Yönünü öteye çeviren dilber,
Ne gelip geçersin acep el gibi?
Ne selam verirsin ne de bir haber.
Kuruttun gönlümü türap çöl gibi…
Sana bağlı hepten gönül ipliğim.
Senle anılırım, yoktur kimliğim.
Sende zayi oldu devr-i gençliğim.
Kırdın dallarımı hoyrat yel gibi…
Çeşmeye varırsın yok mu kuyunuz?
Kimseyi kandırmaz, azdır suyunuz.
Cevabın tersine, serttir huyunuz.
Tatlıca söylesen şeker bal gibi…
Sevdiğimi demem, utanç-arım var.
Naçarım aşkınla ah u zarım var.
Çileli bülbülüm, canda harım var.
Konarım seherde çiçek gül gibi…
Bir garip yörüğüm, kıl çadır kurdum.
Karac’oğlan ustam, Toroslar yurdum.
Seni çığırarak sazımı yordum.
İnledin ciğerde sırma tel gibi…