Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Fatih BABAOĞLU
Köşe Yazarı
Fatih BABAOĞLU
 

SAMİMİYET

Hayvanlar acı çeker insanlarsa ıstırap ve bizleri huzura eriştirecek olan temiz değil samimi bir vicdandır, samimi bir yürektir… Din gününün sahibine yemin olsun bizi huzura eriştirecek olan samimi bir yürek olacak. Hoppala! Nereden çıktı şimdi bu “din günü” diyecek bazılarımız. Elbette din günü, altın günü, kısır günü, hele hele yılın belli tarihlerinde kutlanılan ana, baba, yavuklu günü gibi bir gün değil. Din günü her şeyin çırılçıplak ve aşikâr olduğu, yalnız samimi yüreklerin kazanacağı gün. İnsanlar din gününü ve o günün sahibini unutmuşçasına kaybettikleri uğruna acı çekiyorlar. Kaybettiği dediysem öyle yakınlarından falan bahsetmiyorum. İnsanlar ceplerindeki kayıplarının derdiyle acı çekiyorlar. Bizi huzura eriştirecek olan… Yanılmıyorsam Mevlana Hazretlerinin bir sözüydü: “Farkındayım hayatımdaki sahte varlıkların. İstesem bunları temizlemesini bilirim lakin bunca sahteliğin benim samimiyetime ihtiyacı var.” Bizi huzura… Peki, neydi samimiyet? Teklifsiz olmak mıydı, yoksa her şeyi rahatça yapabilmek mi? Neydi? Ne olursa olsun dürüst olmaktır samimiyet. Öncelikle kendine dürüst olmak. Hem kendine karşı dürüst değilse bir insan başkalarına karşı nasıl dürüst olacak ki? Din gününe eriştiğinde görecek insanlar… Neydi samimiyet? Samimiyet çıkarsız yaşamaktır… Özgürlüktür… Karşılıksız sevmektir… Bu güne kadar yaşadıklarını koyup denesene. Çıkarsız, özgür yaşayıp karşılıksız sevsene. O zaman göreceksin kim olduğunu, o zaman anlayacaksın yaşamın anlamını ve o zaman erişeceksin huzura… Seni huzura eriştirecek olan samimiyettir.
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2022 - Salı

SAMİMİYET

Hayvanlar acı çeker insanlarsa ıstırap ve bizleri huzura eriştirecek olan temiz değil samimi bir vicdandır, samimi bir yürektir…

Din gününün sahibine yemin olsun bizi huzura eriştirecek olan samimi bir yürek olacak. Hoppala! Nereden çıktı şimdi bu “din günü” diyecek bazılarımız. Elbette din günü, altın günü, kısır günü, hele hele yılın belli tarihlerinde kutlanılan ana, baba, yavuklu günü gibi bir gün değil. Din günü her şeyin çırılçıplak ve aşikâr olduğu, yalnız samimi yüreklerin kazanacağı gün. İnsanlar din gününü ve o günün sahibini unutmuşçasına kaybettikleri uğruna acı çekiyorlar. Kaybettiği dediysem öyle yakınlarından falan bahsetmiyorum. İnsanlar ceplerindeki kayıplarının derdiyle acı çekiyorlar.

Bizi huzura eriştirecek olan…

Yanılmıyorsam Mevlana Hazretlerinin bir sözüydü: “Farkındayım hayatımdaki sahte varlıkların. İstesem bunları temizlemesini bilirim lakin bunca sahteliğin benim samimiyetime ihtiyacı var.”

Bizi huzura…

Peki, neydi samimiyet? Teklifsiz olmak mıydı, yoksa her şeyi rahatça yapabilmek mi?

Neydi?

Ne olursa olsun dürüst olmaktır samimiyet. Öncelikle kendine dürüst olmak. Hem kendine karşı dürüst değilse bir insan başkalarına karşı nasıl dürüst olacak ki? Din gününe eriştiğinde görecek insanlar…

Neydi samimiyet?

Samimiyet çıkarsız yaşamaktır… Özgürlüktür… Karşılıksız sevmektir…

Bu güne kadar yaşadıklarını koyup denesene. Çıkarsız, özgür yaşayıp karşılıksız sevsene. O zaman göreceksin kim olduğunu, o zaman anlayacaksın yaşamın anlamını ve o zaman erişeceksin huzura…

Seni huzura eriştirecek olan samimiyettir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

17
Eylül
30
Mayıs
23
Mayıs
02
Mayıs
25
Nisan
18
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.