Bir Türk vardı destan çağı
Eritirdi demir dağı
Çoktu çaşıt, çoktu yağı
Diz çöktüren bir Türk vardı.
Bir Türk vardı bozkurt soylu
Kılıç, teber, oklu-yaylı
Saray basmak gibi huylu
Tümen bozan bir Türk vardı.
Tanrı’sına tek tapardı
Denizleri göl yapardı
Düşmanını sert teperdi
Tarih yazan bir Türk vardı
Çoluk, çocuk, yaşlı, kadın
Harpte bile varmaz yakın
Aman dese biri sakın!
Bağışlayan bir Türk vardı
Cihan alsa övünmezdi
Haksız bir şey edinmezdi
Kimselere özenmezdi
Benzenilen bir Türk vardı
Dağılmıştı tüm acuna
Ta bir uçtan bir ucuna
Sığdırmıştı avucuna
Nizam veren bir Türk vardı
Din ü devlet mülk ü millet
Türk Devleti ebed müddet
“Ruhsuz beden olur ceset”
Başbuğ olan bir Türk vardı
Dedem Korkut, Oğuz Kağan
Ergenekon, töre, destan
Kızıl Elma, Büyük Turan
Ülkü diyen bir Türk vardı
Muhtaç olduğun kudretin
Asil kanda işaretin
Ne mutlu Türk’üm diyenin
Türk Atası bir Türk vardı