Korkmuyoruz, yurdumun şafağında yüzeceksin ebediyyen sancağım. Çoğalacak nesillerim, türeyecek milletim, sönmeyecek ocağım. Ne demek tükenmek, bitmek ne demek? Daha da, daha da parlayacağım! Mukaddessin, candan azizsin hem pak hem temizsin ay yıldızlı bayrağım.   Çehrende görünür hürriyetim, yurdumun üstünde belirince hilâlim; Kurtulmadan bu karanlık geceden nasıl geçsin söyle benim celâlim? Şehitlerinle beraber kat rengine kanımı, ancak sana helâlim. Yalnız Hakk’a ettik secde; kırar zincirleri, tutmaz kilit istiklâlim.   Binlerce yıllık milletim ben, yaradılıştan beridir hep hür yaşarım. Esir etmek ister düşmanlarım, gülünecek şey, işte buna şaşarım! Ben Ergenekon’dan çıkmışım; demir dağları eritir, çiğner, aşarım. Viyana’ya dayanırken Akdeniz’i göl yapar, Sakarya’dan taşarım.   Örümcek gibi sessizce yemek için çevremize örüyorlar duvar. “Medeniyet” dedikleri şey de ne ola? Sahiden öyle bir şey mi var? Fırsat kolluyor, elinden gelse derimizi yüzer hepimizi boğar. Dünden bugüne değişen fazla bir şey yok, hepsi diş bileyen canavar.   Bu memleket, bu eşsiz yurt, cennet vatanındır; zerresini verme sakın! Haçlı Seferi’nin adı, şekli değişir ama hiç değişmez bu akın. Müjde olsun inananlara: “Bilesiniz ki yakındır yardımı Hakk’ın” Mutlak doğacak Türk’ün kutlu günü; dünden, yarından, bugünden de yakın.   Hakkıyla bilip yürekten gör, “meçhul” kalmasın, hepsini yakından tanı; “Ölü demeyin, onlar diridir”; hudutlarda sıradağlarca yatanı. Bayrağa kan, toprağa can, tarihe şan, maddeye iman katan atanı. Kutsaldır her taşı, her karışı mübarek; düşmana çiğnetme vatanı.   En kıymetli varlığımızsın aziz yurdum, seni nasıl ederiz fedâ? O zaman mezarından kalkıp tükürmez mi yüzümüze bizim şühedâ? Neyimiz var neyimiz yok alsa hepsini elimizden Hazret-i Hudâ. Kalmasa da arzda tek zerremiz, ruhumuz vatan aşkından kalmaz cüdâ.   Garbın hayalinden gitmiyor Anadolu, unutma bitmeyecek emeli. Her gün farklı bir tezgâh kurar, karıştırmak için fırsat peşinde eli. Harcı kan ile yoğrulmuş, imanla atılmıştır devletimin temeli. Düşmana nispet verir ezanlar, ilelebet gök kubbede inlemeli.   Bilge Kağan olur, Orhun’dan seslenir çağlar ötesine bengi taşım. Alparslan olur, açınca kapıları devlet olup bine varır yaşım. Çanakkale, Sarıkamış, Yemen’de kefensiz gömülür belki naaşım. Gam değil, tasa olmaz bana çünkü Peygamberimin aguşunda başım.   Âsım’ın nesli dalgalandıracak iman burçlarında yıldızla hilâl. Cennet yurdum, razı ol milletimden; artık tüm haklarını eyle helâl! Mustafa Kemalce yakmışız bağımsızlık ateşi, bilmeyiz izmihlâl. Hakk yazmış alnımıza ezelden, hür yaşamış Türk’ün hakkıdır hürriyet; Âkif gibi duam: Ne bir daha marş yazılsın ne dara düşsün istiklâl!..   (*Bu şiir 2021 yılında Türk Eğitim Sen tarafından düzenlenen "İstiklalden İstikbale" isimli şiir yazma yarışmasında Türkiye 2.'si olmuştur.)