Kamu görevinde bulunmam ve kişisel tutumum sebebi ile hem yerel hem de ülke genelinde bulunan politik tartışma ve kamplara taraf değilim. Sadece kafam ağrır düşüncesi ile sessiz kalıyor değilim. Nesnel ve bilimsel yöntem açısından gözlem yapmak ve çıkarımda bulunabilmek için mümkün olduğunca tarafsız kalmak ümidi ile nedensellik bağlamı gözetmek dışında bir gayem yok. Anlama ve bir düzleme oturtma çabası dışından, günübirlik, beyhude bir ajandam bulunmuyor.
Yerel seçim sürecinde de bu yaklaşım dışında bir yolda bulunmadım. Elbette vatandaşlık ödevi olarak bir partiye ve bir adaya oy verdim, fazlası yok. Özellikle yerel demokrasinin gelişimi için, elimden geldiği kadar, bilgim ve görgüm dahilinde destek olmak istedim.
Değişimin, gelişim ihtimalini artırma potansiyeli yüksek olduğu için memnun olduğumu söyleyebilirim. Yeni bir bakış açısı, yeni ufuklar, yeni bir tarz. Şehrimiz ve bölgemiz için hayırlı günlere gebe olabilir.
Belediye Başkanı ve ekibinden, her şehir sakininin kendisine veya meşrebine göre beklentileri vardır. Benim de basit beklentilerim var. Beklentilerimin, dünyanın neresine gidersek gidelim, temel talepler olduğunu düşünüyorum.
Anayasamızın da bizlere tanıdığı bir hak ve devletimizin ödevi olan, vatandaşların temiz, güvenli ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına had safhada riayet edilmesi en önemli husus benim için.
- Çöp kokusunu, alevli veya alevsiz yanan çöp yığınlarını, fabrikanın atıklarını taşıyan kamyonların tozunu solumak istemiyorum.
- Sokakların güvenliği hususunda, emniyet güçlerimizin gayretlerinin ve yetki sınırlarının ötesinde olan, hastalıklı ve vahşileşmiş başıboş hayvanları dert etmeden, zoonoz hastalıkları düşünmeden bisiklete binmek, yürümek, bir yerden bir yere gitmek veya çocuklarımızın parklarda sıhhatle vakit geçirmeleri beklemek de abartılı bir talep değildir diye düşünüyorum.
- Kent estetiğinin; mal sahipleri ve müteahhitlerin kar ve kazanç hırslarına daha fazla kurban edilmemesi ve neticesinde üçgen, beşgen, yamuk veya mantar gibi bitmiş apartmanların yerine, daha toplulaşmış ve planlı bir şehirde yaşamak isteği de hoş bir talep gibi geliyor. Ayrıca şehirimizin yoğun bölgelerinde, nefes alınabilecek birkaç boş noktanın da imar planlarında ve izinlerinde, nefes almaya devam etmesinin sağlanması hususu da gözden geçirilebilir.
- Belediyecilik faaliyetlerinin iç dinamikleri ve alınan kararlar da daha şeffaf şekilde kamuoyuna ulaştırılsa belki daha tatlı bir esinti oluşabilir.
- Sosyal politikalar veya işletmecilik tarzı faaliyetlerin, yüz yıllık bakış açısı ve planlama tarzı yerine daha rasyonel ve modern iktisat ilkeleri çerçevesi içerisine alınması, hem zararlı popülist uygulamalardan hem de kamu zararından bizi kurtarabilir diyerek sona doğru, haddimi aşmak isterim.
Muhtarlık kurumunun günümüzde tam olarak hangi boşluğu doldurduğunu idrak edecek kadar zeki olmasam da, yeni dönemde muhtarlarımıza da başarılar dilerim. İl ve ilçe meclis üyelerimize ve belediye reislerimize, her nefeste güzel bir miras inşa edebilecekleri günler dilerim. Esen kalın...