Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU-BİNLERCE YILLIK BİRLİKTELİK

“Başıboş Köpek Sorunu” başlığı altında konuşacağımız her şey aslında köpeklerin değil insanların sorunu ve kabahatidir. Hayvan, içgüdüleri ve genetik mirasının ötesinde iyi veya kötü şeyleri bilme veya seçme imkanına sahip değildir. Bildiğimiz köpek türleri, insanoğlunun tarihi kadar eski ve insanoğlunun eli ile yapay seçilime maruz kalarak gelişmiş ve değişime uğramıştır. Evcilleştirerek etinden, sütünden veya yumurtasından faydalandığımız birçok hayvanı, beklentilerimize göre bol etli, bol sütlü veya iyi yumurtlayan bireylerini eşleştirerek yapay seçilim yolu ile verimli şekilde çeşitlendirdiğimiz gibi. Aynı şey bitkiler için de geçerli. Karpuz, muz, domates, salatalık gibi meyve ve sebzelerin yanında buğday gibi birçok besin kaynağımızı eski dönemlerde tohum seçerek, günümüzde de teknolojinin imkanları ile daha verimli hale getirip dönüştürdüğümüz bilinmektedir. İnsanların köpekler ile olan duygusal bağının çok derin bir geçmişi var. Köpekler tarih boyunca yaptıkları fedakarlıklarla insanların güvenliğini sağlamış, av arkadaşı ve sürülerine çoban olmuştur. Bu sayede insanoğlunun en güvendiği dostu olabilmişken, yeri geldiğinde en çok korktuğu hayvanlardan birisi oldu. Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre ilk kurt köpekleri ile insanlar arasındaki ilişkinin Sibirya Taimyr bölgesinde gerçekleştiği düşünülüyor. (Modern Sibirya Huskyleri ve Grönland kızak köpekleri ile bu bölgede bulunan Kurt kemiğinin genetik analizinde çok fazla ortak gen tespit edilmiştir.) Köpeklerin kökeni büyük oranda Asya’da yaşayan vahşi kurtlara dayanmaktadır. Bu alanda çalışma yapan birçok bilim insanının ortak yargısı, sürüsü tarafından dışlanmış Beta karakterli kurtların, insanlara yaklaşarak, beslenme, onları Alfa olarak kabul etme eğilimi ve uzun yıllar içerinden bu tür kurtların insanlar tarafından beslenip çoğaltılarak içerinde en uysal ve itaatkâr olanlarının yaşatılması neticesinde, insana bağımlı bir tür ortaya çıktığı görülmektedir. Vahşi kurtlar üzerinde yapılan başka araştırmalarda, kurtların özellikle insan temaslarında açığa çıkan stres ile saldır veya kaç pozisyonuna geçtiğini, bazı kurtlarda bu stres oranının daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu tür stres tepkisi düşük kurtların zamanla insanlar ile yakınlaştıkları, nesiller boyunca onların daha uysal ve sadık yavrularının yaşatılıp eşleştirilerek türleştirildiği görülmektedir. Artık köpeklerin evi doğa ve yaban hayatı değil, insanların yanı oluyor. Köpekler ve insanlar yaptıkları bu iş birliği sayesinde, gelecek 20.000 yıl içinde doğayı tamamen ele geçirdiler. Köpekler çeviklik, hız ve güçlü çeneleri ile insanları vahşi doğa içerisinde öne taşıdı. Avlanma, korunma, kalabalık sürülerine çobanlık yaptırma imkânı ile insanlar büyük atılım sağladılar. Örneğin M.Ö. 5000 yıllarından kalma olduğunu düşünülen Suudi Arabistan’daki mağara çizimlerinde, köpeklerin geyiklere saldırıp yönlendirerek insanların avlanmasına nasıl yardımcı oldukları görülmektedir. İnsanlar evcil köpeklerini gittikleri her yere götürdüler. Köpekler insanların avlanmasını kolaylaştırıp, vahşi hayvanlardan koruyup kolladılar. Yüklerini taşımak için kızakları asıldılar, çobanlık ve bekçilik yaptılar. Biz de onları koruyup besleyerek, onlara daha uzun, sağlıklı ve güvenli bir yaşam imkânı verdik. Bu karşılıklı dayanışmadan bir tek yaban hayatı zarar gördü. İnsanların modern çağlara yaklaştıkça temel ihtiyaçlarının ötesinde, spesifik alanlarda kullanmak için ya da estetik kaygılar ile köpek türlerini çeşitlendirmeye başladığı, özellikle İngiltere’deki Viktorya dönemindeki köpek kulüpler, şovları ve güzellik yarışmalarının çoğalması ile her uzmanlığa dair özellikle üretilen köpeklerin birden patlama yaptığı görülüyor. Köpek ırklarının belirli standartlara oturtulması ve tam anlamıyla sınıflandırılması bu dönemlerde gerçekleşir. Bu yapay seçilim uygulamaları birçok sağlıklı köpek türü ortaya çıkardığı gibi, birçoğunda nefes alma zorlukları gibi çeşitli kronik hastalığa sahip türler de ortaya çıkardı. Köpekler binlerce yıldır dünyanın her yerinde özellikle av ve çoban köpeği olarak kullanılıyor.  Saldırganlıkları ve güçleri nedeni ile savaşlarda düşmanı parçalamak için de kullanılan köpeklerin, 7-8 bin yıllık çizimlerde insan kontrolünde ve tasmalı olarak tasvir edildiği görülüyor. Bu bize köpeklerin ilk evcilleştirildikleri zamandan beri başka insanlara ve hayvanlara zarar vermemesi için her zaman kontrol altında tutulduğunu gösteriyor. Tarih boyunca tüm işlevlerin yanında köpeklerin Roma zamanında süs köpeği olarak kullanılmaya başlandığı, insanların köpekleri bazen tanrılara sunulacak bir kurban bazen de bizzat tanrının kendisi olarak tasvir ettiği çizimler günümüze kadar ulaşıyor. Hatta bazı insanlar bunun ötesine geçerek, onları kendileri eş olarak tanımladı. Günümüzde de bunun örnekleri görülebiliyor. Tüm bu bilgiler ışığında, köpeklerin doğal yaşam alanı, insanlar ile dostluğu ve neden başıboş olamayacaklarını irdeleyeceğiz. Selamlar...
Ekleme Tarihi: 10 Ağustos 2023 - Perşembe

BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU-BİNLERCE YILLIK BİRLİKTELİK

“Başıboş Köpek Sorunu” başlığı altında konuşacağımız her şey aslında köpeklerin değil insanların sorunu ve kabahatidir. Hayvan, içgüdüleri ve genetik mirasının ötesinde iyi veya kötü şeyleri bilme veya seçme imkanına sahip değildir.

Bildiğimiz köpek türleri, insanoğlunun tarihi kadar eski ve insanoğlunun eli ile yapay seçilime maruz kalarak gelişmiş ve değişime uğramıştır. Evcilleştirerek etinden, sütünden veya yumurtasından faydalandığımız birçok hayvanı, beklentilerimize göre bol etli, bol sütlü veya iyi yumurtlayan bireylerini eşleştirerek yapay seçilim yolu ile verimli şekilde çeşitlendirdiğimiz gibi. Aynı şey bitkiler için de geçerli. Karpuz, muz, domates, salatalık gibi meyve ve sebzelerin yanında buğday gibi birçok besin kaynağımızı eski dönemlerde tohum seçerek, günümüzde de teknolojinin imkanları ile daha verimli hale getirip dönüştürdüğümüz bilinmektedir.

İnsanların köpekler ile olan duygusal bağının çok derin bir geçmişi var. Köpekler tarih boyunca yaptıkları fedakarlıklarla insanların güvenliğini sağlamış, av arkadaşı ve sürülerine çoban olmuştur. Bu sayede insanoğlunun en güvendiği dostu olabilmişken, yeri geldiğinde en çok korktuğu hayvanlardan birisi oldu.

Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre ilk kurt köpekleri ile insanlar arasındaki ilişkinin Sibirya Taimyr bölgesinde gerçekleştiği düşünülüyor. (Modern Sibirya Huskyleri ve Grönland kızak köpekleri ile bu bölgede bulunan Kurt kemiğinin genetik analizinde çok fazla ortak gen tespit edilmiştir.) Köpeklerin kökeni büyük oranda Asya’da yaşayan vahşi kurtlara dayanmaktadır.

Bu alanda çalışma yapan birçok bilim insanının ortak yargısı, sürüsü tarafından dışlanmış Beta karakterli kurtların, insanlara yaklaşarak, beslenme, onları Alfa olarak kabul etme eğilimi ve uzun yıllar içerinden bu tür kurtların insanlar tarafından beslenip çoğaltılarak içerinde en uysal ve itaatkâr olanlarının yaşatılması neticesinde, insana bağımlı bir tür ortaya çıktığı görülmektedir. Vahşi kurtlar üzerinde yapılan başka araştırmalarda, kurtların özellikle insan temaslarında açığa çıkan stres ile saldır veya kaç pozisyonuna geçtiğini, bazı kurtlarda bu stres oranının daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu tür stres tepkisi düşük kurtların zamanla insanlar ile yakınlaştıkları, nesiller boyunca onların daha uysal ve sadık yavrularının yaşatılıp eşleştirilerek türleştirildiği görülmektedir.

Artık köpeklerin evi doğa ve yaban hayatı değil, insanların yanı oluyor. Köpekler ve insanlar yaptıkları bu iş birliği sayesinde, gelecek 20.000 yıl içinde doğayı tamamen ele geçirdiler. Köpekler çeviklik, hız ve güçlü çeneleri ile insanları vahşi doğa içerisinde öne taşıdı. Avlanma, korunma, kalabalık sürülerine çobanlık yaptırma imkânı ile insanlar büyük atılım sağladılar. Örneğin M.Ö. 5000 yıllarından kalma olduğunu düşünülen Suudi Arabistan’daki mağara çizimlerinde, köpeklerin geyiklere saldırıp yönlendirerek insanların avlanmasına nasıl yardımcı oldukları görülmektedir.

İnsanlar evcil köpeklerini gittikleri her yere götürdüler. Köpekler insanların avlanmasını kolaylaştırıp, vahşi hayvanlardan koruyup kolladılar. Yüklerini taşımak için kızakları asıldılar, çobanlık ve bekçilik yaptılar. Biz de onları koruyup besleyerek, onlara daha uzun, sağlıklı ve güvenli bir yaşam imkânı verdik. Bu karşılıklı dayanışmadan bir tek yaban hayatı zarar gördü.

İnsanların modern çağlara yaklaştıkça temel ihtiyaçlarının ötesinde, spesifik alanlarda kullanmak için ya da estetik kaygılar ile köpek türlerini çeşitlendirmeye başladığı, özellikle İngiltere’deki Viktorya dönemindeki köpek kulüpler, şovları ve güzellik yarışmalarının çoğalması ile her uzmanlığa dair özellikle üretilen köpeklerin birden patlama yaptığı görülüyor. Köpek ırklarının belirli standartlara oturtulması ve tam anlamıyla sınıflandırılması bu dönemlerde gerçekleşir. Bu yapay seçilim uygulamaları birçok sağlıklı köpek türü ortaya çıkardığı gibi, birçoğunda nefes alma zorlukları gibi çeşitli kronik hastalığa sahip türler de ortaya çıkardı.

Köpekler binlerce yıldır dünyanın her yerinde özellikle av ve çoban köpeği olarak kullanılıyor.  Saldırganlıkları ve güçleri nedeni ile savaşlarda düşmanı parçalamak için de kullanılan köpeklerin, 7-8 bin yıllık çizimlerde insan kontrolünde ve tasmalı olarak tasvir edildiği görülüyor. Bu bize köpeklerin ilk evcilleştirildikleri zamandan beri başka insanlara ve hayvanlara zarar vermemesi için her zaman kontrol altında tutulduğunu gösteriyor.

Tarih boyunca tüm işlevlerin yanında köpeklerin Roma zamanında süs köpeği olarak kullanılmaya başlandığı, insanların köpekleri bazen tanrılara sunulacak bir kurban bazen de bizzat tanrının kendisi olarak tasvir ettiği çizimler günümüze kadar ulaşıyor. Hatta bazı insanlar bunun ötesine geçerek, onları kendileri eş olarak tanımladı. Günümüzde de bunun örnekleri görülebiliyor.

Tüm bu bilgiler ışığında, köpeklerin doğal yaşam alanı, insanlar ile dostluğu ve neden başıboş olamayacaklarını irdeleyeceğiz.

Selamlar...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.