Son zamanlarda yazı orucumu noktalayıp aldım kalemi elime. Bir nokta koyup geride kalan günlere yine sana yazmaya başladım.
Hz. Ali (kv) “İlim bir noktaydı, cahiller onu çoğalttı” dedi ötelerden asırların en saadetlisi olan zamanda. Söyledi ve ilim bahsinde son noktayı koydu.
Gel cancağızım biz de Hz. Ali (kv) dediği gibi cahillik yapalım ve noktanın anlamını biraz açalım. Noktanın lügat itibariyle manaları; çok küçük boyutlarda işaret, benek, yer, konu, konu ile ilgili önemli bölüm, nöbetçi bulunan yer, sınır, derece, cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti. Matematikte hiçbir boyutu olmayan işaret, diye sıralayıp cehaletimizi daha da artırmak mümkün.
Nokta, çoğu insanın rolünü büyüttüğü günümüzde pek bir anlam ifade etmiyor elbette. Hatta noktanın ucuz edebiyatını bile yapan bir hayli fazla. Hâlbuki bilselerdi noktanın sırrını, bilseydim, bilseydin, bilebilseydik…
Bilselerdi…
Rahmet ile zahmet arasında der Mevlana bir noktacık fark vardır. Allah dilerse noktayı kaldırır zahmeti rahmet yapar.
Bilseydim…
Edebali haykırır Osman’a; “Bak a Osman! Gökteki yıldızları görür müsün? İşte dünya bu yıldızların yanında noktadan daha küçüktür…”
Bilseydin…
Nokta vahdetin sembolüdür der arifler. Birliği noktalarlar böylece. Bir olmanın, iri olmanın diri olmanın sevinci gözlerinde nokta nokta parlar.
Öyle zamane gibi kendini nokta gibi hissedersen unutma bir cümle seninle biter diğer cümle seninle başlar demeyeceğim. Bu muhabbeti yine asırların en saadetli devrinden bir hikayeyle bitireceğim vesselam.
Alemlere rahmet Peygamber Efendimiz (sav) bir gün ashabıyla sohbette iken buyurmuşlar ki: "Biliniz ki bütün semavi kitapların sırrı Kur´an‐ı Kerim'de toplanmıştır, Kur´an‐ı Kerim'in bütün sırrı Fatiha'dadır, Fatiha'nın bütün sırrı Besmelededir, Besmelenin bütün esrarı 'B' harfindedir, 'B' harfinin bütün sırrı da onun altındaki noktadadır."
Peygamberimiz (sav) sözünü bitirince ashabın içinde bulunan Hz. Ali Efendimiz (kv), mananın güzelliğini gönlünde duymanın zevkine ve heyecanına dayanamayıp haykırdı “B’nin altındaki nokta benim!”. Peygamber Efendimiz (sav), Allah’ın Aslanının böyle sözünü duymakta hoşnut bir şekilde gülümsedi.
Noktanın ne olduğunu bilebilseydik…