Ecdadımız farklı alanlarda güzel sözler sarf etmişler. Geniş coğrafyalarda göçebe hayatlar yaşamışlar. Hal böyle olunca farklı insanlarla karşılaşmış, farklı farklı kültürler edinmişler.
Büyük bir tecrübenin teması olarak da kendilerinden sonraki nesillere güzel sözler miras bırakmışlar. Bunlara atasözleri diyoruz. Atalarımız tecrübenin sonucunda güzel sözler söylemiş, güzel kıssalar bırakmışlar. Fakat hepsi doğru mudur? Elbette hayır diyeceğiz.
Bu sözün anlamı baştaki insanlar bozuksa, toplumdaki önderler doğru yolda değilse veyahut doğru kararlar vermiyorlarsa, yahutta herhangi bir adaletsizlik yapıyorlarsa bunun sorumlusu onlardır. Üst düzey bozuk olunca alt teba da elbette bozuk olacaktır. Böyle yorumlanınca halk kitleleri bütün sorumluluğu hep baş tarafa atar. Meydana gelen tüm adli vakaların sorumlusu hep yukarıdakilerdir. Yani yapılan hataların, işlenen suçların örtbası için sığınacak bir cephedir bu tür yaklaşımlar.
BALIK KUYRUKTAN MI KOKUYOR?
Elbette balık kuyruktan kokar. Denizlerde yüzen balıklar kuyrukları olmadan kulaç atamazlar.
Kuyruk düzgün çalışırsa balığın hayatta kalma şansı da o kadar yüksektir. Çünkü kuyruğunu kaybeden balık, ayağını kaybetmiş insan gibidir. Ayaklarını kaybetmiş insanın hayatını devam ettirmesi de çok zordur. Ya da sağlıklı insan gibi olması mümkün değildir.
KUR'AN'A GÖRE TOPLUMLAR
Rad Suresi 11.ayet hedefi 12'den vuran bir atış yapıyor ve buyuruyor ki yüce Allah:
".... Bir toplum, 'bünyesinde barındırdığı güzel ahlak ve Ulvi değerleri ya da yüksek meziyetler gibi nimetleri değiştirmedikçe; Allah da o milletin üzerinden güzel hasletleri, güzel nimetleri, lütfettiği ihsanları alıp utandırmaz'"
KUR’AN DAN DAHA SOSYOLOG OLAN ÇIKSIN ORTAYA
Bütün sosyologların hocasıdır Kur'an. Yani demek istiyor ki yüce Allah 'siz; sizi Bozan dininize, vicdanınıza ahlakınıza yaşantınıza zarar verecek yanlış hayat tarzlarını benimserseniz Allah da size ihsan ettiği nimetleri elinizden alır.
Huzuru alır, refahı alır, Adalet kavramını alır...
Barış'ı alır, esenliği alır, güveni alır...
Sonra ne olur? Toplumda sosyal patlamalar meydana gelir. Anarşi, hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık ve her türlü fırıldak'ın çevrildiği, her türlü dolabın döndüğü bir toplum düzeni meydana gelir.
Kur'an bizden evvela kendimizi düzeltmemizi, sonra ailemizi, sonra topluma müdahale etmemizi istiyor. Bütün fertler ve aileler böyle olunca, İslam’ın istediği ve insanlığın huzur bulduğu bir toplum düzeni meydana gelir. Demek ki bizi yönetenleri eleştirmeden önce ilk önce kendimizi eleştirmemiz gerekiyor.
HAZRETİ MUHAMMED'İN(sav) MEKKE'DEKİ SİYASETİ
Hz. Peygamber ve ona inananlar 40 kişi olmuşlar. Mekke bozuk bir düzen içerisinde. Hırsızlık arsızlık, yolsuzluk, içki, kumar, fuhuş, faiz, cinayet vs. adli vakalar tavan yapmış. Helal haram mefhumu yok. Nereden kazanırsan kazan. Yeter ki kazan ve zengin ol. Yani paranın nereden geldiğinin önem arz etmediği bir toplum düzeni idi.
HZ. PEYGAMBER VE ASHABIN AHLAKI
İşte böyle bir düzende içki yasak değil, çünkü yasaklama ayeti inmemiş. Zina yasak değil, faiz yasak değil, kumar yasak değil, hemen hemen hiçbir yasak daha inmedi. Bu yasakların hepsi Medine döneminde indi. Ama bakın peygambere ve ashabına ne içki içiyor, ne kumar oynuyor, ne zina ediyor, ne ahlaksızlık yapıyor. Bozuk Mekke düzenini bahane ederek nefislerinin istediği bir hayatı yaşamıyorlar. Üstelik kıtlık içindeler. Boykot edilip günlerce aç kaldılar. Ama kimsenin malını çalmadılar. Kimseyi öldürmediler. Kimsenin sofrasına göz dikmediler. Bu yoklukta ne yapalım faizsiz olmuyor demediler. Allah bize yeter O bize lütfundan İhsan edecektir, biz ona güveniyoruz dediler. Ve Allah onlara Medine'de İslam'ın medeniyetini nasip etti.
HACCAC_I ZALİM
Yanına çıkmanın neredeyse imkansız olduğu bir yönetici. Bir gün kelleyi koltuğa almış ve Emevi Valisi Haccacın yanına çıkmış: "Ey haccac! Seni de tanıyoruz Ömer’i de tanıyoruz. Ömer halkı için ölüp bitiyor, sen ise zulmediyorsun. Haccac adamı dinler ve tarihe geçen şu cümleleri kullanır:
"Siz Ömer’in zamanında yaşayan Ebu Zer gibi adaletli, Ebu Zer gibi vefalı, Ebu Zer gibi doğru sözlü Ebu Zer gibi ahlaklı olun ben de Ömer gibi olayım."
Başka söze hacet var mı? Demek ki balık baştan değil kuyruktan kokuyor.
Adaletin, ahlakın, güzel hasletlerin yetiştiği ve yeşerdiği bir toplum düzeninde yaşamayı ALLAH hepimize nasip etsin.
Saygılarımla...