Pınar KOCAMAN
Köşe Yazarı
Pınar KOCAMAN
 

HER ŞEY’İ UNUT, KENDİNİ UNUTMA!

İnsan gündelik hayatın koşturmacasına kendini kaptırınca, unutur asıl hatırlaması gerekeni de, takılır kalır unutması gerekenlerin peşinde… Mesela geçmişle yaşamayı unutmalı insan… Kırıldıklarını, kızdıklarını, üzüldüklerini unutmalı… Bugüne yük etmemeli geçmişini… Bugün yeni bir gün ve sen yeni bir sensin… Hazinen bugün, burada ve Şimdi! … Öyleyse, bana şöyle yaptılar, böyle söylediler demenin, sızlanmanın, şikayet etmenin bugüne ne faydası var ? Yahut kendini ya da başkalarını yargılamanın, suçlamanın sana ne yararı var? Keşkelerin ve pişmanlıkların senin moralini bozmaktan, canını yakmaktan ve seni atıl bırakmaktan başka ne işe yarıyor? Zihninin sana oyunlar oynamasına, bu tuzaklara düşürmesine gerçekten izin mi vereceksin? Yoksa gün yeni gün diyerek Zümrüdü Anka misali küllerinden yeniden mi doğacaksın? İster hemen şimdi, ister sonradan idrak et, gerçek olan şu ki; yaşadığın her şey hazinendi ve senin için vazifeli idi… Bu yüzden unut eskiyi, geçmişi… Unut ki yer açılsın yeniye… Bilgiyi bile bile yük etme üstüne… Bilmekle ilgilenme ki, ne çok şey biliyorum deme gafletine de düşme… Sokrates ne demişti bilirsin; "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir…” O halde her yeni günde bomboş ol, taptaze bir bebek gibi… Ve yeniden, yeniden keşfet her güzelliği… Bilmekle ilgilenme, bırak öylece ve hissetmeye bak yaşamın kendisini… Yoksa O yük ettiğin bilgilerin altında ezilir kalırsın! … Kuran’da bu konuya dair Cuma Suresi 5. Ayette, mükemmel bir anlatım vardır; “Öğretileri yüklenen, fakat yüklendiği şeyin anlamını bilmeyen kimsenin durumu, ne taşıdığını bilmeyen eşeğin durumu gibidir. “ İşte bu yüzden denir ya, bilmek başkadır idrak etmek başka, hissetmek ve yaşamak ise bambaşka... Ancak, tüm bildiklerini, ezberlerini unutan insan, hakikati hatırlar! Bu sonsuz ummanın içinde, hakikatin kendi içinde olduğunu anlar. Ve Yunus Emre gibi dile gelir, “İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir…” diye… Artık bilmekle, bilgiyi kendine yük etmekle ilgilenme… Öğrenmek güzeldir elbette… Hele ki öğretirken öğrenmenin ve öğrenirken öğretmenin, yani Bir’likte keşfetmenin tadı muazzamdır… Lakin, tüm kalıplardan, yargılardan ve zanlardan arınarak, her yeni günde, bomboş olarak başlarsan yeni güne, işte ancak o zaman dolup taşarsın hakikat İle…  
Ekleme Tarihi: 07 Eylül 2023 - Perşembe

HER ŞEY’İ UNUT, KENDİNİ UNUTMA!

İnsan gündelik hayatın koşturmacasına kendini kaptırınca, unutur asıl hatırlaması gerekeni de, takılır kalır unutması gerekenlerin peşinde…
Mesela geçmişle yaşamayı unutmalı insan…
Kırıldıklarını, kızdıklarını, üzüldüklerini unutmalı…
Bugüne yük etmemeli geçmişini…
Bugün yeni bir gün ve sen yeni bir sensin…
Hazinen bugün, burada ve Şimdi!
Öyleyse, bana şöyle yaptılar, böyle söylediler demenin, sızlanmanın, şikayet etmenin bugüne ne faydası var ?
Yahut kendini ya da başkalarını yargılamanın, suçlamanın sana ne yararı var?
Keşkelerin ve pişmanlıkların senin moralini bozmaktan, canını yakmaktan ve seni atıl bırakmaktan başka ne işe yarıyor?
Zihninin sana oyunlar oynamasına, bu tuzaklara düşürmesine gerçekten izin mi vereceksin?
Yoksa gün yeni gün diyerek Zümrüdü Anka misali küllerinden yeniden mi doğacaksın?
İster hemen şimdi, ister sonradan idrak et, gerçek olan şu ki; yaşadığın her şey hazinendi ve senin için vazifeli idi…
Bu yüzden unut eskiyi, geçmişi…
Unut ki yer açılsın yeniye…
Bilgiyi bile bile yük etme üstüne…
Bilmekle ilgilenme ki, ne çok şey biliyorum deme gafletine de düşme…
Sokrates ne demişti bilirsin;
"Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir…”
O halde her yeni günde bomboş ol, taptaze bir bebek gibi…
Ve yeniden, yeniden keşfet her güzelliği…
Bilmekle ilgilenme, bırak öylece ve hissetmeye bak yaşamın kendisini…
Yoksa O yük ettiğin bilgilerin altında ezilir kalırsın!
Kuran’da bu konuya dair Cuma Suresi 5. Ayette, mükemmel bir anlatım vardır;
“Öğretileri yüklenen, fakat yüklendiği şeyin anlamını bilmeyen kimsenin durumu, ne taşıdığını bilmeyen eşeğin durumu gibidir. “
İşte bu yüzden denir ya, bilmek başkadır idrak etmek başka, hissetmek ve yaşamak ise bambaşka...
Ancak, tüm bildiklerini, ezberlerini unutan insan, hakikati hatırlar!
Bu sonsuz ummanın içinde, hakikatin kendi içinde olduğunu anlar.
Ve Yunus Emre gibi dile gelir,
“İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir…” diye…
Artık bilmekle, bilgiyi kendine yük etmekle ilgilenme…
Öğrenmek güzeldir elbette…
Hele ki öğretirken öğrenmenin ve öğrenirken öğretmenin, yani Bir’likte keşfetmenin tadı muazzamdır…
Lakin, tüm kalıplardan, yargılardan ve zanlardan arınarak,
her yeni günde, bomboş olarak başlarsan yeni güne, işte ancak o zaman dolup taşarsın hakikat İle…
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.