Mustafa AK
Köşe Yazarı
Mustafa AK
 

YA HAFIZ YA KEBİKEÇ

İsmail Erünsal, Türkiye’de kültür tarihi alanının yaşayan en önemli uzmanlarından birisidir. Kitap, kütüphaneler, sahaflık, divan edebiyatı ve tasavvuf tarihi gibi pek çok farklı alanda ilmi kitaplar, makaleler üreten bir ilim adamıdır. Erünsal’ın akademik dünyaya ilişkin hikâyesinin “ Yirmi İki Mürekkep Damlası Osmanlı Sosyal ve Kültür Tarihi Üzerine Sohbetler” isimli eserde nehir söyleşi tarzında kitaplaştırıldığını görüyoruz. Eser doğrudan bir biyografi çalışması değil. Hoca akademik hayatı başta olmak üzere alanıyla ilgili pek çok soruya cevap veriyor. Söyleşi de sorular Halil Solak tarafından soruluyor. Eserin içeriğinde Türk akademik hayatına ilişkin tenkitler, hocanın doktora süreci gibi konulara yer veriliyor. Eserin sonunda daha güncel konulara giriş yapılıyor. Özellikle Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinin çıkarılma süreci de anlatılıyor. Yazımızın konusunu teşkil eden Kebikeç meselesi de kitabın sonlarında yer almaktadır. Bu kitaptan birden fazla yazı konusu çıkmakla beraber bundan sonrasını Kebikeç meselesine ayırmak istiyorum. Birçok yazma eserde eserin dışında Ya Hafız, Ya Kebikeç gibi ifadeler görürüz. Bir yazma eserde ise Kebikeç ifadesinin yanı sıra Ashab-ı Kehf’in köpeğinin ismi olan Kıtmir ifadesinin yazıldığını da görürüz. Ya Hafız, Allah’ın sıfatlarından biri olarak normaldir ama Kebikeç ifadesi ne anlam ifade etmektedir. Kebikeç’in zehirli bir bitki veya kitaplara dadanan kurtların kralı olarak nitelendirilse de bu durum rivayetten öteye gidememektedir. Mağrip bölgesinde bu ismin Hüdhüd kuşunun adı olduğu bu kelimenin bir yazmanın başına veya sonuna yazıldığında böceklerin ilişemeyeceği düşünülmektedir. Veled Çelebi ise Kebikeç otu kitapların arasına konulduğunda kitapları haşerat yiyemez. Hocanın görüşüne göre Kebikeç kelimesinin yazıldığı mürekkebin içine Kebikeç otunun özünden bir miktar katılmaktadır. Otun kokusunu alan kurtlar kitaba yaklaşamazlar. Sebebi her ne olursa olsun kültür tarihimizin bu güzel hatırasının yaşatılmasının önemli olduğunu söylemeliyim. Ya Hafız! Ya Kebikeç.
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2023 - Salı

YA HAFIZ YA KEBİKEÇ

İsmail Erünsal, Türkiye’de kültür tarihi alanının yaşayan en önemli uzmanlarından birisidir. Kitap, kütüphaneler, sahaflık, divan edebiyatı ve tasavvuf tarihi gibi pek çok farklı alanda ilmi kitaplar, makaleler üreten bir ilim adamıdır. Erünsal’ın akademik dünyaya ilişkin hikâyesinin “ Yirmi İki Mürekkep Damlası Osmanlı Sosyal ve Kültür Tarihi Üzerine Sohbetler” isimli eserde nehir söyleşi tarzında kitaplaştırıldığını görüyoruz. Eser doğrudan bir biyografi çalışması değil. Hoca akademik hayatı başta olmak üzere alanıyla ilgili pek çok soruya cevap veriyor. Söyleşi de sorular Halil Solak tarafından soruluyor. Eserin içeriğinde Türk akademik hayatına ilişkin tenkitler, hocanın doktora süreci gibi konulara yer veriliyor. Eserin sonunda daha güncel konulara giriş yapılıyor. Özellikle Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinin çıkarılma süreci de anlatılıyor. Yazımızın konusunu teşkil eden Kebikeç meselesi de kitabın sonlarında yer almaktadır. Bu kitaptan birden fazla yazı konusu çıkmakla beraber bundan sonrasını Kebikeç meselesine ayırmak istiyorum.

Birçok yazma eserde eserin dışında Ya Hafız, Ya Kebikeç gibi ifadeler görürüz. Bir yazma eserde ise Kebikeç ifadesinin yanı sıra Ashab-ı Kehf’in köpeğinin ismi olan Kıtmir ifadesinin yazıldığını da görürüz. Ya Hafız, Allah’ın sıfatlarından biri olarak normaldir ama Kebikeç ifadesi ne anlam ifade etmektedir. Kebikeç’in zehirli bir bitki veya kitaplara dadanan kurtların kralı olarak nitelendirilse de bu durum rivayetten öteye gidememektedir. Mağrip bölgesinde bu ismin Hüdhüd kuşunun adı olduğu bu kelimenin bir yazmanın başına veya sonuna yazıldığında böceklerin ilişemeyeceği düşünülmektedir. Veled Çelebi ise Kebikeç otu kitapların arasına konulduğunda kitapları haşerat yiyemez. Hocanın görüşüne göre Kebikeç kelimesinin yazıldığı mürekkebin içine Kebikeç otunun özünden bir miktar katılmaktadır. Otun kokusunu alan kurtlar kitaba yaklaşamazlar.

Sebebi her ne olursa olsun kültür tarihimizin bu güzel hatırasının yaşatılmasının önemli olduğunu söylemeliyim. Ya Hafız! Ya Kebikeç.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.