Başıboş köpek sorunu ile alakalı bu köşeden defalarca yazılar yazdım. Sosyal medya platformları üzerinden de akılcı ve bilimsel yaklaşım ile toplum sağlığı, hayvan refahı ve yaban hayatının korunması ilkeleri üzerinden, bu sorunun tespiti ve büyüklüğünü sürekli dile getirmekteyim.
Başıboş köpek lobisinin etkin baskı ve linç kampanyaları sebebi ile mağdurların bile tek kelime edemediği günlerden, problemin tespiti ve çözümünün ana akım medyada bile konuşulabildiği günlere geldik. Sorun büyüdükçe üstü örtülemez bir hale gelmeye başladı. Siyasiler de halkın bu sağlık ve can güvenliği sorununa dair açıklamalar yapmaya başladılar. Hâlâ sözde hayvan sever radikal başıboş köpekçilere şirinlik gösterisi yapan yerel ve merkezi siyasetçiler mevcut olsa da, bu sorunun bazı siyasilerce, kısık seslerle dile getirilebilmesi bile büyük bir adım.
Bu konu ile alakalı çalışma yürüttüğüm için, özellikle Seydişehirli hemşerilerimizden sürekli mesajlar, fotoğraflar ve videolar alıyorum. Okul çevrelerinde ve çocuk parklarında, çocuklarının güvenliğine dair endişelerini dile getiriyorlar. Çocuklarını veya kendilerini zor kurtardıkları olayları, sürekli bir endişe ve korku ile yaşadıklarını söylüyorlar.
Kişisel bir çıkarım olmadığı, hatta linç ve tehdit edilmeyi göze alarak, elimden geldiği ve gücüm yettiğince bu sorunu dillendirmek, yetkililere iletmek ve kamuoyunda farkındalık yaratmaya çalışmaktayım. Fiziksel olarak kolay hedef olan çocuklarımız, engelli vatandaşlarımız ve yaşlılarımız başta olmak üzere, hepimiz fiziksel saldırı tehdidi altındayız. Uzmanların da dile getirdiği gibi, sağlık kontrolü ve aşılama açısından takibi mümkün olmayan hareketli başıboş hayvan popülasyonu; çocuk parkları, kaldırımlar, okul çevreleri ve hatta hastane kapılarında bile zoonoz hastalık bulaş riski taşıyorlar. Özellikle ölümcül ve sinsi kist hidatik hastalığı hızla artıyor.
Yerel yönetimler yıllarca bu sorunu görmezden gelmeyi tercih ettiler. Sorun büyüyüp, tahammül edilemez durumu geldiğinde ise, 5199 sayılı kanun gereği ellerinin bağlı olduğunu, bir şey yapamadıklarını, radikal köpeksever ve mama lobisinin tehditlerine boyun eğmek zorunda kaldıklarını dile getiriyorlar. Haklılık payları bulunsa da, topu taca attıkları ortada. Bu şekilde sorumluluktan kurtulamazsınız. Yasanın değişmesi gerekiyorsa bunu talep etmek, vatandaşın yanında olmak, sorunlarına çözüm üretmek sizlerin görevidir.
Ankara’da okula giderken başıboş köpekler tarafından saldırıya uğrayan, babasının dile getirdiği şekli ile başıboş köpekler tarafından yenmiş Tunahan kardeşimizin başına gelenleri yaşamadan, Seydişehirimiz için çözüm istiyoruz. Van’da Mete Durna öldü, Adana’da Ahmet Halil öldü, Bitlis’te Mustafa Erçetin kuduz oldu öldü, Ağrı’da Ali Asaf öldü ….. ve daha niceleri. Seydişehir’de ………. öldü demeden, yaralanmadan, hastalanmadan çözüm istiyoruz.
Önümüzde yerel seçimler var, bu vesile ile adaylara sesleniyoruz. Bu sorunu görmezden gelmeyin, radikal üç beş türcü köpekçiye şirin gözükmek size oy kazandırmayacaktır. Halkın bu önemli sorununa çözüm vaat eden, halkın adayı olan siyasetçilerden olun.
Rica ediyoruz, adeta yalvarıyoruz…
Seydişehirli hemşerilerim ve dostlarım, sorunlarımızı görmezden gelen, çözüm vaat etmeyen adaylara tek bir sözümüz olmalı.
Başıboş köpek sorununa çözüm vaat etmeyene OY MOY YOK!
Esen kalın…