Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla…
“Ki o Rabbin kalemin yazdıklarıyla öğretmiş ve Öğretendir”
Alak-4
“İnsana bilmediklerini ve bilmesi gerekenleri öğretendir o “
Alak-5
Ayetlerini okuyunca gönül ikna oldu yazmaya…
Rab, öğretmen (öğreten) diyordu ki Pınar’a, kaleminin yazdıkları ile öğreteceğim sana…
Demek ki Rabbim bilmediklerimi ama en önemlisi bilmem gerekenleri kalemimin yazdıklarıyla öğretecekti bana…
Hamdolsun kalemi yazdıran Rabbime tek ve gerçek öğretmenime…
Her yerden, herkesten, her şeyden öğreten Rabbime…
...
Önce oku dedi Rabbim,
Her şeyi yaratan Rabbinin adıyla oku…
Oku ve bil ki o Rabbin en büyük ikram sahibidir, en cömert olandır.
Kâinatı oku, gönülleri oku, halden hale halk edişleri oku…
Nice lezzetler ikram eder Rabbin,
Sen yeter ki oku!
Gönülleri oku,
Perdenin ardında görünmeyenleri oku...
Halden anlayan ol, yaraya merhem ol,
Gönüllere coşku ol, iyiliğe koşanlardan ol,
Hizmette olsun gönlün her daim!
...
Ki o Rab insanı sevgisinden var etti.
O halde sevgiyle oku.
İşte o zaman görürsün her nefeste,
Cömertliği, sana sunulan ikramların bin bir çeşidini...
…
Nasıl bahar geliyor gönlüne,
Nice çiçekler nasıl da açıveriyor yüzünde tebessümünde…
Nasıl akıyor coşkun seller gibi yüreğin,
Dur durak bilmeden akmak istiyor senden,
Sonsuz şükrünle, hayretinle ve sevginle…
Teşekkür ederim gönlümde böylesi hisleri var eden gönlümün sahibine…
Yüreğinde çağlayan pınarlar,
Gözlerinden yaş olur akarlar,
Coşkusundan sığmayan Gönül’e,
Ve tek sığabildiği yere, yani yine Gönüllere...
...
Sonra yaz dedi, kalemin yazdıklarıyla öğreten Rabbinin adıyla…
Bilmediklerini ve bilmen gerekenleri sana öğretecek, sen yeter ki yaz!
Kalemi yazdıran ikram sahibi Rabbin var iken gönlünle yaz!
Yaz!
…
Lakin
“Ancak şunu da bil ki insan öğrendikleri / elde ettikleri nedeniyle aşırı derecede şımarıp azmaya meyillidir.
Ve bu bildikleriyle hemen kibirlenir ve kendini üstün görmeye başlar.
Hâlbuki insan Rabbine mutlaka geri dönecektir “
Alak 6-7-8
Ayetlerini okuyunca titredi yürek, çıkarabildim mi nefsimin ve zihnimin ayakkabılarını diye…
Sen yoksa yazdıklarını kendinden mi bilirsin, Ey akıl!
Seni senden daha iyi bilen bir yaradan varken, zihninin tüm tuzaklarını sana bildirmişken,
Hala kibirlenip, kendinden mi bileceksin, Ey cahil akıl!
Akıl bineği olursa yüreğinin, çok hızlı yol alabilirsin hakikat denizinde…
Ama sen aklını yük edersen kendi üstüne o zaman çırpındıkça batarsın bu denizde…
Ama unutma ki bir de nefsin vardır, şımarıp azmaya meyilli senin içinde…
Dikkat et! Kibirlenmek, böbürlenmek en sevdikleridir; nefsinin.
...
Ve mutlaka geri döneceksin o en sevdiğine…
Dönüp dolaşıp geldiğin o son durakta nedir Muradın gönül?
Hadi şimdi sen söyle!
Gönüllü müsün gerçekten gönlünü hissetmeye?