Etrafa şöyle bir bakınca, aslında insan en çok sevdiklerini, yakınındakileri kırıyor…
Özellikle de küçük gündelik basit şeyler için…
Tabak sevdiği deriyi taştan taşa çalar misali, sanki yakınlık seviyesi arttıkça tolerans seviyesi de azalıyor…
İnsan daha uzak olanlara gösterdiği saygıyı, sabrı, anlayışı, hoşgörüyü, iyi niyeti ve hürmeti,
En yakınında olanlara, hayatında en çok Var olanlara neden göstermiyor?
...
Mesela basit bir örnekle, bir eşyanızı yanlışlıkla kıran, eşiniz, çocuğunuz ya da kardeşiniz olduğunda verdiğiniz tepki ile dışardan biri kırdığı zaman verdiğiniz tepki aynı mı oluyor?
Kırılan şey aynı olduğu halde, sizin kırma seviyeniz neden değişiyor?
Olayı uzatma süreniz sitemleriniz yakınlarınıza olurken, aynı olayı bir başkası ile yaşadığınızda hiç önemli değil dediğiniz oluyor mu?
Demek ki burada verilen tepkiler, olaydan çok kişiler üzerinden gerçekleşiyor.
Burada yaşanmışlıklar tolerans seviyesini belirliyor. Önceden kalma bakış açıları, zanlar, bilinçaltı kodlamaları ve geçmişin yükleri devreye girerek verilen tepki, olaya değil kişiye dair ortaya çıkıyor.
Yani yaşanan aynı olaylarda, verilen tepkiler farklı oluyor yaşanan kişiye göre…
Çünkü daha öncede böyle yapmıştı diyerek yahut önceden yaşanan başka bir durum ile hemen ilişkilendirme yaparak zanlarda bulunmaya bayılıyor zihin…
Oysa bir yakınınız ile yaşadığınız can sıkıcı bir olayda, olaydan kişiyi çıkarıp bakarsanız gerçekten kızacak sinirlenecek bir durum var mıdır? Aynı olayı O kişi ile değil de, bir başkası ile yaşasaydınız yine aynı sert tepkileri verir miydiniz?
…
Demem o ki üç günlük dünyada sevdiklerinizi, yarın yokluklarında özleyecek olduklarınızı boş şeyler için kırmayın…
Bugün Varız, Yarın Yokuz denilen şu kısa Dünya'da en çok sevdiklerini incitiyor insan…
Ve ardından pişmanlıklar, vicdan azapları, mutsuzluklar…
Vakit varken sevdiklerinize sevdiğinizi söyleyin…
Anları basit şeyler için öfke ve huzursuzluklarla harcamayın…
Şükür ile anacağınız, güzel hatıralar dolu olsun hikâyenizin içinde…
Ve hep bu soruyu anımsayın;
İnsan en yakınları için, daha mı az hoşgörülü?