Sürgün alemine gözümüzü açtığımız andan itibaren, var oluşumuzu, süregelen büyümemizi, devam eden gelişimimizi ve nihayete erecek olan sonumuzu düşünür, tasavvur eder, sorgularız.
Dert, dediğimiz şeyin betimlemesini yapar, bize göre ne ifade ettiğini anlatır, anlattıkça da tekrar yaşarız. Bazı insanlara tekrar yaşamak iyi gelir çünkü o travmayı bir kez daha canlandırıp sıradanlaştırınca yükü bir nebze azalır üstümüzden. Bazılarına ise tekrar yaşamak iyi gelmez. Zaten kaçmak, hatırlamamak ve hatta yaşandığını kabul etmemek isterler. Hal böyle olunca anlattıkça, yara tazelenir, daha da acı verir. İnsan işte, rengarenk oluşu da bu sebepten.
Değişim, sadece bedenle sınırlı kalan birşey olmadığı için, ruh da değişir. Zaten beden ve ruh değişimindeki uyum, insanı bulunduğu halden, daha iyi bir hale taşır. Hiçbirşey aynı kalmaz, kalmamalı da. Aynı kalanlar, geçen zamanın artışına inat, sayısal olarak gerileyenlerdir. Aslında dert etmek, dozunda olduğu zaman insana adım attıran, cesaret veren, sırtından hafifçe iten bir güçtür. İnsan dahil tüm canlıların da bir derdi mutlaka vardır.
Renginin bana farklı bir enerji ve güzellik verdiği pembe sakız çiçeği görür görmez gülümsedi bana. Hemen bir yaprağını ödünç alarak, ona da kendime de bir dert edindirdim. Onun derdi solmadan bir an evvel toprakla buluşmak, benim derdim ise evimin rengine bir renk daha katmaktı. İkimizin de isteği yerini bir saksıda buldu. Penceremin kenarına kondu. Şimdi sırada, alışmak vardı. O alışacaktı bende ona alışması için yardımcı olacaktım. Yine farklı bir derdimiz olmuştu. Neyse ki bu derdi de nihayete erdirdik 2 haftaya kalmadan minicik bir filiz vererek cevap verdi bana, belki de teşekkür etti. Çok sevindim fakat yine bir derdimiz vardı, daha da büyütüp çiçek açmasını sağlamalıydım. Öyle ya, pembe çiçeğini sevmiştim ben onun. Karşılıklı edindiğimiz bu derdi de üzerimize düşeni yaparak 1 aylık bir sürede aştık ve çiçeklendik. Gözümüz, gönlümüz çiçek açtı, ikimiz de evrilen dertlerimizin karşılığını aldık. Mutluyduk.
Dilerim ki sizin dertleriniz de değişsin, değiştikçe sizi yürütsün, koştursun, kalbinizde yer edinin ve nihayet hep mutlu son ile bitsin.