İbrahim SERT
Köşe Yazarı
İbrahim SERT
 

ERKEK OLMAK İYİ BİR ŞEY Mİ?

Erkek olmak iyi bir şey mi? Ne kadar garip bir soru, çok basit bir cevabı var. Hayır. Kırmızı hap muhabbetlerini boş verelim, ergen tribi bunlar. Çok daha temel bir analiz yapalım. Erkek olmak işi bir şey değil, erkek olmak gerekli bir şey. İstedikleri kadar itiraz etsinler, medeniyetimizi ayakta tutan şey erkek iş gücüdür. Günümüz teknik imkânlarının ve altyapının nimetlerini kemirerek, nasıl inşa edildiğini, nasıl çalışmaya devam ettiğini bilmeden erkekliğe karşı mücadeleye girmiş olanlar, kendi bindikleri dalı kestiklerini fark etmeyecekler. Yaşadığımız şehirlere bir bakın, bir sürü inşaat görüyoruz, en tehlikeli ve imkânsız işlerde erkekler çalışıyorlar. Yeraltında ve en yükseklerde. Kanalizasyonları ve isale hatlarını çalışır tutuyorlar. Manzarayı seyre dalmışken, ormanların, dağların arasındaki heybetli enerji nakil hatlarına dikkat edin. Fırtına, kar ve yağmur altında erkeklerin ellerinde inşa edildiler ve bakımları yapılıyor. Medeniyetimizin altyapısı mucizevi bir şekilde çalışmıyor. Erkekler ölesiye çalışıyorlar. Akademinin ortaya koyduğu iş güvenliği ilkeleri, göstermelik ve sürecin etkin bir parçası bile değil. Kimsenin okumadığı kullanma kılavuzları gibi. Buna hiç minnet gösterilmiyor. Erkeklerin kanları ile inşa ettikleri refah ve altyapı ile rahatça koltuklarında oturan akademisyenlerin ve orta/üst sınıfın ayrıcalıklı mensuplarının birçoğu; solculuk, politik doğruculuk, sahte hayvanseverlik ve SJW gibi modern akımların insanlığa hiçbir şey vaat etmeyen laf kalabalıklarına eğilim gösteriyorlar. Sahip oldukları hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorlar. Zeminde, en ağır şartlarda, kan ter içerisinde çalışan işçi sınıfı erkeklerden oluşan bir ordu olduğunu unutuyorlar. Her koşulda arızaları giderip yenilerini inşa ederek sistemin çalışmasını sağlayan birileri olduğunu görmezden geliyorlar. Feminizm ve terkesindeki diğer post modern hastalıklı fikri(!) akımlar, bilerek veya bilmeyerek çarpık dahi olsa elimizde kalan son medeniyet kırıntılarına saldırıyorlar. Kötü örnekler üzerinde propaganda yaparak, “toksik maskülinite” argümanı ile doğrudan kovanımızın işçi arılarını hedef alıyorlar. Çocuklar başta olmak üzere, toplumun her kesimine, erkekliğin zincirlenmesi gereken bir canavar olduğu fikri aşılanıyor. Ezik, beceriksiz ve üretmeyen bir erkeklik isteniyor. Pembe rüyalar ile bu hayatın gerçekleri arasında devasa farklar var. Bir demir çelik fabrikasının haddehanesinde, binlerce derecelik sıcaklığa sahip metalleri işleyecek insanın erkekliğe ihtiyacı var. Toksik veya değil. Son model akıllı telefonunuzdan sosyal medya duyarı kasmak için de erkekliğin ürettiği altyapıya ihtiyacınız var. Esen kalın…
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2024 - Perşembe

ERKEK OLMAK İYİ BİR ŞEY Mİ?

Erkek olmak iyi bir şey mi?

Ne kadar garip bir soru, çok basit bir cevabı var. Hayır.

Kırmızı hap muhabbetlerini boş verelim, ergen tribi bunlar. Çok daha temel bir analiz yapalım.

Erkek olmak işi bir şey değil, erkek olmak gerekli bir şey. İstedikleri kadar itiraz etsinler, medeniyetimizi ayakta tutan şey erkek iş gücüdür. Günümüz teknik imkânlarının ve altyapının nimetlerini kemirerek, nasıl inşa edildiğini, nasıl çalışmaya devam ettiğini bilmeden erkekliğe karşı mücadeleye girmiş olanlar, kendi bindikleri dalı kestiklerini fark etmeyecekler.

Yaşadığımız şehirlere bir bakın, bir sürü inşaat görüyoruz, en tehlikeli ve imkânsız işlerde erkekler çalışıyorlar. Yeraltında ve en yükseklerde. Kanalizasyonları ve isale hatlarını çalışır tutuyorlar. Manzarayı seyre dalmışken, ormanların, dağların arasındaki heybetli enerji nakil hatlarına dikkat edin. Fırtına, kar ve yağmur altında erkeklerin ellerinde inşa edildiler ve bakımları yapılıyor.

Medeniyetimizin altyapısı mucizevi bir şekilde çalışmıyor. Erkekler ölesiye çalışıyorlar. Akademinin ortaya koyduğu iş güvenliği ilkeleri, göstermelik ve sürecin etkin bir parçası bile değil. Kimsenin okumadığı kullanma kılavuzları gibi.

Buna hiç minnet gösterilmiyor.

Erkeklerin kanları ile inşa ettikleri refah ve altyapı ile rahatça koltuklarında oturan akademisyenlerin ve orta/üst sınıfın ayrıcalıklı mensuplarının birçoğu; solculuk, politik doğruculuk, sahte hayvanseverlik ve SJW gibi modern akımların insanlığa hiçbir şey vaat etmeyen laf kalabalıklarına eğilim gösteriyorlar. Sahip oldukları hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorlar.

Zeminde, en ağır şartlarda, kan ter içerisinde çalışan işçi sınıfı erkeklerden oluşan bir ordu olduğunu unutuyorlar. Her koşulda arızaları giderip yenilerini inşa ederek sistemin çalışmasını sağlayan birileri olduğunu görmezden geliyorlar.

Feminizm ve terkesindeki diğer post modern hastalıklı fikri(!) akımlar, bilerek veya bilmeyerek çarpık dahi olsa elimizde kalan son medeniyet kırıntılarına saldırıyorlar. Kötü örnekler üzerinde propaganda yaparak, “toksik maskülinite” argümanı ile doğrudan kovanımızın işçi arılarını hedef alıyorlar. Çocuklar başta olmak üzere, toplumun her kesimine, erkekliğin zincirlenmesi gereken bir canavar olduğu fikri aşılanıyor. Ezik, beceriksiz ve üretmeyen bir erkeklik isteniyor.

Pembe rüyalar ile bu hayatın gerçekleri arasında devasa farklar var. Bir demir çelik fabrikasının haddehanesinde, binlerce derecelik sıcaklığa sahip metalleri işleyecek insanın erkekliğe ihtiyacı var. Toksik veya değil. Son model akıllı telefonunuzdan sosyal medya duyarı kasmak için de erkekliğin ürettiği altyapıya ihtiyacınız var.

Esen kalın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.