Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Merve NAVRUZ
Köşe Yazarı
Merve NAVRUZ
 

EVİMİN SESİ

Ebilmek fiili ne güzel bir beceri ve hüner ifadesi değil mi? Beceri ve hünerle birlikte kazandığımız ve sahip olduğumuz şeyleri düşünebildik mi hiç? Düşünmeye vaktim yok diyenlerdenseniz, durabilmek eylemi ile birlikte size yardımcı olmayı düşündürebilmeyi niyet ederek, en başa dönelim mi? Doğduğumuz ilk andan itibaren, becerilerimiz bize neleri elde edebilmemizi sağladı? Yaşamak için nefes aldık. Açlığımız neye ise onunla doyabilmek için, ağladık. Şükür ve memnuniyetimizi gösterebilmek için, gülümsedik. İçimizdeki sıcaklığa denk bir sıcaklık bulabilmek için, sevdik. Kalbimizi ağlatanları uğurlayabilmek için, nefret ettik. Bende varım diye varlığımızı gösterebilmek için, tepki gösterdik ve kızdık. Peki neden sabrettik? Kâinat denizinde, birlikte yolculuk yaptığımız bu gemide, yanımızda ve yakınımızda olanlarla güzel anılar eşliğinde karaya varıp, evimizin sesini dinleyebilmek için sabrettik. Bu yolculuğun süresi sınırlı, menzilimiz ve amacımız da belli. Bu yolculukta kendi yolunuzda mesafe alabilmek uğruna da kimsenin sabrını ve sınırını zorlamamalı, göğe bakarak yolculuk yapmak isteyenlere dert olmamalı ve ebilmek fiilini sabır kelimesi ile çok fazla buluşturmamalı. Aksi halde varacağınız evde, ses kısık, melodi anlamsız, konfor da olmayacaktır. Kimsenin evindeki melodiyi, karalara boyamaya hakkınız ve hakkımız olmadığı gibi, evinin tınısında bir ahenk yakalamış olanların yaşama ilhamını da söndürmemeli. Karşınızda evinin her köşesine kendi siluetini gizlemiş olan, bir çerçeve ve çiçek ile kendini özdeşleştiren bir ruh var ise, siz de bir vazo olup sarmaya ya da şekerlik olup tatlı sözleriniz ile onu tatlandırmaya mecbursunuz. Sen, ben, o fark etmez. Bu satırları okuyabilen her kişiye özel hazırlanmış bir soru olarak kabul ediniz lütfen. Düşünün bir bütün hal ile. Sizin evinizin sesi nedir? Evinizdeki tablo ve çerçeveler nereye açılıyor? Gökyüzü kadar sonsuz mavilikte olan hayalleriniz mi çatınız, bulutlar gibi değişken bir manzara mı? Cevabınız ne olursa olsun şunu bilmelisiniz ki, eviniz sizin göğe açılan hikayeniz, biricik, tek ve eşsiz. Ve bu kadar biricik yaratılmış iken şu alemde, hiç üşenmeden ve usanmadan yazmak için haydi rastgele...
Ekleme Tarihi: 23 Ocak 2024 - Salı

EVİMİN SESİ

Ebilmek fiili ne güzel bir beceri ve hüner ifadesi değil mi? Beceri ve hünerle birlikte kazandığımız ve sahip olduğumuz şeyleri düşünebildik mi hiç? Düşünmeye vaktim yok diyenlerdenseniz, durabilmek eylemi ile birlikte size yardımcı olmayı düşündürebilmeyi niyet ederek, en başa dönelim mi?

Doğduğumuz ilk andan itibaren, becerilerimiz bize neleri elde edebilmemizi sağladı? Yaşamak için nefes aldık. Açlığımız neye ise onunla doyabilmek için, ağladık. Şükür ve memnuniyetimizi gösterebilmek için, gülümsedik. İçimizdeki sıcaklığa denk bir sıcaklık bulabilmek için, sevdik. Kalbimizi ağlatanları uğurlayabilmek için, nefret ettik. Bende varım diye varlığımızı gösterebilmek için, tepki gösterdik ve kızdık. Peki neden sabrettik?

Kâinat denizinde, birlikte yolculuk yaptığımız bu gemide, yanımızda ve yakınımızda olanlarla güzel anılar eşliğinde karaya varıp, evimizin sesini dinleyebilmek için sabrettik. Bu yolculuğun süresi sınırlı, menzilimiz ve amacımız da belli. Bu yolculukta kendi yolunuzda mesafe alabilmek uğruna da kimsenin sabrını ve sınırını zorlamamalı, göğe bakarak yolculuk yapmak isteyenlere dert olmamalı ve ebilmek fiilini sabır kelimesi ile çok fazla buluşturmamalı. Aksi halde varacağınız evde, ses kısık, melodi anlamsız, konfor da olmayacaktır. Kimsenin evindeki melodiyi, karalara boyamaya hakkınız ve hakkımız olmadığı gibi, evinin tınısında bir ahenk yakalamış olanların yaşama ilhamını da söndürmemeli.

Karşınızda evinin her köşesine kendi siluetini gizlemiş olan, bir çerçeve ve çiçek ile kendini özdeşleştiren bir ruh var ise, siz de bir vazo olup sarmaya ya da şekerlik olup tatlı sözleriniz ile onu tatlandırmaya mecbursunuz. Sen, ben, o fark etmez. Bu satırları okuyabilen her kişiye özel hazırlanmış bir soru olarak kabul ediniz lütfen. Düşünün bir bütün hal ile. Sizin evinizin sesi nedir? Evinizdeki tablo ve çerçeveler nereye açılıyor? Gökyüzü kadar sonsuz mavilikte olan hayalleriniz mi çatınız, bulutlar gibi değişken bir manzara mı?

Cevabınız ne olursa olsun şunu bilmelisiniz ki, eviniz sizin göğe açılan hikayeniz, biricik, tek ve eşsiz. Ve bu kadar biricik yaratılmış iken şu alemde, hiç üşenmeden ve usanmadan yazmak için haydi rastgele...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Acelya
(25.01.2024 00:10 - #258)
Hep yazın siz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)

Diğer Yazıları

21
Kasım
15
Kasım
07
Kasım
31
Ekim
17
Ekim
08
Ekim
01
Ekim
17
Eylül
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.