Nereden okuduğumu şuan hatırlamıyorum; şöyle bir cümle okumuştum. “Beyin donanım, akıl ise yazılımdır.”
Bu başlıkla yapacağımız analiz Seydişehir açısından olacak, genel siyaset ve gelişmeler şimdilik bize uzak. Uzaklığı dışında önceliğimiz Seydişehir…
Malumunuz beldeleri belediye teşkilatı yönetir; hizmetler açısından tüm dünyada böyledir. Belediye teşkilatı sadece başkandan ibaret değil tabiki yönetim kademesinin en önemli unsuru belediye meclisidir. Meclis üyeleri hizmetler konusunda öneriler geliştirir ve onaylar.
Ama bu dediklerim normal olması gereken; bizde maalesef böyle olmuyor. Mecliste doğru dürüst bir hizmet çalışması yok. Çoğunluğa rağmen encümen, komisyonlar seçimi bile bambaşka nedenlerle defalarca tekrarlandı.
Çoğunluk olan partinin içinden daha görevin başında mutad alışkanlıkları gereği bir fraksiyon çıktı ayrılıkçı muhalefete başladı. Amaçlarının ne olduğu başlarda anlaşılmamıştı, ama zaman geçtikçe bilgiler geldikçe netleşti.
Apartman yöneticisi bile olamayacak insanlar koltuğun ve iktidarın şehvetine kapılıp “Brütüs” olmayı seçmiş. İşte başlıkta kullandığım tespit bu Brütüscüklerin “reset” isteyen bozuk yazılımları.
Brütüs, bir muhalif meclis üyesine “Biz Hasan’ı (başkan demiyor) düşüreceğiz bizimle olun. İşte donanım ve yazılım eksikliği burda belli oluyor. Günlerdir ülke gündemi sizin partinin olayları ile ilgili, tüm gözler üzerinizde, başka işin yok mu Seydişehir Belediyesi’ni bu sarmalın içerisine atma gayreti neden. Daha garibi diğer muhaliflerin içinden bunların peşine takılanlar. Kendilerini kullanılmış hissettiler mi acaba?
Neyse, yine de bir abilik yapayım. Belediye şehrin tüm dertleri, eksikleri ile ilgilenmeli değil mi? Size birkaç tüyo vereyim mecliste boş işlerle uğraşmayın.
Tünel meselesini hiç konuştunuz mu?
Konya Antalya Karayolu’nun Seydişehir kısmı neden navigasyondan çıkarılmış araştırdınız mı, bu konularda bir çabanız oldu mu meclis olarak?
Mesela kütüphane binası neden hâlâ metruk bir şekilde terkedilmiş hiç konuştunuz mu?
Mesela Seyyid Harun Camii yanında bulunan 800 yıllık tarihi hamamın bundan sonra hamam olarak değil bir kültür ögesi olarak tanzimi ile Seydişehir turizmine kazandırılması gibi düşünceler dillendirildi mi aranızda?
Bunları sormaya bile gerek yok aslında; sizin derdiniz başka…