Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

CANAVARLAR SONSUZA DEK MUTLU MESUT YAŞAMAZLAR

Dante, İlahi Komedyasında 9 tane cehennem halkasından bahseder. Gazze’deki çocuklar gibi teknolojik canavarlar tarafından hedef alınmış masumların da 9 tane zindanı var; açlık, cehalet, hastalık, çalışmak, istismar, fakirlik, korku, kayıtsızlık ve ölüm. Kim olduğunu dile getirmekten çekindiğim ilham kaynağımın, uçakların bombaları ve askerlerin baskınları arasında, yaşam ve ölüm arasında, açlık ve tokluk arasında hayatını sürdüren çocuklar için yazdığı satırlar aklıma geldi. Fakir oldukları için koruyucu bir meleğe gücü yetmeyen çocukların, koruyucu şeytanları vardı. Bir an hayallere dalıyorum, gözümün önünde, bir köşeye çekilmiş, kısa boylu, uzun sakallı, yaşlı bir adam gibi görünen, kirli gri kanatları, küçük kırmızı boynuzları ile şeytan ağlamakta. Mırıltısına kulak kabartıyorum;” çocukları koruyamadım” diye sayıklıyor. Şaşkınlık ve ürperti ile uyandım. Şeytan bile ağlıyor bu zulümler karşısında, İdlip ve Halep de çocukları ve hastaneleri bombalayanlar bile Gazze de katliam var diyebiliyorken, şeytan ağlıyor. Ne kadar sahipsiz kalırlarsa kalsınlar, şeytandan beterler her cinsten kavururken bu toprakları, çocuklar kıracak kilitleri, çıkacak bu zindanlardan. Politik hesapların, kayıtsızlığın ve tevillerin şeytanı dahi ağlattığı günler bitecek. Sadece Gazze veya İdlip’te değil, tüm mazlum coğrafyalarda, kız ve erkek çocuklar savaşın ortasında büyüyüp birer yetişkin oluyorlar. Belki de sanılanın aksine, yetişkinlerinden, yaşadıkları topluluktan nefret ve intikam dersleri alarak büyümüyorlar; ya da umutsuzluk ve hüzün. Hayır, ‘umudun’ hep birlikte söylenen bir söz olduğunu öğrenerek büyüyorlar. Onurlu bir hayat sürmeyi ve farklı olanlara saygı göstermeyi öğreniyorlar. Belki de bu çocukları başka yerlerde yaşayan yaşıtlarından ayıran en önemli özellik, daha çok küçük yaşlardan itibaren geleceğe bakmayı öğreniyor olmalarıdır. Sıcacık evimde, tok karnım ile bu satırları yazarken yeni bir söz takıldı dilime, “sınanmadığınız bir acı üzerine konuşmak her zaman kolaydır.” Bu kolaylığın verdiği rahatlık ile şunu da eklemek isterim. Canavarlar için bu dünyada bile bir kötü son var ve canavarlar sonsuza dek mutlu mesut yaşamazlar. “İstediğimiz adalet, inat ve ısrarla hakikatin aranmasıdır.” Esen kalın...
Ekleme Tarihi: 19 Ekim 2023 - Perşembe

CANAVARLAR SONSUZA DEK MUTLU MESUT YAŞAMAZLAR

Dante, İlahi Komedyasında 9 tane cehennem halkasından bahseder. Gazze’deki çocuklar gibi teknolojik canavarlar tarafından hedef alınmış masumların da 9 tane zindanı var; açlık, cehalet, hastalık, çalışmak, istismar, fakirlik, korku, kayıtsızlık ve ölüm.

Kim olduğunu dile getirmekten çekindiğim ilham kaynağımın, uçakların bombaları ve askerlerin baskınları arasında, yaşam ve ölüm arasında, açlık ve tokluk arasında hayatını sürdüren çocuklar için yazdığı satırlar aklıma geldi. Fakir oldukları için koruyucu bir meleğe gücü yetmeyen çocukların, koruyucu şeytanları vardı.

Bir an hayallere dalıyorum, gözümün önünde, bir köşeye çekilmiş, kısa boylu, uzun sakallı, yaşlı bir adam gibi görünen, kirli gri kanatları, küçük kırmızı boynuzları ile şeytan ağlamakta.

Mırıltısına kulak kabartıyorum;” çocukları koruyamadım” diye sayıklıyor. Şaşkınlık ve ürperti ile uyandım. Şeytan bile ağlıyor bu zulümler karşısında, İdlip ve Halep de çocukları ve hastaneleri bombalayanlar bile Gazze de katliam var diyebiliyorken, şeytan ağlıyor.

Ne kadar sahipsiz kalırlarsa kalsınlar, şeytandan beterler her cinsten kavururken bu toprakları, çocuklar kıracak kilitleri, çıkacak bu zindanlardan. Politik hesapların, kayıtsızlığın ve tevillerin şeytanı dahi ağlattığı günler bitecek. Sadece Gazze veya İdlip’te değil, tüm mazlum coğrafyalarda, kız ve erkek çocuklar savaşın ortasında büyüyüp birer yetişkin oluyorlar. Belki de sanılanın aksine, yetişkinlerinden, yaşadıkları topluluktan nefret ve intikam dersleri alarak büyümüyorlar; ya da umutsuzluk ve hüzün. Hayır, ‘umudun’ hep birlikte söylenen bir söz olduğunu öğrenerek büyüyorlar. Onurlu bir hayat sürmeyi ve farklı olanlara saygı göstermeyi öğreniyorlar.

Belki de bu çocukları başka yerlerde yaşayan yaşıtlarından ayıran en önemli özellik, daha çok küçük yaşlardan itibaren geleceğe bakmayı öğreniyor olmalarıdır.

Sıcacık evimde, tok karnım ile bu satırları yazarken yeni bir söz takıldı dilime, “sınanmadığınız bir acı üzerine konuşmak her zaman kolaydır.” Bu kolaylığın verdiği rahatlık ile şunu da eklemek isterim. Canavarlar için bu dünyada bile bir kötü son var ve canavarlar sonsuza dek mutlu mesut yaşamazlar.

“İstediğimiz adalet, inat ve ısrarla hakikatin aranmasıdır.”

Esen kalın...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.