Tarih kitaplarında okumuşsunuzdur. Allah Resulünden sonra sahabeden bazıları yollara düşmüşlerdi. Hal diliyle bilmedikleri coğrafyalarda İslamı tanıtmışlardı. Çoğunun adını kitaplar dahi yazmaz. Meçhul bir mezardan ibarettirler. Eserleri ise baki kalmıştır. Abdürreşit İbrahim Efendi bu hayat tarzının geçtiğimiz yüzyılın ortalarına kadar yaşamıştı. Sibirya’da başlayan yaklaşık 100 yıllık hayat Tokyo’da hedefine ulaşmış olmanın saadetiyle sona erecekti. Biz de yazımızda bu hikayeyi özetlemeye çalışacağız.
1857’de doğdu. İlk seyahati Hicaz üzerine oldu ve burada eğitim aldı. Eğitimi sonrası memleketi olan Sibirya’ya döndü ve medrese açtı.1890’da 10 öğrencisi ile İstanbul-‘a geldi. Öğrencilerini burada çeşitli eğitim kurumlarına yerleştirdi.1891’de Başkurdistan’ın Ufa şehrinde kadılık yaptı. Fakat Rus yönetimi ile mücadelesi nedeniyle soluğu İstanbul’da aldı. Rusya’daki Müslümanların Türkiye’ye gçö etmelerini teşvik etti.İlk büyük seyahatini Rusya ve Japonya’ya yaptı. Fakat Rusların baskısı üzerine 1904’te Ruslara teslim edildi. Yayıncılık hayatında Rusya Türklerinin birleşmesi üzerine çalışmalar yaptı. Çalışmaları Rus takibine uğrayınca ülkeyi terk etti. İkinci seyahatinde Doğu ve Batı Türkistan’ı gezdi. Rusya Müslümanlarının merkezi olan Kazan’da bir kongre düzenledi. Moğolistan, Hindistan ve Japonya’ya gitti.Tokyo’da cami inşaatı için bir dernek kurdu. Daha sonra Kore, Çin, Singapur ve Hindistan’da tebliğine devam etti. 1910’da İstanbul’a geldi. Burada etkili vaazlar verdi. Mehmet Akif Ersoy’un Süleymaniye Kürsüsünde isimli eseri ona ithafen yazıldı. Anıları Alem-i İslam adıyla yayınlandı. 10 yıl savaş sürecinde Türk halkını motive etmek için uğraştı. Cihan harbi sonunda resmi görevli olarak İsviçre’ye gitti.
1918’te Üçüncü Büyük seyahatinde Sibirya, Ukrayna, Almanya, Doğu Türkistan ve Rusya’yı dolaştı. Bu seyahat sonrası ülkemizdeki Özbek köylerinden olan Cihanbeyli Böğrüdelik köyüne yerleşti. Bu köyü gidip görmeme rağmen benim hayatımda da etkisi olan yerlerden biridir. Üniversite son sınıfta Türk dünyası ile ilgili ödev hazırlarken tevafuk alışveriş yaptığım lokantacı bu köyden çıkmıştı. Onun sayesinde Özbekistan’ı görmüş Böğrüdelikli bir abimizi derste ağırlamıştık. Allah onlardan razı olsun. Abdürreşit İbrahim Efendi önce Mısırda dostu Mehmet Akif’i ziyaret etti. Sonra Japonya yollarına düştü. Yıllar önce temeli attığı cami 1937’de kendisi tarafından hizmete açıldı. Bu caminin imamlığını yaparken 1944’te vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Azmi ve davası uğruna dünyayı gezen, talebe yetiştiren bir insandı. Bir asra varan hayatı kadılık vb. bir makamda el üstünde geçebilecekken o yükünü sırtına aldı. Hayali olan camiinin mihrabında hayata gözlerini yumdu. Rabbim bizlere de kendi yolunda seyyah olmayı nasip etsin.
Selam ve dua ile...