“Çocukların kalpleri renkli renklidir,
Onları soldurmazsanız hep öyle kalırlar…”
Bir minik yürekten dile gelenler…
Nasıl da safiyane ve bir o kadar da derinden sözler…
Renkli renkli olmak…
Her an Yeni bi Şen’de,
Yeni’den yeniden doğmak!
Gökkuşağı misali,
Olsa da yansımaları renkli renkli
Aslı’nda Hep’si TekBir Nur’un tecellileri…
…
Ve Hissetmek Bir minik yüreği!
Başını kaldırıp Gökyüzüne bakmak misali,
Öyle Derin ! Öyle Engin!
Bazen taşarcasına umutla dolmak,
Bazen Pamuk misali bulutlardan
Bembeyaz hayallere dalmak…
Hesapsızca sade’ce An’ı yaşamak!
Gülmek mevsiminde gülmek,
Yağmur mevsiminde damla damla inmek!
Aşk ile, An’ın içinde,
Halden hale geçmek!
Bulutların ardından süzülürken ışık huzmeleri,
Derin derin Nefesleri içine çekmek misali,
Öyle iyi gelen, öyle samimi…
…
Çocuklar…
Ve safiyane yaşamlar.
Ne çok şey var onlardan öğrenilecek!
Gönül kulağı ile dinlersen eğer,
Duyurur en Dip’ten hakikatlerini birer birer…
Sonra güneş açar,
Karanlıklar Aydınlığa çıkar!
Ve ardından Rengarenk Gökkuşağı!
Ne demişti minik kalp,
Soldurmayın Gönül çiçeklerini!
Daima Söyleyin Sözün En Güzelini!
Yeryüzünden yukarıya ne gönderirseniz,
Gökyüzünden aşağıya onlar yağmur olur iner!
Tüm sonuçlarıyla ve sorumluluklarıyla…
Öyleyse iyi bakın Gökyüzüne!
Ancak ne söylediğinize de!
Çünkü Diliniz;
Şahidiniz olacaktır!..