Sosyoloji nedir? Ne işe yarar ve nasıl bilgi üretir? Tüm bu soruların akademide veya kitaplarda uzun tanımları mevcuttur fakat benim amacım küçük bir araştırma ile bulunabilecek bilgileri buraya yazmak değil; daha genel bir çerçeveden olguların anlaşılmasını istiyorum.
Bu alanda profesyonel veya amatör çalışma ve okuma yapanlar için giriş basamakları sayılabilecek temel verilerin yanında, birçok insan için anlaşılamayan ve hayatının orta yerinde durduğu halde keşfedilemeyen olguları ele almak istiyorum.
Nasıl oluyor da, olup bitenler, olup bittikleri gibi, olup bitebiliyorlar? Toplumsal olayların ve değişimlerin arkasında, ilk bakışta görülemeyen dinamikler nelerdir? Mekanizma nedir ve nasıl çalışmaktadır, moda ifade ile algoritması nedir? Tüm bu soruları sormak, cevaplarını araştırma yöntem ve teknikleri ile bulmaya çalışmak, en yalın haliyle sosyolojinin tarifidir. Bu soruları sormak, bilimsel merakın bir parçasıdır, cevapları bulmak ise bilimsel yöntem içerisinde çok tartışmalı ve zorlayıcı olabilmektedir.
Bilimsel bilgi, araştırmacının kişisel değerlerinden bağımsız olarak akla, deneye ve gözleme dayanır. Nesnel, tutarlı, sistemli ve eleştiriye açıktır. Herkes tarafından yanlışlanabilir olması da en temel niteliğidir. Bilimsel bilginin güvenilirliği, doğrulanabilir olmasından değil, yanlışlanabilir olmasından kaynaklanır.
Bilimsel yöntem ile sosyoloji bilgisi üretmek, fizik bilimi yapmak kadar tutarlı olmayabiliyor. Toplumsal davranışlar için sosyal bir fizikten bahsedilse de, yerçekimini gözlemlemek kadar basit bir nedensellik içermemektedir. Isıtılan demirin genleşeceğini deney ve gözlem yaparak tespit etmek ve demir ısıtılınca genleşir bilimsel verisine ulaşmak kolaydır. Bu bilgi, geçmişteki ve şimdiki demir parçalarını tanımladığı gibi, aksi ispat edilene kadar, gelecekteki demir parçalarını da tanımlamaktadır. Toplumsal olgular için benzer deney ve gözlemleri yapabilmek kolay değildir. Toplumsal olguların tespiti için; nesnel, gözlemci etkisi bulunmayan, sıklıkla tekrar edilebilir deney ve gözlem kurgulayabilmek çok zordur.
Doğa olaylarının nedenselliğine kıyasla, toplumun karmaşık yapısı düşünüldüğünde, siyaset, irade, temenniler ve kişisellik duvarları karşımıza çıkacaktır. Bu durumda, toplumsal olguları keşfetmeye yönelik bilimsel çalışmalar yapabilmek nasıl mümkün olabilmektedir? Araştırmacının kişisel temennileri, önyargıları, ideolojik veya felsefi yaklaşımlarının ötesinde, toplumsal dinamiklerin bilimsel yasaları nasıl belirlenebilir?
Bu soruların cevabını net şekilde verebilmek mümkün değil. Sosyolojide araştırma yöntem ve teknikleri 19. yüzyıldan tartışılmaktadır. Bu yöntem ve tekniklerin kullanımı ile elde edilen verilerin bilimselliği ise ayrıca tartışmalı olabilmektedir.
Sosyoloji bilim midir? Bu soru sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu ve diğer soruların net bir cevabı olmadığı halde, sosyolojinin ve hakkını teslim etmek gerekir. Sosyoloji zihinde genel bir fikir, yalın ve genel bir tasavvur yaratabilmektedir. Sosyoloji bilimi ve ürettiği veri büyük oranda çalışmakta, birçok olgunun anlaşılmasını sağlamaktadır.
Sonraki yazımızda Sosyolojinin Araştırma Yöntem ve Teknikleri üzerinden, bahsi geçen soru ve sorunlara cevaplar arayalım.
Esen kalın...