Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Mustafa AK
Köşe Yazarı
Mustafa AK
 

ANTALYA SEYAHATİNE DAİR NOTLAR

Konya denilince akla Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı döneminden kalma kadim eserlerin bulunduğu bir şehir geliyor. Bunun yanında Roma, Bizans veya daha önceki kültürlerden kalma birçok eser yan yana bulunmaktadır. Antalya’da tıpkı Konya gibi eserleri bir arada bulundurmasına rağmen bu ilimizde İslami dönem haricindeki eserlerin ön plana çıktığı görülür. Bu yazımın konusu Antalya Kaleiçi bölgesinde yer alan eserlerimizdir. Antalya bölgesi Kutalmışoğlu Süleyman Şah devrinde ilk defa Türk hakimiyetine girmiş olsa da buradaki Selçuklu hakimiyetinin kalıcı hale gelmesi I. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemi olmuştur. Antalya Kalesi Selçuklu devrinde tamir görmüş olup kaleye Üç Kapılar veya Hadrian Kapısı adı verilen kapıdan girilmektedir. Bu hükümdar Yahudi ayaklanması sonrası Kudüs’teki Yahudileri sürüp burada bir pagan mabedi inşa ettirmiştir. Hadrian Kapısından sonra halk arasında Kesik Minare, Osmanlı kaynaklarında Şehzade Korkut Camii olarak bilinen Antalya Ulu Camii yer alır. Bu Camii tıpkı Ayasofya gibi fetih sembolüdür. I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kiliseden camiye döndürülmüştür. Aslına uygun restorasyon faaliyeti ile yeniden ibadete açılmıştır. Yivli Minare Camii ise şehrin fatihi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Medrese, Mevlevihane, Nigar Hatun türbesi gibi pek çok eseri içinde barındıran bir külliyedir. Minaresinde bulunan 8 yivden dolayı bu isimle adlandırılmıştır. Kaleiçi’nde yer alan en güzel eserlerden biri de İskele camiidir. 20. Yüzyılın başında eski bir Selçuklu Camiinin yerine inşa edilmiştir. Deniz manzaralı bir camiidir. Sultan Alaaddin Camii ise: Alaaddin Keykubat tarafından camiye dönüştürülen eski bir kilisedir. Tekeli Mehmet Paşa Camii ise 1600’lü yıllarda III. Murad dönemi devlet adamlarından Tekeli Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Tekeli ismi bu bölgede Beylik kuran Teke beyliğinden gelmektedir. Coğrafyada yer alan Teke yöresi ismi de buradan gelmektedir. Muratpaşa Camii ise ilçeye adını veren Osmanlı devri Karaman eyaleti beylerbeyi Murat Paşa tarafından 1570 yılında yaptırılmıştır. Ayrıca Kaleiçi’nde Ahi Yusuf Mescidi ve Ahi Kızı mescitleri de bulunmaktadır. Yine Kale dışında Malkoç oğullarından Bali Bey tarafından yaptırılmış Balıbey Camii de bulunmaktadır. Yine 14. Yüzyıl eserlerinden Karakaş Camii, günümüz mimarlarından Turgut Cansever tarafından yeniden yapılarak ibadete açılmıştır. Antalya Kaleiçi çevresi tarih meraklıları için güzel alternatifler sunuyor. Gezmeniz tavsiye olunur. GÖKHÜYÜK KAZILARI Gökhüyük, Seydişehir- Bozkır arasında yer alan Seydişehir ilçe merkezine 8 km uzaklıkta bir yerleşim yeridir. Bu bölgede yer alan antik yerleşimler farklı dönemlerde dikkat çekmiş olsa da bu konudaki en ciddi adım 2019 yılında atılmıştır. Gökhüyük bölgesinde Kültür bakanlığı idaresinde, Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Ramazan Gündüz başkanlığında bir ekip tarafından kazı çalışmaları başlatılmıştır. Seydişehir Belediyesi bölgede çalışan ekibe maddi ve manevi anlamda yardımcı olmaktadır. Bu bölgenin tanıtımının ilçemiz Seydişehir olmak üzere bölgemize faydası olacaktır. Selçuklu ve Osmanlı eserlerine sahip olan ilçemiz Vasada antik şehri ile de tanınmaktaydı. Gökhüyük kazılarının devamının gelmesi tarih adına bizlere faydalı olacaktır. Ayrıca sonbaharda açılması planlanan artık ilçemiz adına geleneksel hale kitap fuarımız da bu yıl yeni yazar ve konuklarla daha ilgi çekici hale gelecek. Bu tip projeleri gerçekleştiren Seydişehir Belediyesine ve sorumlu ekiplerine teşekkür ederim. Benzeri işlerin Bozkır ve Beyşehir ilçelerimizde de yapılmasını temenni ederim...
Ekleme Tarihi: 14 Ağustos 2023 - Pazartesi

ANTALYA SEYAHATİNE DAİR NOTLAR

Konya denilince akla Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı döneminden kalma kadim eserlerin bulunduğu bir şehir geliyor. Bunun yanında Roma, Bizans veya daha önceki kültürlerden kalma birçok eser yan yana bulunmaktadır. Antalya’da tıpkı Konya gibi eserleri bir arada bulundurmasına rağmen bu ilimizde İslami dönem haricindeki eserlerin ön plana çıktığı görülür. Bu yazımın konusu Antalya Kaleiçi bölgesinde yer alan eserlerimizdir.

Antalya bölgesi Kutalmışoğlu Süleyman Şah devrinde ilk defa Türk hakimiyetine girmiş olsa da buradaki Selçuklu hakimiyetinin kalıcı hale gelmesi I. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemi olmuştur. Antalya Kalesi Selçuklu devrinde tamir görmüş olup kaleye Üç Kapılar veya Hadrian Kapısı adı verilen kapıdan girilmektedir. Bu hükümdar Yahudi ayaklanması sonrası Kudüs’teki Yahudileri sürüp burada bir pagan mabedi inşa ettirmiştir. Hadrian Kapısından sonra halk arasında Kesik Minare, Osmanlı kaynaklarında Şehzade Korkut Camii olarak bilinen Antalya Ulu Camii yer alır. Bu Camii tıpkı Ayasofya gibi fetih sembolüdür. I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kiliseden camiye döndürülmüştür. Aslına uygun restorasyon faaliyeti ile yeniden ibadete açılmıştır. Yivli Minare Camii ise şehrin fatihi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Medrese, Mevlevihane, Nigar Hatun türbesi gibi pek çok eseri içinde barındıran bir külliyedir. Minaresinde bulunan 8 yivden dolayı bu isimle adlandırılmıştır. Kaleiçi’nde yer alan en güzel eserlerden biri de İskele camiidir. 20. Yüzyılın başında eski bir Selçuklu Camiinin yerine inşa edilmiştir. Deniz manzaralı bir camiidir. Sultan Alaaddin Camii ise: Alaaddin Keykubat tarafından camiye dönüştürülen eski bir kilisedir. Tekeli Mehmet Paşa Camii ise 1600’lü yıllarda III. Murad dönemi devlet adamlarından Tekeli Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Tekeli ismi bu bölgede Beylik kuran Teke beyliğinden gelmektedir. Coğrafyada yer alan Teke yöresi ismi de buradan gelmektedir. Muratpaşa Camii ise ilçeye adını veren Osmanlı devri Karaman eyaleti beylerbeyi Murat Paşa tarafından 1570 yılında yaptırılmıştır. Ayrıca Kaleiçi’nde Ahi Yusuf Mescidi ve Ahi Kızı mescitleri de bulunmaktadır. Yine Kale dışında Malkoç oğullarından Bali Bey tarafından yaptırılmış Balıbey Camii de bulunmaktadır. Yine 14. Yüzyıl eserlerinden Karakaş Camii, günümüz mimarlarından Turgut Cansever tarafından yeniden yapılarak ibadete açılmıştır. Antalya Kaleiçi çevresi tarih meraklıları için güzel alternatifler sunuyor. Gezmeniz tavsiye olunur.

GÖKHÜYÜK KAZILARI

Gökhüyük, Seydişehir- Bozkır arasında yer alan Seydişehir ilçe merkezine 8 km uzaklıkta bir yerleşim yeridir. Bu bölgede yer alan antik yerleşimler farklı dönemlerde dikkat çekmiş olsa da bu konudaki en ciddi adım 2019 yılında atılmıştır. Gökhüyük bölgesinde Kültür bakanlığı idaresinde, Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Ramazan Gündüz başkanlığında bir ekip tarafından kazı çalışmaları başlatılmıştır. Seydişehir Belediyesi bölgede çalışan ekibe maddi ve manevi anlamda yardımcı olmaktadır. Bu bölgenin tanıtımının ilçemiz Seydişehir olmak üzere bölgemize faydası olacaktır. Selçuklu ve Osmanlı eserlerine sahip olan ilçemiz Vasada antik şehri ile de tanınmaktaydı. Gökhüyük kazılarının devamının gelmesi tarih adına bizlere faydalı olacaktır. Ayrıca sonbaharda açılması planlanan artık ilçemiz adına geleneksel hale kitap fuarımız da bu yıl yeni yazar ve konuklarla daha ilgi çekici hale gelecek. Bu tip projeleri gerçekleştiren Seydişehir Belediyesine ve sorumlu ekiplerine teşekkür ederim. Benzeri işlerin Bozkır ve Beyşehir ilçelerimizde de yapılmasını temenni ederim...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.