Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

BUGÜN KALAN ÖMRÜ’NÜN İLK GÜNÜ!

Her yeni günde, güneş nasıl yeniden doğuyorsa, sen de her yeni günde yeniden doğansın. İnsan, her gece uykuya daldığında, yani geçici ölüm halinin ardından, her sabah uyanırken yeni bir güne doğar aslında. Bununla ilgili olarak Kuran’da çok çarpıcı bir ayet vardır. “Allah, ölüm vakitleri geldiğinde insanları vefat ettirir, ölmeyenleri de uykularında ölmüş gibi yapar. Ölümüne hükmettiklerini tutar, diğerlerini ise belli bir süreye kadar (hayata) salar. Şüphe yok ki bütün bunlarda, gerçekten düşünenler için öğütler ve ibretler vardır.” (Zümer Suresi 42. Ayet) Kaç yaşında olursak olalım ki, kimse ne kadar ömrü kaldığını bilmiyor, hissetmemiz gereken şey bugünün kalan ömrümüzün ilk günü olduğudur. İnsan bunun anlamını kavradığı zaman, geçmişe takılmak yerine, iyiyi daha iyiye, daha iyiyi en iyiye dönüştürmek için yaşamaya başlar. … Bu idrakten uzak olunan zamanlarda ise, İnsan bazen nefsine yenik düşer, benlik ateşinde yanmaya başlar. Hırslarının elinde oyuncak olur, kibirlenir, böbürlenir, öfkelenir ve neticede negatif duygular onu sarıverir. Bazı zamanlarda insanlardan nefret eder, bazı zamanlarda kendinden… Geçmişte başaramadıkları, yapamadıkları sebebiyle bazen kendini suçlar, bazen başkalarını. Kimi zaman küstüm oynamıyorum diyen çocuk gibi yorganın altından çıkmak istemez, kimi zaman her şeye herkese bir öfke kusmak üzere yakar yıkar. Yapılan hatalar ve keşkeler gözünün önünden bir bir geçmeye başlar. Yok olmazlarda gezinirken de umutsuzluk ve bezginlik içinde nefes aldığının dahi farkında olmadan yaşarmış gibi harcar kalan günlerini… Oysa insan bugüne kadar ne yapmış olursa olsun, hatta ne kadar çok günaha batmış olursa olsun, nefes aldığı sürece tövbe kapısının her zaman açık olduğunu hissetmeli! “Ne yaptıysan yaptın kalk gel! Affeder elbette Hakk gel!” Sözünü duymalı yüreğinin taaa içinde… Sarılmalı umutlarına, daha canlı ve diri olmak için heyecan duymalı yaşamaya! Çünkü Allah; İnandırıcı ve samimi olanları, Pişman olup, tekrar edilmeyen Tövbeye dâhil olanları, Daima temiz olanları, Temiz konuşanları ve davrananları, İyilikte hayırda olanları, Şükredenleri ve Sabırlı olanları sever. Zaman zaman birçok insan gibi, yanlışlar içerisinde kalmış, nefsine yenilmiş yahut aklına kapılmış olabilirsin! Lakin cehalet karanlığında kalarak Allah’ı unutmuş ve Allah’ın da unuttuğu kimselerden olmamak için dur ve kendine şu soruyu sor; NE İÇİN VARIM? … Bugüne kadar neleri başaramadığını, neleri kaybettiğini düşünerek aynı kısır döngülerde “hala” olmak yerine, “daha” olmak üzere neler yapabileceğini, neler kazanabileceğini hisset! Kalan ömrünü nasıl geçireceğine odaklan! Ve tam da bugün değilse ne zaman bir son vereceksin, geleceğini tekrarlayan eski bir geçmiş olarak yaşamaya? O halde şimdi inanarak hisset içinde! Bugün neden yeniden doğmayasın? İyiyi güzeli seçerek “Allah’a temiz bir kalple gelenler başka” ayetini neden yaşamayasın? Emanetini neden sana verdiği gibi tertemiz bir şekilde geri teslim etmeyesin? Tüm samimiyetinle, Gönül’den dile, tüm kirlerinden arınmayı! Ve hep bunu hatırla; BUGÜN KALAN ÖMRÜ’NÜN İLK GÜNÜ!
Ekleme Tarihi: 30 Mayıs 2023 - Salı

BUGÜN KALAN ÖMRÜ’NÜN İLK GÜNÜ!

Her yeni günde, güneş nasıl yeniden doğuyorsa, sen de her yeni günde yeniden doğansın.

İnsan, her gece uykuya daldığında, yani geçici ölüm halinin ardından, her sabah uyanırken yeni bir güne doğar aslında. Bununla ilgili olarak Kuran’da çok çarpıcı bir ayet vardır.

“Allah, ölüm vakitleri geldiğinde insanları vefat ettirir, ölmeyenleri de uykularında ölmüş gibi yapar. Ölümüne hükmettiklerini tutar, diğerlerini ise belli bir süreye kadar (hayata) salar. Şüphe yok ki bütün bunlarda, gerçekten düşünenler için öğütler ve ibretler vardır.” (Zümer Suresi 42. Ayet)

Kaç yaşında olursak olalım ki, kimse ne kadar ömrü kaldığını bilmiyor, hissetmemiz gereken şey bugünün kalan ömrümüzün ilk günü olduğudur. İnsan bunun anlamını kavradığı zaman, geçmişe takılmak yerine, iyiyi daha iyiye, daha iyiyi en iyiye dönüştürmek için yaşamaya başlar.

Bu idrakten uzak olunan zamanlarda ise, İnsan bazen nefsine yenik düşer, benlik ateşinde yanmaya başlar. Hırslarının elinde oyuncak olur, kibirlenir, böbürlenir, öfkelenir ve neticede negatif duygular onu sarıverir. Bazı zamanlarda insanlardan nefret eder, bazı zamanlarda kendinden…

Geçmişte başaramadıkları, yapamadıkları sebebiyle bazen kendini suçlar, bazen başkalarını. Kimi zaman küstüm oynamıyorum diyen çocuk gibi yorganın altından çıkmak istemez, kimi zaman her şeye herkese bir öfke kusmak üzere yakar yıkar.

Yapılan hatalar ve keşkeler gözünün önünden bir bir geçmeye başlar. Yok olmazlarda gezinirken de umutsuzluk ve bezginlik içinde nefes aldığının dahi farkında olmadan yaşarmış gibi harcar kalan günlerini…

Oysa insan bugüne kadar ne yapmış olursa olsun, hatta ne kadar çok günaha batmış olursa olsun, nefes aldığı sürece tövbe kapısının her zaman açık olduğunu hissetmeli!

“Ne yaptıysan yaptın kalk gel! Affeder elbette Hakk gel!”

Sözünü duymalı yüreğinin taaa içinde…

Sarılmalı umutlarına, daha canlı ve diri olmak için heyecan duymalı yaşamaya!

Çünkü Allah; İnandırıcı ve samimi olanları, Pişman olup, tekrar edilmeyen Tövbeye dâhil olanları, Daima temiz olanları, Temiz konuşanları ve davrananları, İyilikte hayırda olanları, Şükredenleri ve Sabırlı olanları sever.

Zaman zaman birçok insan gibi, yanlışlar içerisinde kalmış, nefsine yenilmiş yahut aklına kapılmış olabilirsin!

Lakin cehalet karanlığında kalarak Allah’ı unutmuş ve Allah’ın da unuttuğu kimselerden olmamak için dur ve kendine şu soruyu sor;

NE İÇİN VARIM?

Bugüne kadar neleri başaramadığını, neleri kaybettiğini düşünerek aynı kısır döngülerde “hala” olmak yerine, “daha” olmak üzere neler yapabileceğini, neler kazanabileceğini hisset! Kalan ömrünü nasıl geçireceğine odaklan!

Ve tam da bugün değilse ne zaman bir son vereceksin, geleceğini tekrarlayan eski bir geçmiş olarak yaşamaya?

O halde şimdi inanarak hisset içinde!

Bugün neden yeniden doğmayasın?

İyiyi güzeli seçerek “Allah’a temiz bir kalple gelenler başka” ayetini neden yaşamayasın?

Emanetini neden sana verdiği gibi tertemiz bir şekilde geri teslim etmeyesin?

Tüm samimiyetinle, Gönül’den dile, tüm kirlerinden arınmayı!

Ve hep bunu hatırla;

BUGÜN KALAN ÖMRÜ’NÜN İLK GÜNÜ!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.