Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

POLİTİK DOĞRUCULUĞUN HURAFELERİ -1-

Önceki yazımda “politik doğruculuk dini” olarak isimlendirdiğim, özellikle seküler kesim başta olmak üzere, toplumların farklı kesimleri tarafından benimsenmeye başlanan politik doğruculuk ve aksiyonerliğini üstlenen (SJW-Social Justice Warrior) Sosyal Adalet Savaşçılığı olgularının hurafelerini irdelemeye çalışacağım. Esasında politik doğruculuk, ezilen, dışlanmış, inancı veya etnik kökeni sebebi ile baskı ve ayrımcılık gören topluluklara karşı kullanılan dilin ve var olan önyargıların düzeltilmesi, pozitif ayrımcılık ile birlikte onlara sosyal, ekonomik ve politik adaletin sağlanmasını talep eden bir yaklaşımdır. Bunun yanında çevre, iklim sorunları, doğa ve ekonomik eşitsizlikler konularında da hassasiyet ortaya koyan bir yaklaşım olarak tanımlanabiliyor. Fakat bir önceki yazımda bahsettiğim gibi, tüm bu iyilik elçiliğinin arkasında, aslından koparılmış, amacını aşmış, kötüye kullanıma açık, seküler SJW mücahitlerinin de eylemlerini meşrulaştıran retorikten başka bir şey bulunmamaktadır. Kötü temsil, kötü niyet ve yıkım dışında toplumlara bir şey vaat etmeyen, inanç ve eylem ihtiyacını doyuramamış insan topluluklarını afyonlayan, kör inanç, korku ve baskıdan başka bir şey üretmeyen bir “din” e dönüşmüş durumdadır. İlahi dinlerin, toplumları kontrol etme, zulmü ve haksızlığı meşrulaştırma ve daha fazla güç elde etme aracı olarak kullanılabildiği gibi, politik doğruculuk dini de benzer amaçlar için kullanılmaktadır. Diğer dinlerin en kullanışlı yanları, hakikatleri değil, hurafeleridir. Aynı durum politik doğruculuk dini için de geçerlidir. Politik doğruculuk dininin hurafelerinden bazıları şunlardır; 1- Azınlığın veya güçsüzlerin her zaman haklı olması; Olayların öncesini veya sonrasını incelemeden, haklı ve haksız sorgulaması yaptırtmadan, neden sonuç ilişkisinden bağımsız, kendi istedikleri tarafı haklı çıkarma çabasıdır. Emperyalist güçlerin işine yaramayan azınlıklar veya gerçekten zulüm altındaki halklar görmezden gelinir. Afrika’da birçok örgüt binlerce insanı öldürüp zulmederken göstermelik tepki ortaya konulur fakat Suriye veya Irak gibi yerlerde doğrudan müdahale edilip, bazı örgütler şeytanlaştırılır, bazıları ise özgürlük savaşçısı gibi lanse edilir. Bu noktada politik doğrucu gruplar kullanışlı araçlar olarak ortaya çıkıp seslerini yükseltirler. Irak ve Suriye’de IŞID’ in bu kadar şeytanlaştırılıp, PKK bağlantılı grupların temize çıkarılması, çiçek böcek gibi gösterilmelerinin sebebi budur. İyi terörist, kötü terörist yaklaşımı bu sayede ortaya çıkmaktadır. PKK’lı grupların yaptığı baskı ve katliamlar dünya medyasında yer bulmazken, Türkiye gibi sınır güvenliğini korumak zorunda kalan ülkelerin aldığı tedbirler canavarlaştırılarak gösterilir ve hem içeriden hem de dışarıdan baskı oluşturulmaya çalışılır. Küçük bir çocuğun eline taş verip bankta oturan iki yetişkine taş attırılır, sonra bu yetişkinler çocuğu yakalayıp hesap sorunca bir anda kameralar ve politik doğrucular açığa çıkarlar, bakın küçücük çocuğu dövüyorlar diye yaygara kopartılır. Bu en temiz ve en yaygın taktiktir. Gerçekte; azınlıkların kötü niyetli çevrelerce yönlendirilmesi ve ses getirecek mağduriyetler yaşanması için ortam yaratılması sayesinde sınırsız bir kamuoyu desteği ve argüman üstünlüğü elde ederler. Sadece etnik veya dini azınlıklar değil, eşcinsel azınlıklar da bu tuzağa düşürülürler. Eşcinsel derneklerin teşhirciliğe ve çocuk istismarına kadar varan eylemleri, sıradan bir vatandaş tarafından eleştirilse bile, homofobiklik ile suçlanır. Halkın büyük bir kesimi eşcinselliğin biyolojik ve psikolojik yanları konusunda malumat sahibi bile değilken, inançları ve örfleri temelinde pasif ve eylemsiz önyargıları olduğu halde, bilinçli ve örgütlü bir yok etme operasyonu varmış gibi algı oluşturularak, kamuoyunda canavar homofobikler ve ezilen LGBT grupları gibi algılar oluşturulmaktadır. Oluşan bu ortam sonraki süreçlerde gündelik siyasetin de konusu haline gelip, var olmayan bir toplumsal çatışma ortamı ve mağduriyetler yaratılarak, gerçek sorunların çözümü de engellenmiş olur. Etnik köken, inanç ve cinsel yönelim olguları üzerinden, gerçekte olduğundan daha büyük mağduriyetler uydurularak, sözde azınlıkları savunma söylemi üzerinden, sahte toplumsal karşıtlıklar ve iç çatışmalar üretilmektedir. Gerçek sorunlarımız, çözülebilecek azınlık problemleri çözümsüz hale getirilmektedir. Sonraki yazımızda irdelemeye devam edeceğiz. Dua ile…
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2023 - Perşembe

POLİTİK DOĞRUCULUĞUN HURAFELERİ -1-

Önceki yazımda “politik doğruculuk dini” olarak isimlendirdiğim, özellikle seküler kesim başta olmak üzere, toplumların farklı kesimleri tarafından benimsenmeye başlanan politik doğruculuk ve aksiyonerliğini üstlenen (SJW-Social Justice Warrior) Sosyal Adalet Savaşçılığı olgularının hurafelerini irdelemeye çalışacağım.

Esasında politik doğruculuk, ezilen, dışlanmış, inancı veya etnik kökeni sebebi ile baskı ve ayrımcılık gören topluluklara karşı kullanılan dilin ve var olan önyargıların düzeltilmesi, pozitif ayrımcılık ile birlikte onlara sosyal, ekonomik ve politik adaletin sağlanmasını talep eden bir yaklaşımdır. Bunun yanında çevre, iklim sorunları, doğa ve ekonomik eşitsizlikler konularında da hassasiyet ortaya koyan bir yaklaşım olarak tanımlanabiliyor. Fakat bir önceki yazımda bahsettiğim gibi, tüm bu iyilik elçiliğinin arkasında, aslından koparılmış, amacını aşmış, kötüye kullanıma açık, seküler SJW mücahitlerinin de eylemlerini meşrulaştıran retorikten başka bir şey bulunmamaktadır.

Kötü temsil, kötü niyet ve yıkım dışında toplumlara bir şey vaat etmeyen, inanç ve eylem ihtiyacını doyuramamış insan topluluklarını afyonlayan, kör inanç, korku ve baskıdan başka bir şey üretmeyen bir “din” e dönüşmüş durumdadır. İlahi dinlerin, toplumları kontrol etme, zulmü ve haksızlığı meşrulaştırma ve daha fazla güç elde etme aracı olarak kullanılabildiği gibi, politik doğruculuk dini de benzer amaçlar için kullanılmaktadır.

Diğer dinlerin en kullanışlı yanları, hakikatleri değil, hurafeleridir. Aynı durum politik doğruculuk dini için de geçerlidir. Politik doğruculuk dininin hurafelerinden bazıları şunlardır;

1- Azınlığın veya güçsüzlerin her zaman haklı olması;

Olayların öncesini veya sonrasını incelemeden, haklı ve haksız sorgulaması yaptırtmadan, neden sonuç ilişkisinden bağımsız, kendi istedikleri tarafı haklı çıkarma çabasıdır. Emperyalist güçlerin işine yaramayan azınlıklar veya gerçekten zulüm altındaki halklar görmezden gelinir. Afrika’da birçok örgüt binlerce insanı öldürüp zulmederken göstermelik tepki ortaya konulur fakat Suriye veya Irak gibi yerlerde doğrudan müdahale edilip, bazı örgütler şeytanlaştırılır, bazıları ise özgürlük savaşçısı gibi lanse edilir. Bu noktada politik doğrucu gruplar kullanışlı araçlar olarak ortaya çıkıp seslerini yükseltirler. Irak ve Suriye’de IŞID’ in bu kadar şeytanlaştırılıp, PKK bağlantılı grupların temize çıkarılması, çiçek böcek gibi gösterilmelerinin sebebi budur. İyi terörist, kötü terörist yaklaşımı bu sayede ortaya çıkmaktadır. PKK’lı grupların yaptığı baskı ve katliamlar dünya medyasında yer bulmazken, Türkiye gibi sınır güvenliğini korumak zorunda kalan ülkelerin aldığı tedbirler canavarlaştırılarak gösterilir ve hem içeriden hem de dışarıdan baskı oluşturulmaya çalışılır.

Küçük bir çocuğun eline taş verip bankta oturan iki yetişkine taş attırılır, sonra bu yetişkinler çocuğu yakalayıp hesap sorunca bir anda kameralar ve politik doğrucular açığa çıkarlar, bakın küçücük çocuğu dövüyorlar diye yaygara kopartılır. Bu en temiz ve en yaygın taktiktir. Gerçekte; azınlıkların kötü niyetli çevrelerce yönlendirilmesi ve ses getirecek mağduriyetler yaşanması için ortam yaratılması sayesinde sınırsız bir kamuoyu desteği ve argüman üstünlüğü elde ederler.

Sadece etnik veya dini azınlıklar değil, eşcinsel azınlıklar da bu tuzağa düşürülürler. Eşcinsel derneklerin teşhirciliğe ve çocuk istismarına kadar varan eylemleri, sıradan bir vatandaş tarafından eleştirilse bile, homofobiklik ile suçlanır. Halkın büyük bir kesimi eşcinselliğin biyolojik ve psikolojik yanları konusunda malumat sahibi bile değilken, inançları ve örfleri temelinde pasif ve eylemsiz önyargıları olduğu halde, bilinçli ve örgütlü bir yok etme operasyonu varmış gibi algı oluşturularak, kamuoyunda canavar homofobikler ve ezilen LGBT grupları gibi algılar oluşturulmaktadır. Oluşan bu ortam sonraki süreçlerde gündelik siyasetin de konusu haline gelip, var olmayan bir toplumsal çatışma ortamı ve mağduriyetler yaratılarak, gerçek sorunların çözümü de engellenmiş olur.

Etnik köken, inanç ve cinsel yönelim olguları üzerinden, gerçekte olduğundan daha büyük mağduriyetler uydurularak, sözde azınlıkları savunma söylemi üzerinden, sahte toplumsal karşıtlıklar ve iç çatışmalar üretilmektedir. Gerçek sorunlarımız, çözülebilecek azınlık problemleri çözümsüz hale getirilmektedir.

Sonraki yazımızda irdelemeye devam edeceğiz.

Dua ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Öztürk Aqua su arıtma sistemleri
(22.05.2023 00:22 - #190)
Başarılı bir yazı olmuş tebrik ederim devamını sabırsızlıkla bekliyorum
ibrahim sert teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Jra
(23.05.2023 11:08 - #192)
Sayın Yazar. Yazının Bitiminde Kullanmış Olduğunuz " Dua ile " Kelimesi ile. Biz Ojurlardan Tam Olarak İsteğiniz Nedir.?
ibrahim sert dua isterim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.