Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Fatih GÖKSEL
Köşe Yazarı
Fatih GÖKSEL
 

BEDİR'DEN ÇANAKKALE'YE...

Komutanları Hazreti Muhammed Aleyhisselam olan İslam ordularının, Mekkeli putperestleri ve İslam düşmanlarını tarihe gömdüğü yerdir Bedir... 300 kişilik İslam ordusunun, 1000 kişilik putperest müşrikleri, bozguna uğrattığı yerdir Bedir... Şirke karşı tevhidin, kokuşmuş beşeri sistemlere karşı kurtuluş nizamı olan ilahi sistemin savaşıydı Bedir... Karanlık ve karanlık güçlere karşı, aydınların ve aydınlık yarınların savaşıydı Bedir... Köleliğe karşı efendiliğin, zulme karşı adaletin, batıla karşı hakkın, ırkçılığa karşı kardeşliğin, ahlaksızlığa karşı namusun, vicdansızlığa karşı merhametin savaşıydı Bedir... Ya  Çanakkale.... Ah Çanakkale ah!  Ne kadar benziyorsun Bedir'e... Çanakkale'de Bedir gibi bir destandır. Çanakkale inanmış Anadolu Müslümanlarının zaferidir. Çanakkale, tüyü bitmemiş iman dolu delikanlıların, dünyanın en güçlü emperyalistlerine karşı kazanılmış büyük bir kahramanlık destanıdır. İşte bundan dolayı milli şairimiz Mehmet Akif, "Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi" diyerek bu kutlu mücadeleyi Bedir’e benzetmiştir. Bu kutlu mücadeleden biraz kesitler sunalım. MERMİLER HAVADA ÇARPIŞIYOR Çanakkale Savaşı’na kadar dünyanın en kanlı savaşı, Alman, İngiliz, Fransız askerleri arasında cereyan eden 'Marn savaşı' kabul ediliyordu.(Eylül 1914) Savaş alanında kilometre kareye 30 ölü düşmüştür. Lakin Çanakkale Savaşı'nın nasıl bir savaş olduğunu takdir bakımından sadece şu rakam bile yeter ki; orada kilometre kareye 258 şehit ve ölü düşmüştür. Yerine göre bir metrekareye 6.000 mermi isabet etmiştir. Ve mermiler havada çarpışmış, birbirlerine saplanmıştır. Eşine az rastlanmış savaşlardan birisidir Çanakkale...(1915) ASKERİN YOKLUKLA MÜCADELESİ Osmanlı askerleri o kadar zor şartlarda savaşmıştır ki; bazı askerlerin ayağında iple tutturulmuş çarıklar bulunuyordu. Bazıları ayaklarına çabut bağlamış. Kiminin ayağı ise çırılçıplaktı. 19 tümen kurmay başkanı Yarbay İzzettin Çalışlar, 58 alayın talimini izlediği bir sırada her taburda ayağı tamamen çıplak 50.000 askerin olduğunu söyler. Böylesine yoklukla dünyanın en büyük güçlerini dize getiren Osmanlı ve onun askerleri bedir'e benzetilmeye değer olsa gerek... KUM TORBASI MI HARAP ELBİSELERE YAMA MI? Evet, Osmanlı Ordusu’nda savaşan askerin durumu öylesine işler acısıdır ki; siperler için yeterli derecede kum torbası dahi yok. Ara sıra İstanbul'dan birkaç yüz yeni torba getirildiğinde, bunların kum torbası olarak mı yoksa askerlerin harap elbiselerine yama olarak mı, kullanılacağına karar verilemiyordu. Osmanlı Bu yüzyılda adeta kurtlarla dans etmiştir. Son yüzyılda hep borçlandırılmış, bütün emperyalistler Osmanlı’ya karşı birleşmişler ve tek kuvvet olmuşlardır. Osmanlı hem dışarıdaki hainlerle, hem de içerideki hainlerle amansız bir mücadele vermiştir. KONYA'DAN GİDEN ASKERLER Balkanlarda Üsküp havalisinde, ataları Konya'dan göçüp giden Konçe Köyü diye bir köy vardır. Bu Konçe köyünden Çanakkale Savaşı’na 100 er katılmıştır. Savaş sonrası bunlardan sadece üçü evlerine dönebilmiştir. Yani Çanakkale demek ölüm demekti. %97 dönmemek demekti. DAVAMIZ ALLAH'IN DAVASI Çanakkale'deki Osmanlı askerleri savaş meydanlarında şu sloganla savaşıyordu: Gayemiz Allah'ın davası. Liderimiz ve önderimiz Hz. Muhammed’dir. Yolumuz İslam'ın yoludur. Uyduğumuz düsturlar ve prensipler Kur'anındır.. Cihat bizim sanatımızdır. Şehadet ise en büyük arzumuzdur. Evet, Bedir'deki mücahitler de böyle savaşıyordu. Çanakkale bedre ne kadar benziyor? Lakin bugün bu ruhu kaybettik. Sahabe, Bedir’de düşmanla mücadele ederken ortaya koyduğu o imanı, savaştan sonra kaybetmedi. Yani meydanlardaki cihadı, nefislerinde, hayatlarında da gösterdiler. Yoksa Bedir'de kazanan ashab; Uhud'da, Hendek'te, Huneyn'de, Hayber'de, Mutede, Tebükte, Mekke'nin fethinde başarılı olamaz, zafer kazanamazlardı. Bu da şu demek oluyor ki kazanılmış zaferler, övünmek için değil ders alınmak için vardır. Evet, tarih ibret almak için vardır. Tarih övünmek için değil. Bir ilim adamının dediği gibi: "Çanakkale’den giremeyenler çanak antenden girdiler" Bugün okullarımızda bu tarih çocuklarımıza anlatılmıyor. Çanakkale ruhu aşılanmıyor. Çanakkale'nin kahraman komutanlarından birisi Yarbay Selahattin Adil Bey'dir. Tarih bunları yazmaz. Seyit onbaşılar, Niğdeli Aliler ve daha nice yiğitler... Yazımı uzattım haddimi aştım. Aylarca süren Çanakkale Destanı’nı herhalde burada 4 cümle ile anlatacak değiliz. Anlayana bir söz yeter. Allah bu aziz millete bir daha Çanakkale yaşatmasın. Yüce Allah nesillerimizi Bedir ve Çanakkale ruhu ile bezesin. Aziz vatanımızın ve İslam'ın düşmanlarını yerleyeksan etsin. Allah'a emanetsiniz…
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2025 - Perşembe

BEDİR'DEN ÇANAKKALE'YE...

Komutanları Hazreti Muhammed Aleyhisselam olan İslam ordularının, Mekkeli putperestleri ve İslam düşmanlarını tarihe gömdüğü yerdir Bedir... 300 kişilik İslam ordusunun, 1000 kişilik putperest müşrikleri, bozguna uğrattığı yerdir Bedir...

Şirke karşı tevhidin, kokuşmuş beşeri sistemlere karşı kurtuluş nizamı olan ilahi sistemin savaşıydı Bedir... Karanlık ve karanlık güçlere karşı, aydınların ve aydınlık yarınların savaşıydı Bedir... Köleliğe karşı efendiliğin, zulme karşı adaletin, batıla karşı hakkın, ırkçılığa karşı kardeşliğin, ahlaksızlığa karşı namusun, vicdansızlığa karşı merhametin savaşıydı Bedir...

Ya  Çanakkale.... Ah Çanakkale ah!  Ne kadar benziyorsun Bedir'e... Çanakkale'de Bedir gibi bir destandır. Çanakkale inanmış Anadolu Müslümanlarının zaferidir. Çanakkale, tüyü bitmemiş iman dolu delikanlıların, dünyanın en güçlü emperyalistlerine karşı kazanılmış büyük bir kahramanlık destanıdır.

İşte bundan dolayı milli şairimiz Mehmet Akif, "Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi" diyerek bu kutlu mücadeleyi Bedir’e benzetmiştir. Bu kutlu mücadeleden biraz kesitler sunalım.

MERMİLER HAVADA ÇARPIŞIYOR

Çanakkale Savaşı’na kadar dünyanın en kanlı savaşı, Alman, İngiliz, Fransız askerleri arasında cereyan eden 'Marn savaşı' kabul ediliyordu.(Eylül 1914) Savaş alanında kilometre kareye 30 ölü düşmüştür. Lakin Çanakkale Savaşı'nın nasıl bir savaş olduğunu takdir bakımından sadece şu rakam bile yeter ki; orada kilometre kareye 258 şehit ve ölü düşmüştür. Yerine göre bir metrekareye 6.000 mermi isabet etmiştir. Ve mermiler havada çarpışmış, birbirlerine saplanmıştır. Eşine az rastlanmış savaşlardan birisidir Çanakkale...(1915)

ASKERİN YOKLUKLA MÜCADELESİ

Osmanlı askerleri o kadar zor şartlarda savaşmıştır ki; bazı askerlerin ayağında iple tutturulmuş çarıklar bulunuyordu. Bazıları ayaklarına çabut bağlamış. Kiminin ayağı ise çırılçıplaktı. 19 tümen kurmay başkanı Yarbay İzzettin Çalışlar, 58 alayın talimini izlediği bir sırada her taburda ayağı tamamen çıplak 50.000 askerin olduğunu söyler. Böylesine yoklukla dünyanın en büyük güçlerini dize getiren Osmanlı ve onun askerleri bedir'e benzetilmeye değer olsa gerek...

KUM TORBASI MI HARAP ELBİSELERE YAMA MI?

Evet, Osmanlı Ordusu’nda savaşan askerin durumu öylesine işler acısıdır ki; siperler için yeterli derecede kum torbası dahi yok. Ara sıra İstanbul'dan birkaç yüz yeni torba getirildiğinde, bunların kum torbası olarak mı yoksa askerlerin harap elbiselerine yama olarak mı, kullanılacağına karar verilemiyordu. Osmanlı Bu yüzyılda adeta kurtlarla dans etmiştir. Son yüzyılda hep borçlandırılmış, bütün emperyalistler Osmanlı’ya karşı birleşmişler ve tek kuvvet olmuşlardır. Osmanlı hem dışarıdaki hainlerle, hem de içerideki hainlerle amansız bir mücadele vermiştir.

KONYA'DAN GİDEN ASKERLER

Balkanlarda Üsküp havalisinde, ataları Konya'dan göçüp giden Konçe Köyü diye bir köy vardır. Bu Konçe köyünden Çanakkale Savaşı’na 100 er katılmıştır. Savaş sonrası bunlardan sadece üçü evlerine dönebilmiştir. Yani Çanakkale demek ölüm demekti. %97 dönmemek demekti.

DAVAMIZ ALLAH'IN DAVASI

Çanakkale'deki Osmanlı askerleri savaş meydanlarında şu sloganla savaşıyordu:

Gayemiz Allah'ın davası.

Liderimiz ve önderimiz Hz. Muhammed’dir.

Yolumuz İslam'ın yoludur.

Uyduğumuz düsturlar ve prensipler Kur'anındır..

Cihat bizim sanatımızdır.

Şehadet ise en büyük arzumuzdur.

Evet, Bedir'deki mücahitler de böyle savaşıyordu. Çanakkale bedre ne kadar benziyor? Lakin bugün bu ruhu kaybettik. Sahabe, Bedir’de düşmanla mücadele ederken ortaya koyduğu o imanı, savaştan sonra kaybetmedi. Yani meydanlardaki cihadı, nefislerinde, hayatlarında da gösterdiler. Yoksa Bedir'de kazanan ashab; Uhud'da, Hendek'te, Huneyn'de, Hayber'de, Mutede, Tebükte, Mekke'nin fethinde başarılı olamaz, zafer kazanamazlardı. Bu da şu demek oluyor ki kazanılmış zaferler, övünmek için değil ders alınmak için vardır. Evet, tarih ibret almak için vardır. Tarih övünmek için değil.

Bir ilim adamının dediği gibi: "Çanakkale’den giremeyenler çanak antenden girdiler" Bugün okullarımızda bu tarih çocuklarımıza anlatılmıyor. Çanakkale ruhu aşılanmıyor. Çanakkale'nin kahraman komutanlarından birisi Yarbay Selahattin Adil Bey'dir. Tarih bunları yazmaz. Seyit onbaşılar, Niğdeli Aliler ve daha nice yiğitler... Yazımı uzattım haddimi aştım. Aylarca süren Çanakkale Destanı’nı herhalde burada 4 cümle ile anlatacak değiliz. Anlayana bir söz yeter.

Allah bu aziz millete bir daha Çanakkale yaşatmasın. Yüce Allah nesillerimizi Bedir ve Çanakkale ruhu ile bezesin. Aziz vatanımızın ve İslam'ın düşmanlarını yerleyeksan etsin.

Allah'a emanetsiniz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember