Dünyanın kalbine giden yolda, karşılaştığım herkese selam verilmeyeceğini, selamlarının da alınmayacağını öğreten zamane olayları ve tarihin iz bırakan kanlı günlerinden size ne merhaba diyebilirim, ne de güzel bir hitap ile selamlayabilirim. Kalıcı hasarlar verdiğimiz şeylerin, geri dönmesini beklediğimiz yüzsüz bir yüreğe sahip isek, ıslah olmak bizim için sadece adını unuttuğumuz bir söz dizisinden ibarettir. Bahane diye sığındığımız olguların içinde kan, gözyaşı, vahşet var ise övünecek hiçbir şeyimiz yok demektir.
Evet, sözüm bebek katillerine, soykırım yapan canilere, İsrail denen devlet görünümlü ülkeye ve ona yandaş olan tüm dünya devletlerine. Ne ilkeli insanlardı şu Avrupalı'lar değil mi? Amerikan mahkemelerinin mükemmel işleyen adaletini filmlerden ağzımız açık izliyorduk. Hayrandık hani, insan haklarına dair savunuculuğuna güvenimiz tamdı. Bu sözünü ettiğim şahıs ve devletler hâlâ aynı yerinde, aynı şekilde ama tek bir farkla...Yüzlerindeki maske düşünce, gerçekte ne kadar cani varlıklar oldukları ortaya çıktı sonunda. Tabiki gören için geçerli bu, görmeyen veya görmek istemeyenler profesyonel bir makyajla eski haline getiriyor o maskeyi. Şimdi de çıkmış yüzsüz bir oyunperest gibi "Hamas'ı bitirdikten sonra, Filistin halkına barış ve özgürlük vereceğim" diyor.
Derdi ve davası Hamas ile olan, masum sivilleri, genç yaşlı dinlemeden neden öldürür ki? Hamas dediğin kim peki? Örgüt mü, terörist mi, Siyonist mi? Bin kere hayır..! Hamas, sizin 1948'den bu yana öksüz ve yetim bıraktığınız çocuklar. Ellerinden her şeylerini aldığınız masumlar. Bu Musa'lar büyümeyecek mi sandınız, ahmaklar. Celladınızı kendi elinizle inşa ettiniz ve şimdi toz zerresi kadar bile haklılık payınız kalmadı. Üslubumun sertliği ve belki de kabalığı için, siz değerli okurlarımdan özür diliyorum. Fakat öylesine içim yanıyor ki, bazen öyle sığamıyorum ki kendime, yetememek ve ulaşamamak öfke hali oluşturuyor bende.
Sonuç olarak; nereden bakarsak bakalım masumun zalimin zulmüne uğradığı hiçbir ideoloji, hal ve tavır haklı olamaz. Ve işte sırf bu yüzden bile olsa, İslam'a ve Cumhuriyet'e sımsıkı sarılmalıyız.