Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Ayşe Dadı ve Seydişehir Türküleri (1940)

YAŞAM 21.05.2022 - 14:14, Güncelleme: 06.01.2023 - 07:46
 

Ayşe Dadı ve Seydişehir Türküleri (1940)

Tarihci -Yazar Ercan Arslan'ın kaleminden 'Ayşe Dadı ve Seydişehir Türküleri (1940)' başlıklı yazısı...
Türküler, halk edebiyatımızın çok özellikli ve en yaygın bir türüdür. Doğu ve Kuzey Türkleri bu ürünlere “yır” yahut “cır” adını verirken Batı Türkleri Türk kelimesinden doğan, Türk’e mahsus ezgi manasında “Türkü” kelimesini tercih etmişlerdi. Türküler hepimizin rahatlıkla anlayabileceği tarzda, hece vezniyle, arı bir söylenişe sahiptirler. Bunun dışında divan, kalenderi, müstezad, semai gibi aruz vezniyle meydana getirilmiş örnekleri de mevcuttur. Kopuz ve Saz(bağlama) ise Türkülerin ayrılmayan enstrümanı olarak varlığını Anadolu’dan Balkanlara kadar taşımış, milli bir sazımızdır. Genç Cumhuriyet her alanda olduğu gibi musiki alanında da çalışmalarına hız kesmeden başlamıştı. Milli Musikinin inkişafı için Maarif Vekâletince 1937 yılında ülke çapında Türkü derleme çalışmalarına başlanılmıştı. 1940 yılı Temmuz ayı başında Koro Şefi Muzaffer Sarısözen Başkanlığında, Devlet Konservatuarı öğretmenlerinden ve kıymetli muharrir M.Ragıp Kösemihal, Öğretmen Mithat Fenmen, Konservatuar Arşiv Teknisyeni Rıza Yetişen’in katılımıyla oluşturulmuş olan heyet Konya’ya gelmişti. Heyete yardımcı olmak için Konya Maarif Müdürü Halit Ziya Kalkancı, Gazi İlkokulunda her türlü tedbiri almıştı. Heyet Konya’da üç hafta kalacak merkez ve kazalardan kaynak kişilerden türkü derlemeleri yaparak plak kayıtları alacaklardı. Seydişehir Kenti’nde Kaymakam ve Maarif Müdürü’nün tavassutlarıyla Merkez İlkokuluna teknisyen Rıza Yetişen tarafından kayıt cihazı kurulmuştu. Halk heyecan içinde olan biteni anlamaya çalışıyordu. Daha sonra Ayşe Dadı’dan türkü derleme çalışmasına geçilmiş ve ondan sekiz adet türkü derlenmişti. Bu türküler şunlardır: Gelin Okşama, Burma da burma, Ey Hamamcı, Karanfil, Dalma Gelin Dalma, Bulguru kaynatırlar (Şirin Türküsü), Ey Gaziler, Cezayir. Seydişehir düğünlerinin vazgeçilmezi Ayşe Dadı’dan derlenen, TRT Repertuar Numarası 358 olan Cezayir Türküsü’nün 8 nolu versiyonunun sözleri ise şöyledir: Ateş aldı elimi de kolumu (aman aman) Devletin fermanı büktü de belimi (canım) Kim ağlatmış benim nazlı yarimi (aman aman) Aman beyler (aman) çözün benim kolumu Ben bilirim (aman) Cezayir'in yolunu (canım) Cezayir'in kara gördüm düşünü (aman aman) Tutamadım gözlerimin aman da yaşını (canım) Güz ayları aldırdım ben eşimi (aman aman) Sokakları (aman) mermer taşlı Cezayir Güzelleri (aman) kalem kaşlı Cezayir (aman)   Seydişehir Kenti’nden Ayşe Dadı’dan başka Hüseyin Gaynakçı’dan da türküler derlemişlerdi. Bu türkülerin sözlerine henüz erişmeyi başaramadık. Mutlak surette bunların Fiş ve plak kayıtlarına da erişmemiz büyük kıymet arz etmektedir. Belediyemiz Kültür İşleri Müdürlüğü’nün konuya duyacağı alaka ve bu yönde atacağı adımlar Seydişehir Folklorunun eksik kalan bu kısmının tamamlanması bakımından önemlidir. Muzaffer Sarısözen ve arkadaşları Konya merkez ve kazalarında fevkalade yararlı bir çalışma yürütmüşlerdi.530’u aşan türkü derlemesi yapmışlardı. Kazalar içinde Bozkır 71 adet orijinal derlemeyle en fazla katkı sunun ilçe olmuştu. Maarif Vekâletince, gösterilen yoğun alakadan dolayı Konya Valiliğine bir teşekkür yazısı gönderilmişti. (Ekekon,3 Temmuz 1940,Sayı 1402,s.2; Yalçın Dikilitaş, “1940’da Konya’dan Derlenen Türküler”, Cönk, Fasikül 18, 23 Mayıs 2001; Ekekon,20 Temmuz 1940,Sayı 1417,s 2; Ekekon,24 Temmuz 1940,Sayı 1421,s 2)
Tarihci -Yazar Ercan Arslan'ın kaleminden 'Ayşe Dadı ve Seydişehir Türküleri (1940)' başlıklı yazısı...

Türküler, halk edebiyatımızın çok özellikli ve en yaygın bir türüdür. Doğu ve Kuzey Türkleri bu ürünlere “yır” yahut “cır” adını verirken Batı Türkleri Türk kelimesinden doğan, Türk’e mahsus ezgi manasında “Türkü” kelimesini tercih etmişlerdi. Türküler hepimizin rahatlıkla anlayabileceği tarzda, hece vezniyle, arı bir söylenişe sahiptirler. Bunun dışında divan, kalenderi, müstezad, semai gibi aruz vezniyle meydana getirilmiş örnekleri de mevcuttur. Kopuz ve Saz(bağlama) ise Türkülerin ayrılmayan enstrümanı olarak varlığını Anadolu’dan Balkanlara kadar taşımış, milli bir sazımızdır.

Genç Cumhuriyet her alanda olduğu gibi musiki alanında da çalışmalarına hız kesmeden başlamıştı. Milli Musikinin inkişafı için Maarif Vekâletince 1937 yılında ülke çapında Türkü derleme çalışmalarına başlanılmıştı. 1940 yılı Temmuz ayı başında Koro Şefi Muzaffer Sarısözen Başkanlığında, Devlet Konservatuarı öğretmenlerinden ve kıymetli muharrir M.Ragıp Kösemihal, Öğretmen Mithat Fenmen, Konservatuar Arşiv Teknisyeni Rıza Yetişen’in katılımıyla oluşturulmuş olan heyet Konya’ya gelmişti. Heyete yardımcı olmak için Konya Maarif Müdürü Halit Ziya Kalkancı, Gazi İlkokulunda her türlü tedbiri almıştı. Heyet Konya’da üç hafta kalacak merkez ve kazalardan kaynak kişilerden türkü derlemeleri yaparak plak kayıtları alacaklardı.

Seydişehir Kenti’nde Kaymakam ve Maarif Müdürü’nün tavassutlarıyla Merkez İlkokuluna teknisyen Rıza Yetişen tarafından kayıt cihazı kurulmuştu. Halk heyecan içinde olan biteni anlamaya çalışıyordu. Daha sonra Ayşe Dadı’dan türkü derleme çalışmasına geçilmiş ve ondan sekiz adet türkü derlenmişti. Bu türküler şunlardır: Gelin Okşama, Burma da burma, Ey Hamamcı, Karanfil, Dalma Gelin Dalma, Bulguru kaynatırlar (Şirin Türküsü), Ey Gaziler, Cezayir.

Seydişehir düğünlerinin vazgeçilmezi Ayşe Dadı’dan derlenen, TRT Repertuar Numarası 358 olan Cezayir Türküsü’nün 8 nolu versiyonunun sözleri ise şöyledir:

Ateş aldı elimi de kolumu (aman aman) Devletin fermanı büktü de belimi (canım) Kim ağlatmış benim nazlı yarimi (aman aman) Aman beyler (aman) çözün benim kolumu Ben bilirim (aman) Cezayir'in yolunu (canım) Cezayir'in kara gördüm düşünü (aman aman) Tutamadım gözlerimin aman da yaşını (canım) Güz ayları aldırdım ben eşimi (aman aman) Sokakları (aman) mermer taşlı Cezayir Güzelleri (aman) kalem kaşlı Cezayir (aman)

 

Seydişehir Kenti’nden Ayşe Dadı’dan başka Hüseyin Gaynakçı’dan da türküler derlemişlerdi. Bu türkülerin sözlerine henüz erişmeyi başaramadık. Mutlak surette bunların Fiş ve plak kayıtlarına da erişmemiz büyük kıymet arz etmektedir. Belediyemiz Kültür İşleri Müdürlüğü’nün konuya duyacağı alaka ve bu yönde atacağı adımlar Seydişehir Folklorunun eksik kalan bu kısmının tamamlanması bakımından önemlidir. Muzaffer Sarısözen ve arkadaşları Konya merkez ve kazalarında fevkalade yararlı bir çalışma yürütmüşlerdi.530’u aşan türkü derlemesi yapmışlardı. Kazalar içinde Bozkır 71 adet orijinal derlemeyle en fazla katkı sunun ilçe olmuştu. Maarif Vekâletince, gösterilen yoğun alakadan dolayı Konya Valiliğine bir teşekkür yazısı gönderilmişti.

(Ekekon,3 Temmuz 1940,Sayı 1402,s.2; Yalçın Dikilitaş, “1940’da Konya’dan Derlenen Türküler”, Cönk, Fasikül 18, 23 Mayıs 2001; Ekekon,20 Temmuz 1940,Sayı 1417,s 2; Ekekon,24 Temmuz 1940,Sayı 1421,s 2)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.