Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Merve NAVRUZ
Köşe Yazarı
Merve NAVRUZ
 

NÂRİN

Sırlar aleminde sır verirken bir baykuş geceye, hiç duyulmayacağından emin oluşu onu yıkıma uğratacaktı. Baykuş, kendi halinde gördüğü ve gezdiği her yeri, şahit olduğu her şeyi tıpkı kendisi gibi sır olduğunu düşünen insan kadar gafildi. Gecenin karanlığının kusurları örtmek için var olduğunu düşünecek kadar ahmaklardı. Gecenin günahlara gebe oluşu da bu yüzdendi zaten. Görülmemek... Ya da görünmediğini sanmak. Oysa gece de yağardı yağmur, rüzgar gece de eser ay tebessümüyle izlerdi olan biteni. Neden yalnız olduğunu sandı baykuş, kalbi kadar yalnız olmayı neden bu kadar sevdi? Tüm ihtişamıyla gülümseyen ayı göremedi, karanlık ona çok güzel geldi. Fısıldarken sırlar alemine ve geceye görmeyen gözleri kadar kulakları da gafildi. Karıncanın ve cümle orman aleminin fısıltı duymayacağını zannederken, sesinin fısıltı olmadığını fark edemedi. Baykuş baykuşluğunu yaptı ve karanlığıyla ilgili doğru bildiği yanlışlardan vaz geçmedi. Ve insan... Bunca âh ve feryâd ile hâlâ çatlamamış olan gökyüzünün yüzüne nasıl baktı? Gök hâlâ dururken yerinde, yıldızları çalmaya nasıl kalktı? Ocaklara giren gün ışığını söndürürken vicdansızca, bir çocuğun güneşini neden çaldı? Bulutlar bile rahmet serpmek için kapatırken güneşi, bir kara bulut bile olamayacak ne vardı? Bugün acının adı Nârin... 8 yaşında, minik bedeni ve minik kalbiyle dünyaya gülen bir kız çocuğuydu o. Bugün okula başlayacak, gelinlik kadar çok sevdiği okul önlüğünü giyecek ve belki de sevincinden yine halay çekecekti. Küçük dünyasında büyük hayaller kuracak, hayallerinin ırmağında süzülüp yol alacaktı. Yol bitti, çıkmaz sokak Nârin'i nefessiz ve sessiz bıraktı. Sesi de kendisi de yoktu artık, çiçeklerle süslenmiş bir mezar taşıydı o. Bir anne olarak ne elim, ne dilim ne de kalbim bugün evlatlarımın okul sevincini tam yaşamama müsaade etmedi. Bir çocuk toprak olmuşken ve tüm çocuklar bizlerden annelik beklerken, yeterince sevinemedim. Evet, benim evlatlarım sağdı, yanımdaydı şükürler olsun. Ama onları uğurlarken okula, sevinçle değil de endişe içinde yollarını beklemek, öyle rahatsız edici bir duygu ki, biz annelerin fıtrî duygularını bile bozacak cinsten. Bu sebeple, acı ve hüznün ağırlığı altında ezilen duygularımla beraber, öfke ve çığlıklarla seslenmek istiyorum. Artık bir şeyler yapın, artık bir şeyler olsun, artık çocukların üzerindeki şerler yok olsun. Minik bedenlerine ve naif tenlerine dokunan tek şey, minik bir kelebek olsun. Kelebeğin ömrünün değil, özgürlüğünün ruhu sinsin minik bedenlerine…
Ekleme Tarihi: 10 Eylül 2024 - Salı

NÂRİN

Sırlar aleminde sır verirken bir baykuş geceye, hiç duyulmayacağından emin oluşu onu yıkıma uğratacaktı.

Baykuş, kendi halinde gördüğü ve gezdiği her yeri, şahit olduğu her şeyi tıpkı kendisi gibi sır olduğunu düşünen insan kadar gafildi. Gecenin karanlığının kusurları örtmek için var olduğunu düşünecek kadar ahmaklardı.

Gecenin günahlara gebe oluşu da bu yüzdendi zaten. Görülmemek... Ya da görünmediğini sanmak. Oysa gece de yağardı yağmur, rüzgar gece de eser ay tebessümüyle izlerdi olan biteni. Neden yalnız olduğunu sandı baykuş, kalbi kadar yalnız olmayı neden bu kadar sevdi? Tüm ihtişamıyla gülümseyen ayı göremedi, karanlık ona çok güzel geldi. Fısıldarken sırlar alemine ve geceye görmeyen gözleri kadar kulakları da gafildi. Karıncanın ve cümle orman aleminin fısıltı duymayacağını zannederken, sesinin fısıltı olmadığını fark edemedi. Baykuş baykuşluğunu yaptı ve karanlığıyla ilgili doğru bildiği yanlışlardan vaz geçmedi.

Ve insan... Bunca âh ve feryâd ile hâlâ çatlamamış olan gökyüzünün yüzüne nasıl baktı? Gök hâlâ dururken yerinde, yıldızları çalmaya nasıl kalktı? Ocaklara giren gün ışığını söndürürken vicdansızca, bir çocuğun güneşini neden çaldı? Bulutlar bile rahmet serpmek için kapatırken güneşi, bir kara bulut bile olamayacak ne vardı?

Bugün acının adı Nârin... 8 yaşında, minik bedeni ve minik kalbiyle dünyaya gülen bir kız çocuğuydu o. Bugün okula başlayacak, gelinlik kadar çok sevdiği okul önlüğünü giyecek ve belki de sevincinden yine halay çekecekti. Küçük dünyasında büyük hayaller kuracak, hayallerinin ırmağında süzülüp yol alacaktı. Yol bitti, çıkmaz sokak Nârin'i nefessiz ve sessiz bıraktı. Sesi de kendisi de yoktu artık, çiçeklerle süslenmiş bir mezar taşıydı o. Bir anne olarak ne elim, ne dilim ne de kalbim bugün evlatlarımın okul sevincini tam yaşamama müsaade etmedi.

Bir çocuk toprak olmuşken ve tüm çocuklar bizlerden annelik beklerken, yeterince sevinemedim. Evet, benim evlatlarım sağdı, yanımdaydı şükürler olsun. Ama onları uğurlarken okula, sevinçle değil de endişe içinde yollarını beklemek, öyle rahatsız edici bir duygu ki, biz annelerin fıtrî duygularını bile bozacak cinsten. Bu sebeple, acı ve hüznün ağırlığı altında ezilen duygularımla beraber, öfke ve çığlıklarla seslenmek istiyorum.

Artık bir şeyler yapın, artık bir şeyler olsun, artık çocukların üzerindeki şerler yok olsun. Minik bedenlerine ve naif tenlerine dokunan tek şey, minik bir kelebek olsun. Kelebeğin ömrünün değil, özgürlüğünün ruhu sinsin minik bedenlerine…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Leyla42
(12.09.2024 15:58 - #343)
Dünyadaki hicbirseye güvenmiyoruz artık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Leyla42
(12.09.2024 15:58 - #344)
Dünyadaki hicbirseye güvenmiyoruz artık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)

Diğer Yazıları

21
Kasım
15
Kasım
07
Kasım
31
Ekim
17
Ekim
08
Ekim
01
Ekim
17
Eylül
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.