Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

KENDİ KUL HAKKINIZA DA GİRMEYİN!

Bazı insanlar hassastırlar, kalp kırmaktan, bir gönülü incitmekten çekinirler, gürültü patırtıyı sevmezler, naif insanlardır İşte. Lakin bu naif insanlar, bazen kaba, öfkeli, kalp kırmayı, laf sokmayı seven, iğneleyen cümlelerden haz duyan, Narsist kişilikteki insanlar İle sınanırlar. Hatta psikiyatristlerin deyişiyle; “Bize gelenler asıl hastalar değil, hasta kişiliklerin, hasta ettikleri insanlardır.” derler. Hep içine atan, kırılan, incinen bu insanlar kendilerini Psikologlarda yahut psikiyatristlerde bulurlar. Kimilerinde OKB olarak ortaya çıkar, kimilerinde derin depresyon… … Evet hayatınızda zor insanlarla sınanıyor olabilirsiniz. Lakin hiç kimse, siz izin vermediğiniz sürece, sizi üzmek gibi bir lükse sahip değildir. Tüm korkularından özgürleşmeyen ve Gönlüne dahil olmayan insan, her türlü tutsaklığa kendi elleriyle mahkum olur. Çünkü özgür olmak demek sınırsız olmak demektir. İnsan ancak kendindeki ilahi kudretin tecellisini kavradığında ve Sınırsız Gönül’e dahil olduğunda özgürlüğü yaşayabilir. Bu nedenle Gönlün’e tutunan insan kendi sınırlarını aşandır. Değil mi ki Allah ben hiçbir yere sığmadım inanan kulumun gönlüne sığdım diyen… O halde Özgür Olmak, Gönlün Sınırsız Ovası’nda dörtnala koşmaktır. … Boşverin başkalarının ne yaptığını, nasıl yaşadığını… O onların problemi ve onların imtihanı… Siz kendinize bakın… Siz size düşenleri hakkıyla yapan oldunuz mu? Gönlünüzün hakettiği, sizin layık olduğunuz bu yaşadıklarınız mı? Kendi bedeninize ve ruhunuza verdiğiniz zararlarla kendi kul hakkınıza girdiğinizin farkında mısınız? Narsist yahut karanlıklarda kalmış bir kişinin kendi karanlığının içine sizi de dahil etmesine izin mi verecek siniz? Yoksa dimdik ayakta durup, Gönlünüze tutunup daha canlı ve diri olarak kendi hakikatinize uygun mu yaşayacaksınız? Yani, Kendinizin en iyi versiyonunu açığa çıkarmak üzere yaşanılan imtihanlarda yetersiz etkisiz kaldığınız durumları kavrayarak, bunlara Gönül mü vereceksiniz? … Ve Kulak asmayın her denilene, arkanızdan önünüzden konuşulanlara… Kendinden emin olan, gönlüne inanan ve yaradana dayanan güvenen olun… Siz, size düşeni yapın, gerisini Allah’a bırakın. Çünkü O ne güzel vekildir… Ve Size iyi gelen insanları dahil edin hayatınıza… Sizi önemsemeyen, değer vermeyen, saygı duymayan insanların, sizi incitmesine izin vermeyin. Sizin güzel Gönlünüzün ışığını karartmaya çalışan bu enerji vampirlerine artık müsade etmeyin.
Ekleme Tarihi: 04 Nisan 2023 - Salı

KENDİ KUL HAKKINIZA DA GİRMEYİN!

Bazı insanlar hassastırlar, kalp kırmaktan, bir gönülü incitmekten çekinirler, gürültü patırtıyı sevmezler, naif insanlardır İşte.
Lakin bu naif insanlar, bazen kaba, öfkeli, kalp kırmayı, laf sokmayı seven, iğneleyen cümlelerden haz duyan, Narsist kişilikteki insanlar İle sınanırlar.
Hatta psikiyatristlerin deyişiyle; “Bize gelenler asıl hastalar değil, hasta kişiliklerin, hasta ettikleri insanlardır.” derler.
Hep içine atan, kırılan, incinen bu insanlar kendilerini Psikologlarda yahut psikiyatristlerde bulurlar. Kimilerinde OKB olarak ortaya çıkar, kimilerinde derin depresyon…
Evet hayatınızda zor insanlarla sınanıyor olabilirsiniz. Lakin hiç kimse, siz izin vermediğiniz sürece, sizi üzmek gibi bir lükse sahip değildir.
Tüm korkularından özgürleşmeyen ve Gönlüne dahil olmayan insan, her türlü tutsaklığa kendi elleriyle mahkum olur.
Çünkü özgür olmak demek sınırsız olmak demektir. İnsan ancak kendindeki ilahi kudretin tecellisini kavradığında ve Sınırsız Gönül’e dahil olduğunda özgürlüğü yaşayabilir. Bu nedenle Gönlün’e tutunan insan kendi sınırlarını aşandır.
Değil mi ki Allah ben hiçbir yere sığmadım inanan kulumun gönlüne sığdım diyen…
O halde Özgür Olmak, Gönlün Sınırsız Ovası’nda dörtnala koşmaktır.
Boşverin başkalarının ne yaptığını, nasıl yaşadığını…
O onların problemi ve onların imtihanı…
Siz kendinize bakın…
Siz size düşenleri hakkıyla yapan oldunuz mu?
Gönlünüzün hakettiği, sizin layık olduğunuz bu yaşadıklarınız mı?
Kendi bedeninize ve ruhunuza verdiğiniz zararlarla kendi kul hakkınıza girdiğinizin farkında mısınız?
Narsist yahut karanlıklarda kalmış bir kişinin kendi karanlığının içine sizi de dahil etmesine izin mi verecek siniz?
Yoksa dimdik ayakta durup, Gönlünüze tutunup daha canlı ve diri olarak kendi hakikatinize uygun mu yaşayacaksınız?
Yani, Kendinizin en iyi versiyonunu açığa çıkarmak üzere yaşanılan imtihanlarda yetersiz etkisiz kaldığınız durumları kavrayarak, bunlara Gönül mü vereceksiniz?
Ve Kulak asmayın her denilene, arkanızdan önünüzden konuşulanlara…
Kendinden emin olan, gönlüne inanan ve yaradana dayanan güvenen olun…
Siz, size düşeni yapın, gerisini Allah’a bırakın. Çünkü O ne güzel vekildir…
Ve Size iyi gelen insanları dahil edin hayatınıza…
Sizi önemsemeyen, değer vermeyen, saygı duymayan insanların, sizi incitmesine izin vermeyin.
Sizin güzel Gönlünüzün ışığını karartmaya çalışan bu enerji vampirlerine artık müsade etmeyin.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.