Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

POLİTİK DOĞRUCULUĞUN HURAFELERİ -3-

Önceki yazılarımda politik doğruculuk dininin iki hurafesinden bahsetmiştim. Bir diğer hurafeyi ele alalım. 3- Azınlık haklarını koruma iddiası ile ortaya çıkmış örgütlerin gerçekten azınlıkların haklarını savunduğunu zannetmek; Üniversite kampüslerinde, çoğunlukla seküler, orta ve üst gelir gruplarının yoğunlukta olduğu büyükşehirlerin merkezlerinde, twitter ve sözlük sitelerinde artık din ile kontrol edilemeyecek birtakım insanların, politik doğruculuk dini ile kontrol altına alındıklarını görmekteyiz. Düşünmeden, disiplinli şekilde fikir ve argüman üretmeden, çoğu zaman sadece moda olduğu için benimsedikleri üstün kültür(!), üstün fikir(!) ve kocaman yürekleri ile koro halinde yargı dağıtmaya devam etmektedirler. Birçok sinema ve tiyatro sanatçısı, şarkıcılar, bazı siyasetçiler ve fenomen isimler de bu koroya katılmak zorundadır. Katılmadıkları zaman başlarına neler geleceğinin de çok iyi bilirler. Okuyup araştırmamakla, aklını kiraya vermekle eleştirdikleri dindar ve muhafazakâr kitlelerden daha bağnaz ve kör olduklarının fakında bile değiller. Bir terör eylemi yapıldığında önce hangi terör örgütünün yaptığına bakarlar. Politik doğruculuk dininin olumladığı, sözde azınlık hakları için kurulan örgütlerin iyi teröristleri ise kaç masum insanın öldüğü, ne kadar zarar verdiği önemsiz olur. Bu eylemleri haklı çıkarmak için “ama” ile kurulan cümleler arka arkaya sıralanır. “… ama devlet baskı yaptı, ama insanların bağımsızlığı, ama onlar DAEŞ ile mücadele ediyor” benzeri bir sürü retorik. Hukukun üstünlüğü gereği bile terörist olarak göremedikleri örgütlere verdikleri krediyi, kendi devletleri ve insanları için vermezler. Düşünmek, tahlil etmek ve temel insani ilkeler üzerinden değerlendirmek yerine, iyi terörist, kötü terörist ayrımı yapılmaktadır. Hâlbuki bu örgütler istismar ettikleri azınlık grupların hayatına katkı sağlayacak, kazanım elde edecek hiçbir şey yapmamaktadırlar. Problemleri çözmek yerine, emperyalist güçlerin istediği şekilde çözümsüz hale getirmek, izole dezavantajlı kitleleri kışkırtmak ve mağduriyet yaşamalarına sebep olacak eylemler içine sokup kahramanlık öyküleri yaratmak dışında hiçbir şey yapmazlar. Emperyalist güçlerin hesabına çalıştıkları aşikârdır. Batılı merkezlerde bürolar açmakta, rahatça faaliyet göstermektedirler. Birçok çatışma alanında silah ve para yardımı yanında fiilen destek verildiğini sık sık görmekteyiz. Halk için halk düşmanlığı yapmak, sözde demokratik ilkeler adına en antidemokratik yöntemler ile kendileri gibi düşünmeyen insanları linç etmek en yaygın eylemleridir. Farklı bir düşünce ile cevap verildiği zaman, faşist, ırkçı, dinci veya iktidar yalakası olarak yaftalarlar. Boşuna politik doğruculuk dini demiyorum, ilahi dinlerin takipçisi kitlelerin kâfir, zındık, mülhit, mezhepsiz yaftalarına ne kadar da benzemektedir. Dua ile…
Ekleme Tarihi: 01 Haziran 2023 - Perşembe

POLİTİK DOĞRUCULUĞUN HURAFELERİ -3-

Önceki yazılarımda politik doğruculuk dininin iki hurafesinden bahsetmiştim. Bir diğer hurafeyi ele alalım.

3- Azınlık haklarını koruma iddiası ile ortaya çıkmış örgütlerin gerçekten azınlıkların haklarını savunduğunu zannetmek;

Üniversite kampüslerinde, çoğunlukla seküler, orta ve üst gelir gruplarının yoğunlukta olduğu büyükşehirlerin merkezlerinde, twitter ve sözlük sitelerinde artık din ile kontrol edilemeyecek birtakım insanların, politik doğruculuk dini ile kontrol altına alındıklarını görmekteyiz. Düşünmeden, disiplinli şekilde fikir ve argüman üretmeden, çoğu zaman sadece moda olduğu için benimsedikleri üstün kültür(!), üstün fikir(!) ve kocaman yürekleri ile koro halinde yargı dağıtmaya devam etmektedirler. Birçok sinema ve tiyatro sanatçısı, şarkıcılar, bazı siyasetçiler ve fenomen isimler de bu koroya katılmak zorundadır. Katılmadıkları zaman başlarına neler geleceğinin de çok iyi bilirler. Okuyup araştırmamakla, aklını kiraya vermekle eleştirdikleri dindar ve muhafazakâr kitlelerden daha bağnaz ve kör olduklarının fakında bile değiller.

Bir terör eylemi yapıldığında önce hangi terör örgütünün yaptığına bakarlar. Politik doğruculuk dininin olumladığı, sözde azınlık hakları için kurulan örgütlerin iyi teröristleri ise kaç masum insanın öldüğü, ne kadar zarar verdiği önemsiz olur. Bu eylemleri haklı çıkarmak için “ama” ile kurulan cümleler arka arkaya sıralanır. “… ama devlet baskı yaptı, ama insanların bağımsızlığı, ama onlar DAEŞ ile mücadele ediyor” benzeri bir sürü retorik. Hukukun üstünlüğü gereği bile terörist olarak göremedikleri örgütlere verdikleri krediyi, kendi devletleri ve insanları için vermezler.

Düşünmek, tahlil etmek ve temel insani ilkeler üzerinden değerlendirmek yerine, iyi terörist, kötü terörist ayrımı yapılmaktadır. Hâlbuki bu örgütler istismar ettikleri azınlık grupların hayatına katkı sağlayacak, kazanım elde edecek hiçbir şey yapmamaktadırlar. Problemleri çözmek yerine, emperyalist güçlerin istediği şekilde çözümsüz hale getirmek, izole dezavantajlı kitleleri kışkırtmak ve mağduriyet yaşamalarına sebep olacak eylemler içine sokup kahramanlık öyküleri yaratmak dışında hiçbir şey yapmazlar. Emperyalist güçlerin hesabına çalıştıkları aşikârdır. Batılı merkezlerde bürolar açmakta, rahatça faaliyet göstermektedirler. Birçok çatışma alanında silah ve para yardımı yanında fiilen destek verildiğini sık sık görmekteyiz.

Halk için halk düşmanlığı yapmak, sözde demokratik ilkeler adına en antidemokratik yöntemler ile kendileri gibi düşünmeyen insanları linç etmek en yaygın eylemleridir. Farklı bir düşünce ile cevap verildiği zaman, faşist, ırkçı, dinci veya iktidar yalakası olarak yaftalarlar. Boşuna politik doğruculuk dini demiyorum, ilahi dinlerin takipçisi kitlelerin kâfir, zındık, mülhit, mezhepsiz yaftalarına ne kadar da benzemektedir.

Dua ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haytek
(02.06.2023 14:03 - #201)
Çok güzel konulara değinmişsiniz Halil bey keske hepimiz saglikli düşünebilirerek empati yaparak yaşayabilsek...
İbrahim sert Teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.