Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

GELİN BU BAYRAM “BAYRAM” OLSUN!

Bayramlar kimimiz için hüzün ifade eder, kimimiz için sevinç… Yakınlarını kaybetmiş olanlar, yalnız kalanlar, sevdiklerinin özlemiyle, bir buruk halde geçirirken bayramlarını, şeker toplayan çocuklar, evi dostlarıyla, çocuklarıyla, torunlarıyla dolup taşanlar ise sevinç içinde geçirirler… Hani pek çoğumuzun sevdiği ve hep bir ağızdan söylediği bir şarkı vardı; “Hayat Bayram Olsa…” Şenay Yüzbaşıoğlu’na ait olan bu eserin nasılda güzeldir her bir dizesi… Şimdi gözlerinizi kapatın ve her bir cümlenin manasını derinden hissederek, yüzünüzde tebessüm ile, Gönül eşliğinde dinleyin bu şarkıyı… Ve size Yaşam Pınar’ı Olsun bu şarkı… “Şu Dünya'daki en mutlu kişi, mutluluk verendir, Şu Dünya'daki sevilen kişi, sevmeyi bilendir, Şu Dünya'daki en güçlü kişi, güçlükten gelendir, Şu Dünya'daki en bilgin kişi, kendini bilendir, Bütün Dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa İnsanlar el ele tutuşsa, BİR’lik olsa, uzansak sonsuza…” Söyleyene, dinleyene şifa olsun, herkese! Dağa taşa, uçan kuşa, gence, yaşlıya konuya komşuya, şahit olsun cümle alem Bir’liğe, dirliğe, iyiliğe, güzelliğe! Ve selam etsin yürekten sevgiyle… İşte bu birliği hissederek dinleyenlerin, Gözüne ışıltı, Gönlün’e Aşk ve Yüzüne Nur gelir… O vakit “Bayram” Olur! Bayramımız Mübarek Olur! Ve Arefe gününün ertesine, sonrasına (yani ahiretine) bayram denir. Tutulan oruçların( yani nefs terbiyesinin) ardından, “nefsini arındıran, kurtuluşa erer.” (Şems Suresi 9. Ayet), üzere, Safiye’te ulaşan Arif kulların akibeti de , Arefe gününü yaşayıp, ardından “Bayram’a” ulaşmak olur. Fedakarlık İle, sabır İle ve teslimiyet ile geçirilen Ramazan’ın ardından, “yiyin, için, gözünüz Aydın olsun, bugün bayram olsun” diye seslenilir. İşte böyle bayram sabahlarında ayrı bir neşe, ayrı bir huzur olur. Akşamdan bayramlıklarını hazırlayıp, başucuna koyan çocuğun heyecanıyla, en güzel giysiler giyilir, sözün en güzelleri söylenir. İçerde ve dışarda daima temiz hallerde, tertemiz niyetlerle muhabbetler edilir, sofralar kurulur. Netice de Sevenlerin toplandığı, Bir’liğin dirliğin yaşandığı bayram sofralarında, Gönüller şifa bulur, haneler bereket bulur. Velhasıl “Bayram’da” Gözler Aydın olur. Haydi o zaman, “GELİN BU BAYRAM “BAYRAM” OLSUN!” Yaşlıların gönüllerini alalım, hastaları ziyaret edelim, muhabbet edelim hal hatır soralım, çocukları sevindirelim, yetimi gözetelim. İhtiyacı olana, yolda kalana, darda olana el uzatalım. Küsleri barıştıralım. Kırgınlıkları ortadan kaldıralım. Kin, nefret, öfke, kavga kıskançlık gibi insana cehennemi yaşatan her türlü halden, bağımlılıktan özgürleşelim. Kuran’da Lokman Suresi 16. Ayette ne diyor yüce Mevla; “Yaptığın iyi ya da kötü herhangi bir iş, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu karşına (açığa) çıkarır. Kuşkusuz Allah her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir, O her şeyden haberdardır.” O halde, hala nefes alabiliyorken, hayattayken aldığımız nefesin hakkını verelim, kıymetini bilelim. Yoksa keşkelere gebe kalır da insan, olanlar olur ölenler ölür… Bu sebeple, gelin bu bayram bırakalım kim haklı kim haksız tüm kavgaları ve tüm hesap kitapları… Ne diyordu Kuran’da yüce Mevla; “Hesap görücü olarak Allah yeter! “ Unutmayalım ki; Herkes Gönlünün Ekmeğini yer! Ve ancak tatlı suyun başı kalabalık olur. O halde tatlı sözlerle ve Şükürle çoğaltalım güzellikleri… Paylaşalım aşımızı, muhabbetimizi ve sevgimizi… Dileriz Gönlümüz Nasibimiz Olsun! Dileriz, Bayramımız “Bayram” Olsun! Saygı ve Muhabbetle Selam Olsun!
Ekleme Tarihi: 12 Nisan 2024 - Cuma

GELİN BU BAYRAM “BAYRAM” OLSUN!

Bayramlar kimimiz için hüzün ifade eder, kimimiz için sevinç…
Yakınlarını kaybetmiş olanlar, yalnız kalanlar, sevdiklerinin özlemiyle, bir buruk halde geçirirken bayramlarını, şeker toplayan çocuklar, evi dostlarıyla, çocuklarıyla, torunlarıyla dolup taşanlar ise sevinç içinde geçirirler…
Hani pek çoğumuzun sevdiği ve hep bir ağızdan söylediği bir şarkı vardı;
“Hayat Bayram Olsa…”
Şenay Yüzbaşıoğlu’na ait olan bu eserin nasılda güzeldir her bir dizesi…
Şimdi gözlerinizi kapatın ve her bir cümlenin manasını derinden hissederek, yüzünüzde tebessüm ile, Gönül eşliğinde dinleyin bu şarkıyı…
Ve size Yaşam Pınar’ı Olsun bu şarkı…
“Şu Dünya'daki en mutlu kişi, mutluluk verendir,
Şu Dünya'daki sevilen kişi, sevmeyi bilendir,
Şu Dünya'daki en güçlü kişi, güçlükten gelendir,
Şu Dünya'daki en bilgin kişi, kendini bilendir,
Bütün Dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa, BİR’lik olsa, uzansak sonsuza…”
Söyleyene, dinleyene şifa olsun, herkese!
Dağa taşa, uçan kuşa, gence, yaşlıya konuya komşuya, şahit olsun cümle alem Bir’liğe, dirliğe, iyiliğe, güzelliğe!
Ve selam etsin yürekten sevgiyle…
İşte bu birliği hissederek dinleyenlerin, Gözüne ışıltı, Gönlün’e Aşk ve Yüzüne Nur gelir…
O vakit “Bayram” Olur! Bayramımız Mübarek Olur!
Ve Arefe gününün ertesine, sonrasına (yani ahiretine) bayram denir. Tutulan oruçların( yani nefs terbiyesinin) ardından, “nefsini arındıran, kurtuluşa erer.” (Şems Suresi 9. Ayet), üzere, Safiye’te ulaşan Arif kulların akibeti de , Arefe gününü yaşayıp, ardından “Bayram’a” ulaşmak olur.
Fedakarlık İle, sabır İle ve teslimiyet ile geçirilen Ramazan’ın ardından, “yiyin, için, gözünüz Aydın olsun, bugün bayram olsun” diye seslenilir.
İşte böyle bayram sabahlarında ayrı bir neşe, ayrı bir huzur olur. Akşamdan bayramlıklarını hazırlayıp, başucuna koyan çocuğun heyecanıyla, en güzel giysiler giyilir, sözün en güzelleri söylenir. İçerde ve dışarda daima temiz hallerde, tertemiz niyetlerle muhabbetler edilir, sofralar kurulur. Netice de Sevenlerin toplandığı, Bir’liğin dirliğin yaşandığı bayram sofralarında, Gönüller şifa bulur, haneler bereket bulur. Velhasıl “Bayram’da” Gözler Aydın olur.
Haydi o zaman,
“GELİN BU BAYRAM “BAYRAM” OLSUN!”
Yaşlıların gönüllerini alalım, hastaları ziyaret edelim, muhabbet edelim hal hatır soralım, çocukları sevindirelim, yetimi gözetelim. İhtiyacı olana, yolda kalana, darda olana el uzatalım. Küsleri barıştıralım. Kırgınlıkları ortadan kaldıralım. Kin, nefret, öfke, kavga kıskançlık gibi insana cehennemi yaşatan her türlü halden, bağımlılıktan özgürleşelim.
Kuran’da Lokman Suresi 16. Ayette ne diyor yüce Mevla;
“Yaptığın iyi ya da kötü herhangi bir iş, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu karşına (açığa) çıkarır. Kuşkusuz Allah her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir, O her şeyden haberdardır.”
O halde, hala nefes alabiliyorken, hayattayken aldığımız nefesin hakkını verelim, kıymetini bilelim. Yoksa keşkelere gebe kalır da insan, olanlar olur ölenler ölür…
Bu sebeple, gelin bu bayram bırakalım kim haklı kim haksız tüm kavgaları ve tüm hesap kitapları…
Ne diyordu Kuran’da yüce Mevla;
“Hesap görücü olarak Allah yeter! “
Unutmayalım ki; Herkes Gönlünün Ekmeğini yer! Ve ancak tatlı suyun başı kalabalık olur.
O halde tatlı sözlerle ve Şükürle çoğaltalım güzellikleri…
Paylaşalım aşımızı, muhabbetimizi ve sevgimizi…
Dileriz Gönlümüz Nasibimiz Olsun!
Dileriz, Bayramımız “Bayram” Olsun!
Saygı ve Muhabbetle Selam Olsun!
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.