“Umutsuzluğa düşmeden…”
Bir kahraman lazım bize…
Bir kahraman…
Sözümü yanlış anlama can. Ne siyasi bir dert ile yazıyorum bunları sana ne da başka bir kaygıyla… Bir kahraman lazım… Gücü bileğinde değil yüreğinde olan bir kahramandan söz ediyorum.
Bir kahraman lazım…
Lazım olan, Batı’nın dayatması, uçan, kaçan, bir türlü ölmek bilmeyen, tamamıyla madde ile donatılmış, sürekli adalet dağıtan ve bu dağıtımı da yine madde üstünden yapan bir kahraman değil elbette.
Bir kahraman lazım bize…
Batı’nın habis düşünceleri sonucu dayatmalarına karşı bir reaksiyon halinde üretilmiş olan, mafyaları tir tir titreten, illegal işleri legal gösterilen ne yazık ki onca kurşunlanmasına rağmen ölmeyen; bir kılıçla otuz kişinin kellesini uçuran, bir besmele çekip tek başına bir saray dolusu gavuru öldüren, Polat, Çakır, Kara Murat, Battal Gazi nev’inden de bir kahraman değil söylediğim…
Bir kahraman lazım…
Etten ve kemikten bir kahraman… Tepeden tırnağa yüreğe kesmiş birisi… İnsan imalatı ideolojilerinin çürük ipinden tutmayıp Allah’ın ipine sımsıkı sarılmış, Allah’ın boyasıyla boyanmış olan bir kahraman lazım…
Bir kahraman lazım can. Aklının acziyetinin farkında olan bir insan. İnsanı putlaştırmamış yaratılanı yaratandan ötürü seven bir kahraman.
Siyaset hamamında terleyip kir akan oluklardan tas tas su dökünmemiş, bir millete dününü hatırlatıp yarınlarına tohum olabilecek bir kişi lazım bize…
Milletin zor zamanında Yunusça ağlamasını bilip, Nasreddin’ce tebessüm ettirecek, Ahi Evran gibi öldürülse de yenilmeyecek, Karatay gibi kükreyecek bir kahraman.
Bir kahraman can…
Kişisel gerilim kitaplarından börtü böcek, yılan çıyan yiyen adamların atalarının sözleriyle gaza gelip empati kuracak değil diğerkâm olan, ifrata ve tefrite yüz vermeyip itidali seçen bir insan.
Bir kahraman lazım bize…
Camilerde en ön safa geçerek cebindeki doların kur hesaplarını yapmak yerine en arka safta adını bile bilmediği kardeşleri için gözyaşı denizinde kulaç atıp dua dua gökyüzünde tebessüm eden bir insan…
“Zaman bendedir ve mekân bana emanettir düsturunda…” bir kahraman lazım bize. Mukaddes emanete sahip çıkan, zor zamanlarda sağına soluna bakmadan, evlad ü iyal kaygısı duymaksızın “ben varım” diyerek ismini geride bırakarak canını en ön safa atan ve “benim olmadığım yerde kimse yoktur” bilincinde bir kahraman.
Bir kahraman lazım bize can…
Not: Bu yazı yaşadığımız büyük felakette ismini bilemediğimiz sayısız kahramanlara atfedilmiştir.