutmakla ilgili nice sözler uçuşuyordu. ‘Şunu da unutma yaz’ sözleriyle ve bir bardak çayla biten yemek faslından sonra geldim bizim iki kapılıya. Fotokopi, ödev, kalem, silgi dünya telaşı derken unuttum ne yazacağımı. Gece düştü aklıma gündüz yaptığımız muhabbet. Kalkıp geçtim bilgisayarın karşısına. Temiz bir sayfa açıp uykulu gözlerle baktım bir süre. Sonra o çok meşhur olan video oynatma sitesine girdim. Arama butonuna unutmak yazıp arama yaptığımda karşıma binlerce sonuç çıktı. Allah Allah. Unutmak adına yazılmış binlerce şiir, binlerce şarkı. Unuttum deyip neyi niye unuttuğunu tescil etmekte yarışan insanoğlu… Unutmak hakkında biraz daha araştırma yaptım. Yeni bilgiler çıkınca karşıma unuttum sandığım bilgiler ortaya çıkınca unutmanın ne büyük bir nimet olduğunu bir kez daha gördüm. “Düzen böyle bu gemide Eskiler yiter yenide Beni değil, sen seni de Unutursun Mihriban'ım” Evet unutmak büyük bir nimet, şükretmeyi unuttuğumuz… Çünkü unutunca kolaylaşıyor hayatımız ve beynimizdeki tonlarca yük ancak unutunca hafifliyor... Üzüldüğümüz ve üzdüğümüz silinip gidince rahatlıyoruz en çok. Şükretmeyi unuttuğumuz önemli bir nimet olsa da unutmak son söz yine Karakoç hocanın olsun: Gerçeğin hayalden en bariz farkı Uzağa atarsın yakına düşer Öyle yüzler simalar var ki Unutmak istersin aklına düşer…
Ekleme Tarihi: 06 Haziran 2023 - Salı

UNUTULMUŞ BİRER BİRER…

Unutmak aslında hatırlamaktır cancağızım. Unutmak insana verilmiş büyük bir nimet…

Şükretmeyi unuttuğumuz önemli bir nimettir unutmak…

Söz konusu unutmak ise bu köşe yetmez elbet, deftere, divana sığmaz söz gelir divanelerden de ciltler dolusu yazılar dökülür sayfalara. Lakin ben bu kadar yazayım sen o kadar anla.

Geçen gündü… Şaban ve Hüseyin Hocalarla öğlen yemek yemeye gitmiştik. İşte bu yazının özü o masada düştü gönlümüze. Hafıza-i beşer nisyanla malül olsa da unutulan ne varsa düne dair ‘pat’ diye çıkıverir insanın karşısına. Öyle de oldu.

Lezzetler, acı derken konu geldi Hatay mutfağına. Baharatlar ve özellikle acı Hatay mutfağının vazgeçilmezidir. Acı, Hatay derken deprem geldi oturdu masamıza. Yaşanılan asrın felaketinde Hatay’a gönüllü gitmişti Şaban’la Hüseyin. Tabiri caizse kelle koltukta, uykusuz tüneksiz günlerce çalışmışlar, nice insanımızı sağ salim kurtarmayı başarmışlardı. Boğazımıza lokmalar dizilip birbirimize çaktırmadan hâlâ yemeye devam ederken bir unutmak konusu takıldı dilimize.

Şairlerden-ki Karakoç Hoca masamızda dördüncüydü- türkülere unutmakla ilgili nice sözler uçuşuyordu. ‘Şunu da unutma yaz’ sözleriyle ve bir bardak çayla biten yemek faslından sonra geldim bizim iki kapılıya. Fotokopi, ödev, kalem, silgi dünya telaşı derken unuttum ne yazacağımı. Gece düştü aklıma gündüz yaptığımız muhabbet. Kalkıp geçtim bilgisayarın karşısına.

Temiz bir sayfa açıp uykulu gözlerle baktım bir süre. Sonra o çok meşhur olan video oynatma sitesine girdim. Arama butonuna unutmak yazıp arama yaptığımda karşıma binlerce sonuç çıktı. Allah Allah. Unutmak adına yazılmış binlerce şiir, binlerce şarkı. Unuttum deyip neyi niye unuttuğunu tescil etmekte yarışan insanoğlu…

Unutmak hakkında biraz daha araştırma yaptım. Yeni bilgiler çıkınca karşıma unuttum sandığım bilgiler ortaya çıkınca unutmanın ne büyük bir nimet olduğunu bir kez daha gördüm.

“Düzen böyle bu gemide

Eskiler yiter yenide

Beni değil, sen seni de

Unutursun Mihriban'ım”

Evet unutmak büyük bir nimet, şükretmeyi unuttuğumuz…

Çünkü unutunca kolaylaşıyor hayatımız ve beynimizdeki tonlarca yük ancak unutunca hafifliyor...

Üzüldüğümüz ve üzdüğümüz silinip gidince rahatlıyoruz en çok.

Şükretmeyi unuttuğumuz önemli bir nimet olsa da unutmak son söz yine Karakoç hocanın olsun:

Gerçeğin hayalden en bariz farkı

Uzağa atarsın yakına düşer

Öyle yüzler simalar var ki

Unutmak istersin aklına düşer…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

17
Eylül
30
Mayıs
23
Mayıs
02
Mayıs
25
Nisan
18
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.