Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

UĞURLAMA VE BULUŞMA!

2022’ye Veda ederken, 2023’e Kavuşurken, Birden anımsadı; “Vedalar Kavuşmaya Yazılır” demişti… Sonra başladı bir bir yaşamaya, İlk olarak nasıl dahil oldu YAZMAK’a? Hissedemediklerini ama en önemlisi, Hissetmesi gerekenleri idrak ettirecekti Rabbi, Kaleminin yazdıklarıyla… Ve Demişti “Yazmalıydım!” Kimi zaman olmaması gerekenleri deneyimleyerek olması gerekenleri buldu; “Ya Olması Gerekiyordu İse” dedi. Kimi zaman korktu, kaçtı, saklandı “Ruhlar Bu Yolda Korkuları İle Denenir” dedi. Kimi zaman içini yakanlar oldu, “İçimizi En Çok Yakanlar Neden Varlar?” dedi. Ölüp, ölüp dirildim sandı, Oysa ölmeden önce OLMAK Var’dı, “Ölmeden Önce Ölmekten Kokma!” dedi. Bekleme, beklentiye girme, Akarsu gibi ol hayatın içinde diye,  “Bekleme Enerjisinden Nasıl Çıkabiliriz?” dedi. Kimi zaman sesler yükseldi,  Duyuramadı zannetti söylediklerini, Oysa olması gereken ne idi? “ Sesinizi Değil Kelimelerin Gücünü Yükseltin!” dedi Kelimelerin gücü hissedilsin diye, Gönülden konuşmayı diledi. “Akılsız Olmaya Var Mısın” dedi. Zanlardan arınmak için, akıl oyunlarını görmek için “Hiç Kurabiye Hırsızı Oldunuz Mu” dedi. Kimi zaman beyhude telaşelerle zamanı tüketti! Gönlünden nasıl da uzak kaldığını idrak etti! “Zaman Yetmez Olsun Ki Yüreğinin Sesini Duyacak Zaman Kalmasın “ dedi. Oysa en iyi yüreğiyle duyabilirdi insan! Kalpten kalbe bir yol vardır göz ile görülmez sırdır dediği gibi, Büyük ustanın, “Sustuklarınızı Duyanlar Olsun Ömrünüzde!” dedi Konuştuklarınızı duymayanlar değil! Kah “Pınar Dile Geldi” heyecanlanıverdi, Kah Yolculara bir yudum serinlik verdi… Kimi zaman,” Toprağa Nefsini  Ekenin Nasibinde Kuraklık Olurmuş” dedi Kimi zaman, “Zorlamakla Değil Gönül Vermekle Olur” dedi Kimi zaman yüzünü Mavi’ye boyadı, Kimi zaman Yeşil’e boyandı! Denk getirilmek için Nice güzelliklere, Seher de kalkan kişi, tatlıya bulaşır dişi, Her iki cihanda, rast gelir işi diye, “Seher vakti Rast gelişler olur” dedi Hissederken yaşa, yaşarken hisset diye, “Yapmak İle, Yap-Mış Olmak Aynı Mı?” dedi. Yaşa ki Yaşat, Hisset ki Yaşa, İnan ki Hisset, Gönül’e inanan OL, Emin OL diye Çünkü o benim Gönlüm, “Çünkü O Benim Gülüm!” dedi. Bağımlılıklarından Özgürleş, Sadece Gönül’e bağlı ol sadakat ile, Yalnızca O’na ait ol AŞK ile, “Onsuz Yaşayamam Dediğin Neler Var?” dedi Kalp kırma! İyilik de sende, kötülük de, Şeytan da sende, Adem de! “Cennet de, Cehennem de Sende!” dedi Başkaları ne der diye Yaşama! Sadece Dosdoğru Yaşa! “Halk’ı  Memnun Etmek mi, Hakk’ı Memnun Etmek mi?” dedi Kimse için kötü düşünme, kötü söz söyleme! Kötü temennide bulunma! Nefsine uyma, Nefessiz kalma diye, “Beddua Etme, Nefsine Uyan Nefeslenemez!” dedi Çocukları incitme! O saf, tertemiz, Ne Bedenleri, ne de, yürekleri kirletme! “Su’yu, Değen Kirletir!” dedi Kimi ne kadar hayatına dahil ediyorsun, Seçimlerinle kendini nereye çekiyorsun, Ne ekiyorsan, onu biçiyorsun! İdrak et diye, “Çeşit Çeşit İnsan Var, Seç Beğen Al!” dedi. Geçmiş geçti gitti, Dönme artık, bakma geriye… Gelecek gelince yaşanacak, adı üstünde… Oysa bugün var kıymetini bil, Gel bugünün hakkını ver, Dosdoğru yaşa, Sonra deyiverirler, “Yapmasaydın!” diye dedi. Rabbim farklı farklı yaratmış herkesi, Dileseydi aynı yaratır idi, Bir fabrikadan çıkmış gibi… Oysa Özgün ol, kendin ol, Olmak istiyorsan canlı ve diri! Bak bir şöyle Kâinata, “Doğa’da Kopya Olmaz!” dedi Her şey insanlar içindi, Bazen de gereken, Net kararlar idi, Tıkanan damarlar misali, “Kangrene Dönüşmeden, Çaresine Bakmak Gerek!” dedi. Bazen de gülümser hayat size, “Gönlü ’nün Güzelliği, Yüzü’ ne Yansıyanlar!” ile… Sevdiğin insanlar ile Gönülden bir muhabbet ile, Emek ile fedakârlık ile ibadet eder gibi Yapılan her işte, İş yapmamış AŞK yapmış gibi olursun da, “Sevdiğiniz İnsanlarla İş Yapmak, Aşk Olmak Gibidir!” dedi. Nefesinize nefes olan, Şükrünüze şükür katan, Can ile Canan olan, Sen ve benden öte biz olan Aşk Olan! Ne der ki? “Varlığına Duacıyım…” Eğer bir gün kabuğuna çekilmek istersen, Yahut kimseyle Konuşmak anlatmak istemezsen, O’na sığın, O’na anlat, Üstelik konuşmaya bile gerek kalmadan Dök içindekileri, özgürce… “Kimse Sizi Anlamıyor mu?” dedi İkilemler var ise, kararsızlıklar, Yapsam mı yapmasam mı der gibi, Endişeler, korkular, kaygılar… Bil ki aklın devrede! Oysa dinle Gönlünü! İhtiyacın olan hissetmek, bilmekten de öte! Bak nasıl akıp gidiyor o zaman hayat Gönlünden emin bir halde… Unutma! “Akıl “?” Koyar, Gönül “.”” Sonra sordu birden “Nasılsın?” İyiyiz desek Gönül’e, Kötüyüz desek Allah’a yüzümüz olmaz idi. Şükür ile AŞK OLMAK bize yeter dedi. Gönlü ’nün ışığını yak, Özünde olanı hisset ki, Boncuk yahut taş muamelesi etme! Ettirme! Elmas olan Gönül’e! Unutma, “Elmas’ın Değerini Kuyumcu Bilir!” dedi. Sen yine de boş ver herkesi, Kendine bak önce dedi! Hatırla! Kuran’ın Özü Ne idi? Temiz bir kalp iler gelenler başka…derken Mevla, Tertemiz olabildin mi? “Herkes Kendi Kapısının Önünü Süpürse !?” Başkalarını yargılamak, kınamak yerine, Kir pas kalır mı ortalıkta hiç dedi… Sonra Bak etrafına dedi, İlla bir mucize arıyorsan… Her An, her yerde mucizeler, Elbette Bakmasını bilene… “Tırtıldan Kelebeğe…”  dönüşen nice hikâyenin içinde…
Ekleme Tarihi: 03 Ocak 2023 - Salı

UĞURLAMA VE BULUŞMA!

2022’ye Veda ederken, 2023’e Kavuşurken,

Birden anımsadı; “Vedalar Kavuşmaya Yazılır” demişti…

Sonra başladı bir bir yaşamaya, İlk olarak nasıl dahil oldu YAZMAK’a?

Hissedemediklerini ama en önemlisi, Hissetmesi gerekenleri idrak ettirecekti Rabbi,

Kaleminin yazdıklarıyla… Ve Demişti “Yazmalıydım!”

Kimi zaman olmaması gerekenleri deneyimleyerek olması gerekenleri buldu;

“Ya Olması Gerekiyordu İse” dedi.

Kimi zaman korktu, kaçtı, saklandı

“Ruhlar Bu Yolda Korkuları İle Denenir” dedi.

Kimi zaman içini yakanlar oldu,

“İçimizi En Çok Yakanlar Neden Varlar?” dedi.

Ölüp, ölüp dirildim sandı, Oysa ölmeden önce OLMAK Var’dı,

“Ölmeden Önce Ölmekten Kokma!” dedi.

Bekleme, beklentiye girme,

Akarsu gibi ol hayatın içinde diye,  “Bekleme Enerjisinden Nasıl Çıkabiliriz?” dedi.

Kimi zaman sesler yükseldi,  Duyuramadı zannetti söylediklerini,

Oysa olması gereken ne idi? “ Sesinizi Değil Kelimelerin Gücünü Yükseltin!” dedi

Kelimelerin gücü hissedilsin diye, Gönülden konuşmayı diledi.

“Akılsız Olmaya Var Mısın” dedi.

Zanlardan arınmak için, akıl oyunlarını görmek için

“Hiç Kurabiye Hırsızı Oldunuz Mu” dedi.

Kimi zaman beyhude telaşelerle zamanı tüketti!

Gönlünden nasıl da uzak kaldığını idrak etti!

“Zaman Yetmez Olsun Ki Yüreğinin Sesini Duyacak Zaman Kalmasın “ dedi.

Oysa en iyi yüreğiyle duyabilirdi insan!

Kalpten kalbe bir yol vardır göz ile görülmez sırdır dediği gibi,

Büyük ustanın, “Sustuklarınızı Duyanlar Olsun Ömrünüzde!” dedi

Konuştuklarınızı duymayanlar değil!

Kah “Pınar Dile Geldi” heyecanlanıverdi,

Kah Yolculara bir yudum serinlik verdi…

Kimi zaman,” Toprağa Nefsini  Ekenin Nasibinde Kuraklık Olurmuş” dedi

Kimi zaman, “Zorlamakla Değil Gönül Vermekle Olur” dedi

Kimi zaman yüzünü Mavi’ye boyadı,

Kimi zaman Yeşil’e boyandı!

Denk getirilmek için Nice güzelliklere,

Seher de kalkan kişi, tatlıya bulaşır dişi, Her iki cihanda, rast gelir işi diye,

“Seher vakti Rast gelişler olur” dedi

Hissederken yaşa, yaşarken hisset diye,

“Yapmak İle, Yap-Mış Olmak Aynı Mı?” dedi.

Yaşa ki Yaşat, Hisset ki Yaşa, İnan ki Hisset,

Gönül’e inanan OL, Emin OL diye

Çünkü o benim Gönlüm, “Çünkü O Benim Gülüm!” dedi.

Bağımlılıklarından Özgürleş, Sadece Gönül’e bağlı ol sadakat ile,

Yalnızca O’na ait ol AŞK ile, “Onsuz Yaşayamam Dediğin Neler Var?” dedi

Kalp kırma! İyilik de sende, kötülük de,

Şeytan da sende, Adem de!

“Cennet de, Cehennem de Sende!” dedi

Başkaları ne der diye Yaşama! Sadece Dosdoğru Yaşa!

“Halk’ı  Memnun Etmek mi, Hakk’ı Memnun Etmek mi?” dedi

Kimse için kötü düşünme, kötü söz söyleme!

Kötü temennide bulunma! Nefsine uyma, Nefessiz kalma diye,

“Beddua Etme, Nefsine Uyan Nefeslenemez!” dedi

Çocukları incitme! O saf, tertemiz, Ne Bedenleri, ne de, yürekleri kirletme!

“Su’yu, Değen Kirletir!” dedi

Kimi ne kadar hayatına dahil ediyorsun, Seçimlerinle kendini nereye çekiyorsun,

Ne ekiyorsan, onu biçiyorsun! İdrak et diye, “Çeşit Çeşit İnsan Var, Seç Beğen Al!” dedi.

Geçmiş geçti gitti, Dönme artık, bakma geriye…

Gelecek gelince yaşanacak, adı üstünde…

Oysa bugün var kıymetini bil, Gel bugünün hakkını ver,

Dosdoğru yaşa, Sonra deyiverirler, “Yapmasaydın!” diye dedi.

Rabbim farklı farklı yaratmış herkesi,

Dileseydi aynı yaratır idi,

Bir fabrikadan çıkmış gibi…

Oysa Özgün ol, kendin ol,

Olmak istiyorsan canlı ve diri!

Bak bir şöyle Kâinata, “Doğa’da Kopya Olmaz!” dedi

Her şey insanlar içindi, Bazen de gereken, Net kararlar idi,

Tıkanan damarlar misali,

“Kangrene Dönüşmeden, Çaresine Bakmak Gerek!” dedi.

Bazen de gülümser hayat size,

“Gönlü ’nün Güzelliği, Yüzü’ ne Yansıyanlar!” ile…

Sevdiğin insanlar ile Gönülden bir muhabbet ile,

Emek ile fedakârlık ile ibadet eder gibi Yapılan her işte,

İş yapmamış AŞK yapmış gibi olursun da,

“Sevdiğiniz İnsanlarla İş Yapmak, Aşk Olmak Gibidir!” dedi.

Nefesinize nefes olan, Şükrünüze şükür katan,

Can ile Canan olan, Sen ve benden öte biz olan

Aşk Olan! Ne der ki? “Varlığına Duacıyım…”

Eğer bir gün kabuğuna çekilmek istersen,

Yahut kimseyle Konuşmak anlatmak istemezsen,

O’na sığın, O’na anlat, Üstelik konuşmaya bile gerek kalmadan

Dök içindekileri, özgürce… “Kimse Sizi Anlamıyor mu?” dedi

İkilemler var ise, kararsızlıklar, Yapsam mı yapmasam mı der gibi,

Endişeler, korkular, kaygılar… Bil ki aklın devrede!

Oysa dinle Gönlünü! İhtiyacın olan hissetmek, bilmekten de öte!

Bak nasıl akıp gidiyor o zaman hayat Gönlünden emin bir halde…

Unutma! “Akıl “?” Koyar, Gönül “.””

Sonra sordu birden “Nasılsın?”

İyiyiz desek Gönül’e, Kötüyüz desek Allah’a yüzümüz olmaz idi.

Şükür ile AŞK OLMAK bize yeter dedi.

Gönlü ’nün ışığını yak, Özünde olanı hisset ki,

Boncuk yahut taş muamelesi etme! Ettirme!

Elmas olan Gönül’e! Unutma,

“Elmas’ın Değerini Kuyumcu Bilir!” dedi.

Sen yine de boş ver herkesi, Kendine bak önce dedi!

Hatırla! Kuran’ın Özü Ne idi?

Temiz bir kalp iler gelenler başka…derken Mevla,

Tertemiz olabildin mi?

“Herkes Kendi Kapısının Önünü Süpürse !?”

Başkalarını yargılamak, kınamak yerine,

Kir pas kalır mı ortalıkta hiç dedi…

Sonra Bak etrafına dedi, İlla bir mucize arıyorsan…

Her An, her yerde mucizeler, Elbette Bakmasını bilene…

“Tırtıldan Kelebeğe…”  dönüşen nice hikâyenin içinde…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.